YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI
«Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.»
Uvertür
Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük.
*
Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
"Bana kalsa mezarlığa giderdik. Hatta bir keresinde boş bir mezara girip yarım gün yatmıştım. (Ciddi misiniz?) Neden bu kadar şaşırdınız ki? Bunun yapılmaması garip gelir bana, beş on yıl yatacağımız yatağı almak için kaç kez deneme yaparız da asırlarca sırtımıza yapışacak bu çukura beş dakikayı neden çok görürüz?"
Sayfa 93 - Kepez Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okudu
Eksilen yok -lâkin- duran yok: hâlâ
Birlikte çarpıyor yüreklerimiz...
-Yarım kalsa da söylediklerin,
Yarım kalsa da söyleyeceklerimiz-
Saksılarda, bahçelerde, öbeklerde
"Yağmur"unla sarhoş çiçeklerimiz!
***
Yaşayan herkes bir anlığına dursa ve gözleri uzun uzun boşluğa dalsa. Bütün bu sistem bir anda dursa, bütün mucadelelerden vazgecseler, bütün savaşlar meydanda önemini yitirse, bütün aşklar yarim kalsa...
Ne için didindiklerini sorsalar kendilerine. Bir sürü yanit çıkar da mutlak tatminlik vermez çoğunun yanıtı. Caresizce hepsi bir amaçta buluşturur hayatlarını..
***
Uyuyorsun yanımda tahsili yarım kalmış nehirler gibi
akmıyorsun
durmuyorsun da ama hiç
Bir oğlum ölmüş gecenin en kibar saatlerinde
ağlıyorsam bu bir geri sayımdır acımın şakaklarında
kimselere emanet edemem ki artık asil cinnetimi
korkma! ağzına bırakacağım son nefesimi!
Buna rağmen temsili yağmura karşı çıkıyorum
stay!! bıçaklar sıra arkadaşlarım buna rağmen
gözlerine kalsa, aslında ben çoktan kuduzum
Varsayalım ki sevişiyoruz böyle kan revan
çünkü bir delikanlının kanlı omuzlarıdır
istila evlerinin duvarlarına çarpa çarpa parçalanan duman
korkma! ellerinden bileklerine inerken yine aşk yine ben
yine kan!
1898 Mançurya'da Doğu Çin Demiryolunun inşasının başlaması ile Uzak Doğuya başta Ruslar olmak üzere Rusya İmparatorluğunun diğer değişik etnik gurupları ile birlikte Tatar-Başkurtların da 1920'lere kadar bu coğrafyaya aktıklarını görmekteyiz. Mançurya (daha sonra Çin'in hakimiyetinden koparak Japonya'nın himayesinde kurulan
Böcüzade Süleyman Sami; Abdülhamid dönemini, Meşrutiyet Dönemini, Dünya Savaşını, Milli Mücadeleyi ve Cumhuriyet Dönemini görüp geçirmiş biri olarak, Türkiye’nin nereden nereye geldiğini anlayabilecek ideal bir ömür yaşamıştı. Uzun süre bürokraside görev aldı ve Meclis-i Mebusan’da İsparta vekilliği yaptı. Belediye başkanlığı sırasında İsparta’nın
Benim yaşamın onda odaklaşır. Yeryüzünde her şey yok olsa da yalnız o kalsa, ben var olmakta devam ederim; başka her şey yerinde dursa da yalnız o yok olsa, evren tümüyle yabancılaşır. Ben artık bu evrenin bir parçası değilmişim gibi olur.