"Şeyh Sait isyanı müsebbiplerine, bolşeviklik maznunlarına ve hattâ mahpuslarına yapılmamış olan" en ağır işkenceler ve en bayağı muameleler,haklarında reva görülen Türkçüler; Mütemadiyen aleyhlerinde sövülüp sayılırken, tek kelime ile nefislerini müdafaa imkânı verilmeyerek, gazabı ilâhî ile yarışmak isteyen fânilerin hışmına uğramış zavallılar derecesine düşürtülerek, her şeyden üstün bildikleri izzetinefisleriyle oynanmak istenen Türkçüler; seleflerinin yiğitlik ve celâdet meziyetlerine bihakkın vâris bulunan şanlı Türk Ordusunun kahraman mümessillerinden teşekkül eden Askerî‐Örfî mahkeme tarafından, aleyhlerindeki isnatların hiçbiri varit görülmeyerek, toptan BERAAT ETTİRİLDİLER.’’
Kendinle Yarışmak
Kendinizden başka kimseyle yarışmayın. Hep önde olanlar, yalnızca kendileriyle yarışanlardır.
Sayfa 158 - Yediveren YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Olmakta olan şeyle yarışmayın. Yarışmak kaybetmeye hazırlanmaktır. Bir şey başarma ihtiyacının tuzağına düşmeyin.
Sayfa 259 - e-kitapKitabı okudu
Kadın Özgürlüğü Hareketinden sadece kadınların sorumlu olduğunu mu düşünüyorsunuz? Dünyada sürmekte olan Kadın Özgürlüğü Hareketi, erkeklerin yarattığı bir olgudur. Bunun da bir erkek komplosu olması seni şaşırtacaktır. Şimdi, erkek kadından kurtulmak istiyor. O hiç sorumluluk istemiyor. O kadınların tadını çıkarmak istiyor ama sadece eğlence
Başarı denen şeyin, kendinle yarışmak, kendin olmaktan memnun olmak ve hayatını kendi şartlarınla yaşamak olduğunu o zaman keşfettim.
"Kadın ona neden düşüncelerini yazmadığını sordu. Ne için yazmalı, diye yanıt verdi, tedbiri elden bırakmayan tepeden bir bakışla. Bir düşünceyi altmış saniyeliğine bile devam ettiremeyen laf ebeleriyle yarışmak için mi? Ahlakını polise, güzel sanatlarını taklitçilere emanet eden, cahil burjuvanın eleştirilerine katlanmak için mi?"
Sayfa 144Kitabı okudu
Reklam
"...Ben sadece...birisinin sevgisi için bir başka kişiyle yarışmak zorunda kaldığımı hissetmemiştim.Şimdiyse bir hayaletle yarışıyorum gibi hissediyorum ve bazen hatıralar gerçeklerden daha iyi oluyor."
Yabancı YayınlarıKitabı okudu
Altmış saniye süreyle bir düşünceyi tutarlı bir bi­çimde geliştirmeyi beceremeyen laf ebeleriyle yarışmak için mi? Ahlakını polise ve sanatını galeri simsarlarına emanet etmiş budala bir orta sınıfın eleştirilerine kendini hedef etmek için mi?
Sayfa 143Kitabı okudu
Veronika'nın Örtüsü/Dichter Şiirine Şerh
(Goethe Dichter/Şâir adlı şiirinde şöyle demektedir: Ben ki mukaddes kitaplarımızdaki O ulvî simgeyi, örtülerin örtüsü üzerine,* O ilâhî sûretin basılması gibi, Üzerime aldım da, bağrıma bastım, ) (Hans Memling'in tablosu:
Sayfa 358 - Senail Özkan'ın Açıklamaları
Maalesef günümüzde gelişimin yerini, başarı almış durumda. Aynı şekilde, öğrenmenin yerini not, keşfetmenin yerini ödev, eğitimin yerini diploma, bilgeliğin yerini bilgi, okumanın yerini okul, düşünmenin yerini bilmek, oyunun yerini oyuncak, oynamanın yerini yarışmak almıştır.
Reklam
360 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Lüzum üzerine açıklama: Aşağıdaki bir taşlama (yergi,hiciv) denemesidir. Taşlama şiir şeklinde olsa da burada nesir tarzda bir özgünlük cesareti gösterilmektedir. Kitabı okuyanların daha çok lezzet alacağı düşünülmektedir. “Bir dal alıp çıkayım” ise derdiniz uyarıyorum: Yok öyle bir dünya, çooook uzun !!! Mide fesadı geçirtmeden
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar
İnsanlığın Yıldızının Parladığı AnlarStefan Zweig · Zeplin Kitaplar · 20175,5bin okunma
Stanley de,"Herhalde o ışıkların altında yarışmak daha zor olmalı,"demişti.Patty'ye bir an, kocasının yüzünde acı dolu bir ifade kaybolmuş gibi gelmişti." Her şey, gerçek olduğu zaman çetindir.İşte insan o zaman boğulacak gibi olur. Olaylar gerçek olduğu zaman."
Sayfa 32 - Altın kitaplarKitabı okudu
"Gâliba insanlar için saâdet, kendilerinden üst olanlarla beyhûde (boş yere) yarışmak, onlara yetişmeye çalışmak değil, kendi çevresinin en iyisi, en üstünü, en makbûlü olmasını bilmekti. Meselâ kendisi bir kahvecinin karısı olduğunu asla unutmaz, fakat bir kahvecinin karısı ne kadar düzenli, ne kadar refahlı olabilirse onu elde etmeye çalışırdı."
Sayfa 323 - Kubbealtı NeşriyâtKitabı okudu
Hiç kimsenin kimseyi düşünmediği, herkesin selamı ve teşekkürü çoktan unuttuğu bir dünyada, şükürsüz, duvar yüzlü, yitik insanlara karşılıksız iyilikte bulunmak, hayırda kendi kendiyle yarışmak, ona ayrı bir zevk veriyordu.