''Şu ciheti de belirtmeliyim ki; ben komünist değilim. Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum, böyle öleceğim. Türk birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Tıpkı Uhud şehidi Said ankedotu gibi Peygamberimizin arkadaşlarından Sadi, Uhud'da şehit olarak ölürken başucunda bulunanlara demiş ki: ''Gidiniz!... Peygamber'e deyiniz ki, onun şehitlere müjdelediği cennetleri görüyorum ve şimdi oraya girmek üzere bulunuyorum"!'' Said Müslümanlığa bu kadar inanmıştı. Ben de Türk birliğine bundan fazla inanıyorum. Onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni bölümlerini Türk birliğiyle açacaktır. Dünya, sükûnunu bu bölümler içinde bulacaktır. Kâşgarlı Mahmud'un ''Divan-ı Lügat'it Türk''ünde dediği gibi: ''Tanrı; Türkü, insanlık, şerirlerden, şakilerden kurtulsun diye yarattı''
Bugünün düşünü yarının gerçeğine dönüştürmek umuduyla, özlemlerini insanlar arasında yaymaya çalışmışlardı. Yeryüzünde cennet özlemi, insanlığın tarihi kadar eskidir aslında. Bu yeryüzü cennetlerinin başlıca nimetlerinden biri de, varın yoğun herkes arasında ortaklaşa paylaşılmasıdır.
"Ben her seyden once bir Türk milliyetcisiyim. Boyle dogdum. Boyle olecegim. Türk birliginin, bir gün hakikat olacagina inancim vardir. Ben gormesem bile, gozlerimi dunyaya onun ruyalari icinde kapayacagim. Türk birligine inaniyorum, onu goruyorum. Yarinin tarihi, yeni fasillarini Türk birligiyle acacaktir. Dunya sükununu bu fasillar icinde bulacaktir. Türk'ün varligi bu kohne aleme yeni ufuklar acacak, günes ne demek, ufuk ne demek, o zaman gorulecektir."
kitap daha yeni çıktı taptaze :))) bi oturuşta 80 sayfa gitti bitsin istemiyorum ama süper yazmış yine spoiler ; vay anasını çimlere bakış açım değişti
Dünyada artık doğal kıtlıklar kalmadı, sadece siyasi kıtlıklar var. Eğer Suriye, Sudan ya da Somali'de insanlar açlıktan ölüyorsa, bu bazı siyasetçiler böyle istediği için oluyor.
21. yüzyılın başında ortalama bir insanın Mc Donald's menüleriyle tıkınmaktan ölme ihtimali kuraklık, Ebola virüsü ya da El-Kaide saldırısında hayatını kaybetme ihtimalinden çok daha yüksek.
Terör özünde bir gösteridir. Teröristler korkutucu bir şiddet gösterisi düzenleyerek hayal gücümüzü ele geçirerek ortaçağ misali bir keşmekeşe düştüğümüze inandırırlar bizi. Akabinde devletler bu terör tiyatrosuna bir güvenlik gösterisiyle tepki verme zorunluluğu duyar ve yabancı bir ülkeyi işgal etmek ya da tüm bir halka zulmetmek gibi muazzam güç gösterileri düzenler. Bu aşırı tepki, çoğu zaman bizim güvenliğimizi teröristlerden daha fazla tehlikeye atar.
Sonuç olarak "barış" kelimesi yeni anlamlar kazandı. Geçmiş nesiller barışı savaşın geçici yokluğu olarak değerlendiriyordu. Bizse bugün barışa savaşın mantıksızlığı olarak bakıyoruz.