"Hayat bütün belirsizliklerin toplamıydı ve mutluluk her ihtimal kadar mümkündü."
Sayfa 187Kitabı okudu
"Mutluydu ve mutluluğun bir anlamı yoktu. Anlam arayışıydı insanı mutsuz eden."
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
"Tarhana kokusu ona tasasız çocukluk günlerini hatırlatıyordu."
Babamın Bağlaması
Her aşkın değilse de yarım kalmış bazı aşkların uğurlanmaya, son bir vedaya hakkı vardı. Tıpkı Menuş Kadın'la babam ya da Aylin'la benim gibi... Ama hayat her zaman aynı imkânı vermiyordu herkese. Bazı aşklar gibi bazı vedalar da yarım kalıyordu. İçimde Aylın'dan kalan yarım bir heves ve derin bir pişmanlıkla ormanın içine doğru yürümeye başladım.
Everest
Reklam
Ne sakın adamdı, ne inatçı adamdı, ne güzel adamdı ulan! Ama insan çileye alıştı mi duramazdi. Girdap gibi, dibini görmedikçe mümkün değildi. Ömrünce sevilmemislerin beklemedikleri yerden gelen sevgiye duyduğu şüphenin önünde hiçbir şey duramazdi. Beyza da duramazdi, duramiyordu.
Sayfa 131Kitabı okudu
Tanisa kesin severdi,yanlış adam değildi ki Erhan. Yaraliydi sadece,herkes kadar. Tamam,herkesten biraz fazla. Ama bunlar hep onun derdiydi. O derdini kimseye açık etmezdi. Yürürdü sadece. Bazen sabahtan akşama kadar yürürdü.
Sayfa 123Kitabı okudu
Bu sonsuz takip Beyza'ya öfkeyle karışık bir keyif veriyor, bu garip düzen böylece sürüp gidiyordu. Ofkelendigi neydi? Sevilme ihtimali mi? Belki de tam alıştığı anda sevilmeme ihtimali. Bilmiyordu.Gogsu usuyordu, mantosunun önünü iyice kapattı.
Sayfa 105Kitabı okudu
Her insanda dokunulmaması gereken yerler vardı ve bunu ancak oraya dokunduğunuzda fark edebiliyordunuz.
Reklam
Periler Ölürken Özür Diler
Ayak izlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küsSana bugün bir mektup yazdım: En çok En çok güllerden sözettim Saydam renksiz tutkun güllerden Bir gül olmak korkusundan Nedenini hatırlamıyorum ama ağladım ‘canım..’ diye başlanılıp Vazgeçilmiş bir sürü kağıt parçası Ruh parçası Aşk parçası Buğu
Bu işler böyleydi; sizi öldürmeyen şeyi görmezden gelmeyi öğrenirseniz, sizi daha güçlü yapmazdı belki ama , duyarsizlaştırırdı hiç değilse. İnsanı hayatta tutan da buydu ; katıksız bir duyarsızlık.
Her insanda dokunulmaması gereken yerler vardı ve bunu ancak oraya dokunduğunuzda fark edebiliyordunuz.
"Yaşamak için sebebi olmalı insanın. Benimde sebebim sensin anla."
Sevmek; aslında biraz umut etmek ve o umudu heybeye koyup, korkmadan beklemektir. Bazı aşklar vardır, yarım kalır, doyamazsın tadına bir yarım kalan aşklar, bana kalırsa en uzun onlar sürer...
Resim