Bütün karşıtlıklar birbirine, birbirine benzer olanlardan bile daha yakındır. Her şeyin olması gerektiği gibi gittiği bir ev partisinde, birden ölümü hatırlayabiliriz. Dolunayın güzelliğini seyre dalarken, sokağın bir köşesinde suçun, çirkinliğin kendisi ile göz göze gelebiliriz. Ama ne güzel, güzel olmayı bırakır, ne de çirkin, çirkin olmayı. Hiçbir şey katıksız olarak çıkmaz karşımıza, "ben" dediğimiz şey bile...