Batılılar, Müslümanca yaşamak için çabalayan kadını esaret altındaki varlık olarak tanımlarlar. Batı dünyasının normları, insanın gönlünün arzuladığı bir yaşam ve insani zevkleri tatmin mantığı üzerine kurumlaştığından, İslam'ın kadına kazandırdığı hakları ve bağışladığı özgürlükleri anlama imkân ve kapasitesine sahip değildir. Çünkü Batı'nın denklemi adalet ve hakkaniyet üzerine değil arzu ve istekler üzerine bina edilmiştir.
"Kaosun denklemi çok basit aslında.Yaşam: yaşam.Ölüm: ölüm. Oysa hepimiz kendi denklemimizi kurmanın ve dünyayı ona eşdeğer kılmanın peşindeyiz.Ne aymazlık! Senin içindekini barındıracak derinlikte hiçbir şey yoktur gerçek dünyada;ama sen de,yaşamın,ölümün ve bütün düşlerinle,gerçeğin korkunç sonsuzluğunda,oylumsuz noktadan daha büyük değilsin."
Sayfa 141
Reklam
192 syf.
9/10 puan verdi
Baba, oğul ve aile
Küçük Jamie’nin ailesiyle mutlu bir yaşam süreceğini ve hiç ayrılmayacağını hayal ederken bir anda her şeyin değişmesi ve de uzay hatta dış dünyada bizden başka canlılar var mı sorusuna cevap arayacağınız güzel bir eser. Kitap dili, anlatımı ve akıcılığı ile çok rahatça 2 gün içinde güzelce bitirilebilir. Bu kitapta da yazarın diğer kitapları gibi bilimi ve bilimin kuralları üzerinden ilerliyoruz. Yaz tatilinde birkaç gününüzü ayırıp okuyabilirsiniz.
Jamie Drake Denklemi
Jamie Drake DenklemiChristopher Edge · Bilgi Yayınevi · 202046 okunma
21. Yüzyılda var olmak. (Acı çekiyoruz öyleyse varız)
Böyle bir çağda yaşamak, anlamak, yazmak, his etmek; en acı varoluş tablosu. Hayatı gölgeleyen insanın kendi karartısı değil. Çağın karanlık oluşu. Paralel bir zaman denklemi bu. Çağlar öncesi var olduğu düşünülen karanlık çağın, çağlar sonrası makineleşmiş karanlık dönemi. Mekanik yaşam formları. Kendi içindeki boşluğu his edemeyecek kadar materyalist gelişmişlik. Tablonun bütün noktaları bunlarla dolu.
Yangtze Nehri üzerindeki Üç Boğaz Barajı'nın inşaatını ele alalım. Çin hükümeti 1922 yılında barajı yapmaya karar verdiğinde fizikçiler barajın dayanması gereken basıncı, ekonomistler tahmini maliyeti ve elektrik mühendisleri ne kadar elektrik elde edileceğini hesapladı. Ancak hükümetin başka etmenleri de göz önünde bulundurması gerekiyordu. Baraj inşaatı, binlerce kilometrekarelik eşi benzeri bulunmayan arkeolojik alanı ve köy ve kasabaların bulunduğu yaşam sahalarıyla dolu altı yüz kilometrekarelik bir bölgeyi sular altında bırakacaktı. Bir milyondan fazla insan yerinden edilmiş ve binlerce tür, tehlikeye atılmıştı. Çin nehir yunuslarının soyunun tükenmesinde en temel etmenin bu baraj olduğu düşünülür. Üç Boğaz Barajı hakkında kişisel fikriniz ne olursa olsun, inşa edilmesi bilimsel değil etik bir meseledir. Hiçbir fizik deneyi, ekonomi modeli ya da matematik denklemi binlerce megawatt elektrik ve milyarlarca yuan üretmenin mi, yoksa tarihi pagadoların ve Çin nehir yunuslarını kurtarmanın mı daha değerli olduğunu belirleyemez.
Sayfa 199
"Öyle insanlar tanırız ki dünyaları yaşadıkları ma- hallenin sınırlarını aşmaz. Onları meşgul eden, etkileyen, tasalandıran, zihinlerini kurcalayan; yalnızca mahallelerinde olup bitenlerdir. Köy ve mahallelerinin izin verdiği ölçüde Dünya'yı görebilir, algılayabilirler, dış Dünya'dan gelen etkilerden de ancak mahallelerine girebilenleri algılayıp kavrayabilirler. Mahalle sınırları dışında olup bitenler onlar için anlamsızdır, yok gibi dir, olmamış hükmündedir."s.11 Bu açıdan, herkesin evreninin boyutları, onun hayatının, yaşam biçiminin (yaşantılarının H.H.) boyutlarına eştir. Bu noktadan sonra şu denklemi ortaya atabiliriz: «Her insanın evreninin sınırları yaşayabildiği yere kadardır.»s.13
Sayfa 11 - Seçkin YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
110 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.