İnşallah...
Unutma,Allah her zaman haklıyla beraberdir. Sabret! Herşey bittiğinde kazanan sen olacaksın...
Maymun çığlıklarından kulaklarım çınlıyordu. İşin keyifli yanı bittiğinde, bu karanlıkta ıssız ormanın içinden nasıl yürüyeceğimi düşünmeye başladım. Yanımda taşınabilir şarj aletim vardı. Telefonumu şarja taktım. Çevrimdışı navigasyonu ve telefonun ışığını açtım. Ancak başıma bir şey gelmesi durumunda insanlarla haberleşmemi sağlayacak bir
Reklam
"Şu anda dünya büyülüydü ve vaatlerle doluydu ama yarın gösteri bittiğinde ne olacaktı peki? Bu anı, hayatımda asla elde edemeyeceğim tüm sihirle birlikte beni rahatsız edecekti."
Sayfa 36 - Artemis MilenyumKitabı okudu
"Kumar borcu namus borcudur. Yüzyıllardır böyle bilinir ve ödenmelidir. Bu 65 dönüm araziyi ve evimizi borcuna karşılık onlara vereceğim. Yarın bakır akçeleri nakit olarak getirecekler. Ben onları taşımak için çok yaşlıyım. Borcunu ödemek için parayı sen taşımak zorundasın." Konuşması bittiğinde derin bir iç çekti. Gözyaşlarına boğulmuştum. Beni dövmeyeceğini biliyordum ama sözleri ölümden beterdi. Başım sanki kör bir bıçakla doğranmıştı ama hâlâ omzumun üzerinde duruyordu.
"Her gün bittiğinde, unut gitsin. Elinden geleni yaptın. Ders çıkar. Yarın yeni bir gün."
Reklam
Her kitap bittiğinde kalan boşluk hissi bir kaç gün etkisini gösterir, ne yapacağını bilmediğiniz anlar hediye ederdi.
Sayfa 292
Unutma, Allah her zaman haklıyla beraberdir. Sabret! Her şey bittiğinde kazanan sen olacaksın...
“Burada, günler ve geceler çok açık bir şekilde mevsimlere bölünmüşler, kusursuz bir kesinlikle yönetilmişlerdir. Yemek, içmek, uyumak, çıplaklıklarını örtmek, sonra da istenilen anda yorgunluğun tadını çıkarmak. Çalışmak, oynamak, şarkı söylemek, dans etmek ve sonra saati geldiğinde huzur içinde yatıp uyumak. Bunu düşünmek, şunu hissetmek; sonra da, uzaklarda, ufukta bir yıldız yükseldiğinde, düşünmekten, hissetmekten de vazgeçmek. Gülerek komşudan bir şeyler aşırmak, tereddüt ederek bir hediye vermek, ihtiyatla övmek, ölçülü ve temkinli kınamak, bir solukla bir vücudu ateşe vermek, sonra da işgünü bittiğinde ellerini yıkamak. Kurulu bir düzene göre sevmek, en iyi benliğini önceden tasarlanmış biçimde eğlendirmek, tanrılara üstünkörü ibadet etmek, şeytanla sinsice dolap çevirmek - sonra da bellek yitimine uğramışçasına, her şeyi unutmak. Belirli bir gerekçe hayal etmek, ödül amacıyla çalışmak, yaşamanın tadından hoşnut olmak, acılara soyluca katlanmak - sonra da, kadehini yarın yeniden dolduracak şekilde boşaltmak.”
Sayfa 50 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir kadın bugün seni sevmektedir ama yarını kim bilebilir? Yarın hakkında nasıl emin olabilirsin? Mahkemeye gidip kaydettirebilirsin, yarın da karın olarak kalacağına dair yasal bir bağ yaratabilirsin. Yasal bağlar nedeniyle karın olarak kalabilir ama aşk yok olabilir. Aşk yasa tanımaz. Ve aşk bittiğinde ve hâlâ karı koca olarak kaldıklarında, aralarında bir ölülük vardır.
Reklam
“Kusursuz Dünya”
Yitik ruhların tanrısı, tanrılar arasında yitik olan sen, dinle beni: Üstümüze titreyen sevgili Yazgı –meczupları, gezgin ruhları koruyan sen– dinle beni: Kusursuz bir soyun bağrında yaşıyorum, ben en kusurlu olan. Ben, insani bir kaos, karmakarışık öğelerden oluşan bir yıldız bulutu, kusursuz dünyalarda yaşıyorum – yasaları kesin, düzenleri sıkı,
Oğlum tamam da ne güzel kızın var bak. Şu boktan dünyada varlığı sana bağlı olan, gözünün içine bakan, seni hesapsız kitapsız seven ve senin de öyle sevdiğin bir canlı var lan. Bana baksana bir de yarın geberip gitsem benden geriye kalacak hiçbir şey yok!" Umutla baktı yüzüme; "O olmasa zaten..." Kestim lafını; "Olmasa diye bir şey yok oğlum. O var. Bir o var belki ey-vallah ama o var!" Önüne baktı bir süre. Ne düşündüyse artık gülümser gibi oldu. Konuyu değiştirdi sonra; "Haftaya salı doğum günü kızımın. Biliyorsun değil mi?" "Herhalde biliyorum oğlum manyak mısın, unuturmuyum?" "Aldın mı hediyesini?" "Hediyesi hazır. Bizim yayınevinin bastığı Küçük Prens var ya önsözünü yazdığım. Onu getireceğim. Bir şartım var ama. Sen okuyacaksın onu kızına. Bitene kadar her akşam bir bölüm okuyacaksın. Bittiğinde de eğilip kulağına diyeceksin ki; kızım büyükler gerçekten de çok tuhaf, n'olur geç büyü!" Anladı ne demek istediğimi.
Unutma, Allah her zaman haklıyla beraberdir. Sabret! Her şey bittiğinde kazanan sen olacaksın.
"Her kitap bittiğinde geride kalan boşluk hissi birkaç gün etkisini gösterir, ne yapacağını bilemediğiniz anlar hediye ederdi."
Sayfa 292Kitabı okudu
Resim