BEYAZ LÂLE
Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
'Ömür dediğin Üç gündür: dün geldi geçti,yarın meçhuldür. O halde ömür dediğin bir gündür; o da
bugündür'
Bazı eserler vardır okuyup bitirilemez. Bitirmiş olsan bile bitmez , bitemez . İşte onlardan biriyle geldim karşınıza. Yeni boşanmış , çocuğuyla hayatta dımdızlak kalmış , kendini çöküş döneminde hisseden , başarılı akademisyen Süveyda ile fark'ındalık yaratacak , Budizm'in doğduğu topraklardan Konya'ya kadar uzanan , Mevlana 'nın huzurunu da içinizde hissedeceğiniz , "Ders 1: Zihin kendi içinde bölmeleri var adeta. Her bir bölmenin ise kendine ait sesleri. Bazen tek tek
duyulur, bazen hepsi aynı anda. Zihin birbirinin içine geçmiș iç katmana bölünmüs gibi. Bize en yakın olan doğal olanı. Ben sesi. Bu ses, 'ben' olmanın
temelinden gelen içsel çocuk sesleridir. Îkinci sırada bunu dengelemeye çalışan katman vardır. Yetişkin olma yolunda ilerleyen bilgelik sesleri bunlar. Üçüncü katman ise hepsini kapsar. Dıș seslerdir bunlar. Kime ait olduğunu anlaman zaman alır. Ebeveyn sesleri gibidir. Toplumun sesleri ya da. Bazen eleștirel bazen koruyucu. 'Insan' olmanın doğasıda vardır bu: İçindeki kalabalık. " ile başlayan , kendinizi keşfedeceğiniz , öğreti tadındaki 49 derslik bu yolculuğa çıkmak eminim sizlere de çok iyi gelecek. Şimdiden keyifli okumalar..
♡
Her gün yeni bir gündür
Bir tohumdan bir adet çiçek ektiğinizi düşünün. Tohumu saksıya ekin. Her sabah sularken onunla konuşun. Zamanla küçük bir filiz çıkacak, ardından güzeller güzeli bir çiçek açacak. Çiçek büyüyecek -her gün, her saat, her dakika ve siz o değişiklikleri fark edeceksiniz.Tabiat dünyasında, her gün yeni bir gündür. Biz insanlar geçmişe takılıp kalma eğilimine sahibiz ancak bir çiçeği to-humdan ekip büyütürseniz, hiçbir şeyin ve hiç kimsenin aynı yerde kalamayacağının farkına varırsınız.Zen tarzı bir yaşam daima doğayla temas halinde bir yaşamdır. Doğanın içinde bulunan yaşamı algılar ve kendimizi onun bir parçası hissederiz. Bu farkındalıktan bir iyi oluş hali ve huzur doğar.Her sabah tapınağın bahçesinde yürürüm. Her ne kadar bahçe aynı bahçe olsa da, bir günden bir güne farklı görünür. Güneşli günler ve yağmurlu günler arasında çeşitlilikler vardır, dökülen yaprakların sayısı her gün iner çıkar. Bir günkü bahçe, hiçbir zaman bir diğer günün aynısı olmaz.
Biz deriz ki, "Her gün yenidir ve yarın yine yenidir."
Biz insanlar için de aynısı geçerli. Bugünün meşguliyetle-ri yarın sona erecek. Yarın, yeni bir sen olacaksın. Bu yüzden endişelenmene gerek yoktur.
Uyandık...
İyi ki uyandık.
Sevinelim!
Dünü unutun, yarın meçhul
Gün bu gündür
Sevinelim, sadece sevinelim,
Hiç bir şey sormayın lütfen
Uyandık diye sevinelim
Yeni bir gün diye sevinelim.
Bana bir fırsat daha verildi diye sevinelim
Aziz dostlarım,sevip sevilmeyeceksek niçin uyandık ki
Sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz
Haydi bismillah yeni güne
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
O gün bu gündür pek ender yaşadım böylesi bir mutluluğu: Yalnızca yerlere eğilmiş bir ağacın, delik bir eldivenin, bir atın gözlerinin karşısında... Herhangi bir devinim ya da ışıma nasıl mutlu olursa, öyle bir mutluluktu bu. Bir zamanlar milyonlarca varlığa ve nesneye bölünmüştüm. Bugün birim. Yarın yine bölüneceğim. Evrendeki her şey bu biçimde damıtılıp düzenlenir. Ben o gün bir dalganın tepesindeydim. Çevremdeki her şeyin tek bir armoninin notaları olduğunun bilincindeydim; içten içe, bir anlığına bir araya gelen seslerin kaynağını ve kaçınılmaz çözülümünü ve dört bir yana dağılan notaların her birinden doğacak yeni akorları da biliyordum. Ruhumun müzik kulağı her şeyi bilip anlıyordu.
iki üç gündür biraz hastayım. bu süreçte kitap okuyamadım. uzun süre kitabın başında duramadığım için kitap okuyamadığım bu sürede aklıma geçenlerde
Fotoğraflarla Atatürk kitabını okuduğum/fotoğraflarına baktığım geldi.
ben genelde Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğraflarına bakarken o zaman gerçekleşen
Şu anda hala Peter Stillman'ım. Bu benim gerçek adım değil. Yarın kim olacağımı bilemem. Her gün yeni bir gündür, ben her gün yeniden doğarım. Her yerde umut görüyorum. Karanlıkta bile ve öldüğümde belki de Tanrı olurum.
Yıldızlı Gece, Ayçiçekleri, Çiçek Açan Badem Ağacı gibi tabloların ressamıVincent Van Gogh‘un adını duymayan kalmamıştır belki de günümüzde. Kendi tarzı ve kullandığı renklerle kalbimizde taht kuran 1853 doğumlu ressam, ne yazık ki yaşadığı dönemde anlaşılamamış. Başka birçok sanat/edebiyat insanı gibi kıymeti öldükten sonra anlaşılmış. Hal böyle
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı