Bir Sabah Bomba Sesine Uyandı Gazze!
Hiç bir şeyden Habersiz kaldı öylece,
Mazlum Feryatları Yürekleri dağladı ;
Bir umut, Bir Ses Beklediler Çaresizce.
Müslümanlar Duyarsız Oldu bu zulme!
Nasıl Müslüman der Susan biri kendine?
İnsanlığın bile vicdanı kaldırmıyorken;
Diliyle, Kalbiyle inananların İmanı nerde?
Sesini çıkaranlar Milyonlardan Bir zerre.
Acıyarak Bakmamız lazım biz kendimize.
Görmezden Gelip Duymayanlar bilsin ki;
Yarın bunun hesabı olacak çok çetin hemde!
Elimizden Geleni Biz yaptığımız sürece,
Karınca misali safımız Belli edecek Ahirette.
Mahşer günü Hesaba İnanan susuyorsa Eğer;
Oturup İmanını sorgulasın nasıl susar bu Zulme!
Yarın ne getirecek bilmiyorum, ama her şeyi doğru yapmış değil, "yaşadım" diyebilecek biri olarak ölmek istiyorum. Hayat hata yapmaktan korkmak için çok kısa. Korkmuyorum.
Böyle irikıyım laflar ediyorum diye, hayatla giristiği bütün kavgaları kazanmış, ununu eleyip eleğini asmış, tekmil endişeden paçayı sıyırmıs biri olduğumu düşünmeyin. Elbette gelecek beni hâlâ telaşlandırıyor. Yanlış bir denizde boğulma yahut yanlış bir limana demirleme ihtimalleri hâlâ mümkünden de
yakınımda duruyor. Ama hayatta kalmak, düştüğümüz dikenli bahçede kanayarak dolaşmak değil mi zaten? Sonunda ölece-
ğini bilerek yaşamaya çalışan bütün faniler, aynı tekinsiz yolu adımlıyor. Neye elimizi atsak yetim, neye dokunsak tedirgin, ne
yapsak eksiğiz. Hepimiz öyleyiz. Bize vaat edilmiş bir yarin yok, ruhumuzda kelebek sancıları kanat çırpıyor. Fakat buradaysak,
gücümüzü ve nesemizi toplayıp yaşayacağız. Düşe kalka, güle ağlaya, şefkatimizi kendimizden, merhametimizi birbirimiz-
den sakınmadan, sevaplarımız, günahlarımız ve elbet hatalarımızla. Coşkuyla. Hem dünyada kalıp hem de hayattan kaçamayız. Bunu kendimize yapamayız.
Bir gece için de olsa, seni barındırıyorum; bir işe yaradığımı hissediyorum. Son zamanlarda neye yaradığımı pek bilemiyorum da. Belki yarın sabah soğukta uyanmanın bir anlamı olur, sana çay pişirmek gibi. Ayaklarımın ucuna basarak yürürüm yataktan kalkınca. Tahtalar gıcırdar. Hayır, zamanla öğrenirim hangi tahtaların ses vermediğini. Sonra ne yaparım? Uyanmadı, çayın hazırlandığından haberi yok diye sevinirim. Bütün hayatımı, en ince ayrıntılarına kadar düşünerek hesapladığım iyiliklerin hayaliyle geçirdim albayım. Artık ne olacaksa olsun istiyorum.
Hayata bir çocuk gibi bakabilmek, diyorum şimdilerde. Hırslardan azade, kin tutmadan, hata yapınca pişman olarak ve bazen de utanmak, nasıl da güzeldi düşününce. Yarın için endişe duymamak, her şeyin daha güzel olabileceğine inanmak nasıl da güzeldi. Dünyaya bir defa bakarız çocuklukta, geri kalan hatıradır, der bilge. Haklı olmamasını dilerdim, dünyaya daha sonrasında da defalarca bakmak isterdim. Fakat insan yaşamanın manasını çocuklukta anlıyor. Geri kalan ne varsa hatıra.