_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
“Çünkü mutluluk, insanın ayağını adeta yerden kesercesine güçlü bir duygudur ve insanlar mutluyken kendilerini bir rüyadaymış gibi hissederler. Acı ise, insana nefes aldığını, yaşadığını, her an var olduğunu hissettirir. İnsan, doğası gereği yarına kalmak için yaşar ve acının verdiği duygular; insana hayatta var olduğu hissini verir. Bu yüzden insan, kendisini farkında olmadan acıya bağlı kılar. Çoğu insanın zihninde “Sorunlar biterse yaşam da biter" düşüncesi vardır. İnsanların farkında olmadan beslediği bu düşünce sonucu, mutlu olmak adına öne sürdükleri sebepler, mutsuzluk adına buldukları sebeplerden daha az olur. Böyle olunca da mutsuzluk daha fazla hissedilir."
Reklam
Yarına kalmak çağını aşmaktır uzanarak geleceğin salıncağında sallanmak bilincin aydınlığında yürüyerek doğan günden önce yaratmak kendini ayakta durmak komşudan bir bardak su bir dilim ekmek istemeden dayanmadan kızılcık değneğine dikilmek çağlara karşı korkusuz kaygısız yaşamaktır insan olmak Atatürk Anadolu'dur
Her sanat adamında klasik olmak kaygısı bulunmalıdır. Yarına kalmak için çalışmıyan, eserinin zamana dayanmasını istemiyen, bugün beğenilip yarın unutulmağa razı olan bir sanat adamından ne hayır umulur? Ama klasiklik ötedenberi alışılmış kalıplara uymakta değildir, ölmiyecek şekiller yaratabilmektedir. Bugünün sanat adamı da, kendi içinden gelen sese uyarak vereceği eserlerde o ölmiyecek, zamana dayanacak şekilleri verebilirse yarının klasiği olacaktır, şimdi kendisini beğenmiyenlerin, kötüliyenlerin çocuklarına yarın örnek diye gösterilecektir.
Bir zamanlar boş gezmeyi iş yapmaktan çok seven üç ar­ kadaş varmış. Bugünden yarına geçinmek, gittikleri yerlerin birinden yüz bulsalar , beşinden kovulmak canlarına tak de­miş. Alın teriyle kazanıp gönül rahatlığıyla yemeyi de göz­lerine kestiremezlermiş, çünkü elleri işe yatkın değilmiş. Bir gün, uzun bir yolculuktan sonra, yüksekçe bir tepede
Yarına da kalacak mı?.. Ne demektir yarına kalmak? Hangi şair gerçekten yarına kalmıştır? Fuzuli ile Baki XVI. yüzyılın iki büyük Türk şairidir; kalmışlar mıdır büğüne? Kalmak, adı saygı ile anılmak demekse evet, Fuzuli ile Baki kalmışlardır; ama kalmak, eseri okunmak demekse Fuzuli ve Baki'nin büğüne kalmış olmaları çok su götürür. Divanlarını arasıra açıp okuyoruz, o divanları daima elimize alıyor muyuz? Hem kimdir arasıra açıp okuyanlar? Üç beş edebiyat meraklısı. Ne yapalım ki bir şairin yarına kalması ancak bu kadar olur. Bir toplumun insanları, çokluk dünün değil, yalnız büğünün yazarlarını merakla okur. Shakespeare, Molière, Balzac, ölümlerinden beri bunca zaman geçti, gene de okunuyorlar diyoruz ya, görecedir (nisbî) bu okunma. Asıl okunanlar büğünün şairleri, büğünün yazarlarıdır.
Sayfa 130 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Yarına kalmak,hatta bir saat bile gecikmek kim bilir kaç çaresiz insan için geç kalmak demekti.
Sayfa 140 - Perseus yayineviKitabı okudu
Yoksulluk Korkusunu Gösteren Altı Belirti 1. KAYITSIZLIK: Hırs eksikliği, yoksulluğa tahammül etme eğili­mi, hayatın verdiği her şeyi itirazsız kabul etme; zihinsel ve fizik­sel tembellik, inisiyatif, heves ve kendini kontrol noksanlığı. 2. KARARSIZLIK: Düşünmeyi başkalarına bırakma alışkanlığı, “tereddütte kalmak.” 3. ŞÜPHE: Genellikle kişinin
Yarına kalmak için çalışmıyan, eserinin zamana dayanmasını istemiyen, büğün beğenilip yarın unutulmağa razı olan bir sanat adamından ne hayır umulur?
Yoksulluk Korkusunu Gösteren Altı Belirti 1. KAYITSIZLIK: Hırs eksikliği, yoksulluğa tahammül etme eğili­mi, hayatın verdiği her şeyi itirazsız kabul etme; zihinsel ve fizik­sel tembellik, inisiyatif, heves ve kendini kontrol noksanlığı. 2. KARARSIZLIK: Düşünmeyi başkalarına bırakma alışkanlığı, “tereddütte kalmak.” 3. ŞÜPHE: Genellikle kişinin
Reklam
Tüketim Toplumu
İnsanoğlu, yarına kalmak için mücadele ederken, geçicilik içinde sürekli etrafındakileri "yenileyerek" akan ve kendisini ölüme sürükleyen zamana karşı durmaya çalışıyor.
Dünkü hakikat bugün olmuş hayal, Şimdiki de yarına kalmak muhâl! İşte şu söz en güzel, en muhtasar: Cehlini bilmek gibi olmaz hüner.
Gerçekten, neden evlenirdi insan? Biz o gün herkesi tatmin edecek bir cevap bulamamıştık. Verilen bütün cevapları toplamış, ardından şöyle bir neticeye ulaşmıştık:"İnsan, yalnızlığa tahammülü olmayan sosyal bir varlıktır. Yarına kalmak için üremek zorunda ve bu üremeyi evlilik gibi bir sistemin içerisinde gerçekleştirmek istiyor. Eğer bu sistem aile olmasaydı insanlar başka ilişki sistemine ihtiyaç duyacak ve onu yaşayacaklardı."
"Müslümanın yarına kalmak gibi hastalıklı kaygıları yoktur. O her işini Allah'ın rızasını kazanmak için yapar."
Bırak, bırak tüm bunları diyecektim. Kimin konuştuğunun ne önemi var, biri kimin konuştuğunun ne önemi var dedi. Biri kalkıp gidecek, giden ben olacağım, ben olmayacağım o, ben burada olacağım, buradan uzaktayım diyeceğim, ben olmayacağım o, hiçbir şey söylemeyeceğim, bir öykü anlatılacak, biri bir öykü anlatmaya çabalayacak. Evet, yadsımıyorum
180 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.