Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kör Saatçi adlı kitabımda ve başka yerlerde yarasaların kulaklarıyla renkleri görebilecekleri spekülasyonunu yapmıştım. Yarasanın ihtiyaç duyduğu dünya modeli böcekleri yakalamak için üç boyutlu dünyada dolaşmak için olmalıdır. Kesinlikle büyük oranda benzeyen görevleri gerçekleştirmek için bir kırlangıcın ihtiyaç duyduğu modele benzer olmalıdır.
Sizi bir gün bile; hayır, rüyalarımda bile unutmadım. Ama ben size hiçbir şey veremem. Acılara gark olsam da sizden ayrılmaya karar verdim. Kederiniz ne kadar büyük ve sevgim ne kadar derinse, size yaklaşmam da bir o kadar zorlaştı. Beni anlıyorsunuz değil mi? Asla sizi aldatmaya çalışmıyorum. Doğru şeyi yaptığıma inandım. Ama bu benim yanılgımdı. Şüphesiz çok büyük bir hata yaptım. Sizden özür diliyorum. Sizin için mükemmel insan olmayı istemem sadece benim açgözlülüğümdü. Biz, yalnız ve çaresiz oluşumuzdan dolayı başka bir şey yapamayız, bu yüzden şimdi, en azından kelimelerle de olsa samimiyetimi göstermenin ve tevazunun güzel bir yaşam biçimi olduğuna inanıyorum.
Reklam
Tarifi olmayan bir kitaptı benim için. Şimdi ne söylesem noksan kalır.
* İçimi ısıtan gülümsemesini bir an önce görmek, bilgi saçan sesini bir an önce duymak için can atardım. * "Yüreğinizin sıcaklığını esirgemeyin benden." "Çünkü burada, bu kavakların dibinde, büyüleyici yeşil bir cam kırığı gibi kaldı çocukluğum." "Ağaçların köklerini toprağa salan bu insan neler söylemiş, neler
Yaşam herkes için çok tatlıdır. Yeşil ağaçlar altında oturmak, altın arabasıyla güneşi, gümüş arabasıyla ayı seyretmek çok hoştur. Ne var ki sevgi, Yaşam'dan da güzeldir. Zaten bir insan yüreğiyle kıyaslanınca bir kuşun yüreği nedir ki?
Aslında Bocuk Gecesi bir Balkan geleneği ve 1400 yıllık bir geçmişi var.Balkanlar’da bir arada yaşayan Müslüman ve Hristiyanların soğuktan ve kötülükten korkmamaları için oluşturdukları bir gelenek. Müslümanlar o gece kabak tatlısı yiyor, hristiyanlar ise domuz eti.Ortak bir yaşam ve ortak bir gelenek ,sadece inançları gereği yiyecekleri ayrı.
Sayfa 81 - Yazşader YayıncılıkKitabı okudu
Sağlığıma, yaratıcılığıma ve gücüme, haklı olmaktan, öç almaktan. kendime zarar vermekten çok daha fazla değer veriyorum. Yaşam enerjimin, varlığımda tüm gücüyle özgürce dolaşmasına, onu öfkemle, incinmelerimle tıkamaktan çok daha fazla değer veriyorum. Ruhsal özgürlüğüme, duvarlarını affetmeme tuğlalarıyla ördüğüm hapishanemde kendimi mahkûm etmekten çok daha fazla değer veriyorum. Yaşam sevincime, acı ve öfkelerimden çok daha fazla değer veriyorum. Sağlığıma yatırım yapmayı seçtiğim için, hastalığa yatırım yapmaktan vazgeçiyorum. Değerli ve onurlu bir insan olmaya, utanç, öfke ve aşağılanmışlık duygusu içinde yaşayan bir insan olmaktan çok daha fazla değer veriyorum. İç huzuruyla yaşamaya, bana rahatsızlık veren duygularla yaşamaktan çok daha fazla değer veriyorum. Sevgiye nefretten çok daha fazla değer veriyorum. Kendimin hazırladığı duygusal zehirle, kendimi zehirlemekten vazgeçiyorum.
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
İçinizden bir türlü atamadığınız suçluluk duygusu ve değersizlik duygusu enerjinizi tüketir, motivasyonunuzu ve kontrol duygunuzu kaybettirir. Bunlardan herhangi biri sizin durumunuza İşaret ediyorsa yaşamınızda kendinizi ya da başkalarını affedemediğiniz için kızgınlık, incinme ve öfke halatı ayaklarınıza dolanmış, sizi ileriye adım atmaktan alıkoyuyor olabilir. Affetmemek, enerjinizi çalar, kendinizi sevmenizi engeller, sizi yaşam hazzından mahrum eder, geleceğe umutla ve coşkuyla bakmanızı engeller.
Yaşamasını bilmediğin için yaşam sana güzel görünmüyor.
O ALTIN IŞIĞI
Otoyol şarkısı Işık şeridi Işık geçidi Renkli gölgelerde Gündüz gece hiç bitmeyen bir oyun Bitmeyen içki Çıplak rüzgarda Teninde Kızılderili dans ettiren
"Ölüm, bir kırmızı gül için çok yüksek bir bedel," diye bağırdı Bülbül, "yaşam ise herkes için değerli. Yeşil koruda oturup altından arabasında Güneş'in, incili arabasında Ay'ın geçip gidişini seyretmek hoş. Akdikenlerin kokusu tatlı, vadide gizlenen çançiçekleri tatlı, tepelerde rüzgarla savrulan fundalar ne hoş. Ama Aşk, Hayat'tan daha değerlidir ve bir insan kalbinin yanında bir kuşun kalbi nedir ki?"
Reklam
Aspasula /zaman 1955
sen...; aşkın öz kızıydın Aspasula ne Fofo, ne de Kalyopi...senden gayrısı yalandı dilek taşları atıldı uğruna... yeni yetme bütün adaklar sana adandı senin aşkın üç beş cilde sığmaz... yüz ciltlik bir romandı...Aspasula senin için...; yediden yetmişe herkes delirirdi kimi seni ilâhe... kimi de sokak afişindeki bir yosma olarak
Sayfa 20
"Siz insanların, hayvanların, kuşların, ormanlardaki yalnız gecenin, ormanların şerefine! Karanlığın, ağaçların arasından duyulan mırıltıların, sessizliğin kulaklarımdaki tatlı, tekdüze çınlamasının, yeşil yaprakların, sarı yaprakların şerefine! İşittiğim yaşam seslerinin, çimenlerin, çimenleri koklayan burnun, toprağı koklayan köpeğin şerefine! Karanlıkta bir serçe avlamak için burnunu yere yapıştırıp hazırlanan yaban kedisinin ve karanlığın şerefine! Yeryüzünün gizemli sessizliğinin, yıldızların, yarım ayın şerefine; evet, herkesin şerefine... "
Sayfa 113Kitabı okudu
Dikkat edilirse, halkı Müslüman olan ülkelerdeki iktidar sahipleri de, günümüzde kendi sömürü düzenlerini sürdürmek ve müslümanlara müslümanca yaşam hakkı tanımamak için, Nuh kavminin ileri gelenleri gibi sürekli dindar halkı "siyasal İslam", "irtica", "yeşil sermaye", gibi yaftalarla suçlayıp kendi menfaatlerini koruyan gayri hukuki kanunlarla mahkum ettirmektedirler. Yani zaman değişmekte fakat inanmayanların inananlarla mücadele tarzı değişmemektedir.
Sayfa 33
Sağlıklı bir ilişki için anlayış şart.
Bir elmanın iki yarısı olamazsınız. İkiniz ayrı birer elma olarak aynı dalda durmaya çalışmalısınız. Biriniz kızarmak isterken diğeri hâlâ yeşil kalmak istediğinde bunu kabul edebilmelisiniz.
Sayfa 143Kitabı okudu
458 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.