Gelgelelim, ‘’ gençlik yanılgılarıdır, olur böyle şeyler ‘’ diyerek hoşgörebileceğimiz yaşı çoktan geçmiş , nerdeyse kırkına gelmiş bir adam , hala ırkçıysa , hala faşistse ; liberal ekonomiyi sömürüp , dalavereyle muazzam servetler yapıyorsa ; her gün yalan söylemeyi hakkı sayıyor ve her gün ağız değiştiriyorsa ; hala köktendinci bir yobazsa ; kadınlara toplumda yer vermeye yanaşmıyorsa ; 1400 yıl önceki yaşam biçimini özlüyorsa ; kendi dininden ve soyundan olmayanları kıtır kıtır kesmeye hazırsa ; asıl amacı demokrasiden işine geldiği kadarı yararlanıp , sonra demokrasiyi ortadan kaldırmaksa; bizler demokrasi adına böyle bir adama neden hoşgörü gösterelim ?
Dereler ve bitkiler gibi, ruhlar da bir başka yağmura gerek duyuyordu: umut, inanç, yaşam amacı. Bunlar olmazsa, beden yaşamayı sürdürse bile ruh ölüyordu, o zaman insanlar şunu söyleyebilirdi:" Burada, bu bedenin içinde, vaktiyle bir insan varmış".
İslam'da toplumsal uyum gereklidir. Ancak İslam'ın amacı insanları düşünceleriyle, emirleriyle mahkûm kılmak istememekte; fakat İslam'ın kılavuzluğu ve disiplini altında kendi akıllarının ve diğer yeteneklerinin yardımıyla hayatın zenginliğini bulabilecekleri bir şekilde onlara yol göstermesi olmaktadır. Bu bakımdan İslam'ın yapmak istediği şey insanları kendi fıtratlarına geri döndürmek ve ona göre bir yaşam oluşturmasını sağlamaktır.717
O, tüm deneyimlerimizin temelindedir. Bir töz değildir: Şeylerin doğasını kendinde saklamaz. Deneyim tamamlandıktan sonra eklenen geç kalmış bir yankı da değildir. Ritimli, düzenli, yorulmak bilmeyen bir harekettir; ufkun ucuna kadar giden ve bize dönüp bedenlerimizde kırılan, ciğerlerimizde patlayan sessiz bir dalga.
O olmadan, yaşamımızda hiçbir