"Fanilik beka ile omuz omuza... Bu kadar yakınlık içerisinde onu hayatta hissetmiyor musun? Taşı; bir ölü değil, bir diri taşıyorsun. Taşı, O'nu taşıyarak yaşayacaksın. Yaşadıkça O'nu taşıyacaksın. Taşı, taşı!...
"Taşı, O'nu taşıyarak yaşayacaksın. Yaşadıkça O'nu taşıyacaksın..."
Reklam
Taşı sırtındakini düşün..
Taşı O'nu… Bir cihan götürüyorsun. Cihanlar yönlendirici bir insan götürüyorsun. Korkma, ezilmezsin. O, kendini ezmeden taşımak için sana kendi kudretinden verdi. Başka şey düşünme. Dikkat et, bu tabutun içindeki kalkanları da seni taşıyor. Sen kendini taşıyor gibisin. Karanlık meçhullere dalma. Ellerinin üstünde en büyük hakikati
"Fanilik beka ile omuz omuza... Bu kadar yakınlık içerisinde onu hayatta hissetmiyor musun? Taşı; bir ölü değil, bir diri taşıyorsun. Taşı, O'nu taşıyarak yaşayacaksın. Yaşadıkça O'nu taşıyacaksın. Taşı, taşı!..."
Hasan-Âli Yücel 22 Kasım 1938 Kendime Söylüyorum: Ulus No: 6220, İçten-Dıştan KöşesiKitabı okudu
Biliyor musun, bu ağaçtan kolunu tutarak taşıdığın tabutun içinde kim var? O insan mı? Olamaz. O bir cihandı. Fezalara sığmamalıydı; nasıl bir soğuk mahfazanın içinde durabiliyor? Oraya niçin girdi, nasıl girdi? Biliyor musun? Bilemezsin. Anlayamazsın. Sen bu muammayı çözemezsin. Önüne bak, işine bak. Taşı, o cihanı tabutun içinde belleyerek taşı! Sen O'nu daima kendi arzularına göre yürür ve yaşar görmüştün. Şimdi o, hareketlerini sizin iradelerinize bırakmıştır. İstediğiniz yere koyup dilediğiniz yere kaldırıyorsunuz. Mukavemet etmiyor, hayır demiyor. Kendini size terk etmiş gibidir. Niçin? Niçin bu hür, hareketlerine sahip insan, hürriyetinden ve iradesinden vazgeçmiştir? Zihnini yorma; halledemezsin. Taşı, senin götürmek istediğin yer, şimdi O'nun gitmek istediği yerdir. Gözlerinin nemini kurutmadan, bol bol gözyaşı dökerek O'nu taşımak vazifendir. O kadar!.. Taşı O'nu... Bir cihan götürüyorsun. Cihanlar yaratan bir insan götürüyorsun. Korkma, ezilmezsin. O, kendini ezilmeden taşıtmak için sana kendi kudretinden vermiştir. Fanilik beka ile omuz omuza... Bu kadar yakınlık içerisinde onu hayatta hissetmiyor musun? Taşı; bir ölü değil, bir diri taşıyorsun. Taşı, O'nu taşıyarak yaşayacaksın. Yaşadıkça O'nu taşıyacaksın. Taşı, taşı!...
Sayfa 15 - Atatürk'ün vefatı üzerine Hasan Âli Yücel,
Yaşadıkça o'nu taşıyacaksın
taşı o'nu... bir cihan götürüyorsun. cihanlar yaratan insan götürüyorsun. korkma, ezilmezsin. o, kendinin ezilmeden taşıtmak için sana kendi kudretinden vermiştir. taşı; bir ölü değil, bir diri taşıyorsun. hayatın kendini taşıyorsun. taşı. o'nu taşıyarak yaşayacaksın. yaşadıkça o'nu taşıyacaksın. taşı, taşı!
Sayfa 361Kitabı okudu
Reklam
Yaşadıkça O'nu Taşıyacaksın ...
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Atatürk’ün naaşını taşımak üzere kurayla seçtiği 12 milletvekilinden biri olarak görevini yaparken hissettiklerini en güzel kendisi dile getirmiştir. Biliyor musun, bu ağaçtan kolunu tutarak taşıdığın tabutun içinde kim var? O insan mı? Olamaz. O bir cihandı. Fezalara sığmamalıydı; nasıl bir soğuk mahfazanın
Sayfa 14