479 syf.
7/10 puan verdi
·
23 günde okudu
ölü canlar ve ölü sayfalar.
1) GOGOL' UN RAHATSIZLIĞI VE BUNUN ÖLÜ CANLAR KİTABIYLA BAĞLANTISI Gogol'un "Manik depresif psikoz" diğer adıyla "Bipolar bozukluk" adındaki bir hastalığı vardı. Bu hastalığın gerek akademik gerek sosyal hayatı ne kadar ciddi bir biçimde etkilediğini hepimiz biliriz. Gogol da bu hastalıktan çok çekti; Manik
Ölü Canlar
Ölü CanlarNikolay Gogol · İş Bankası Kültür Yayınları · 202223,5bin okunma
1724 syf.
10/10 puan verdi
·
20 günde okudu
İtirazım Var! Hem de Her şeye
Eser için söylenecek o kadar çok söz var ki incelememi yazarken yazılarımı toparlamak için günlerimi vermem gerekti. Bu eseri uzun bir tren yolcuğu gibi düşünün, koltuğunuza oturmuş pencerenize yansıyan manzarayı izliyorsunuz. Yolculuğunuz içerisinde birçok durak olacak, her durağınızda ayrı bir yer görecek ayrı bir duygu yaşayacak ayrı birşeyler
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202186,9bin okunma
Reklam
111 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
"Bana yukarıdan bakarsanız aptalın tekini görürsünüz. Bana aşağıdan bakarsanız Tanrı'yı görürsünüz. Bana tam karşıdan bakarsanız, kendinizi görürsünüz." -Charles Manson Peki bir Yabancı'ya bakınca ne görebilirsiniz? Farklılıkları mı, anormallikleri mi, rahatsızlık verdikleri mi, eksiklikleri mi yoksa fazlalıkları mı? Gerçekten bir
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111bin okunma
285 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Şairle Sohbet
Bugün günlerden Ülkü Tamer, İsmet Özel’le başlayan etkinliğe (#108590209) uygun olması için aynı şairin sözleriyle giriş yapalım incelemeye, “Ben yaşarken oldu her şey.” Ben de bahar teması ve çiçeklerle başlayan bu etkinlik sayesinde usta bir şairin günümüze bıraktığı şiirlerle tanıştım yaşarken. Bu yüzden farklı bir
Yanardağın Üstündeki Kuş
Yanardağın Üstündeki KuşÜlkü Tamer · Kırmızı Yayınları · 2006380 okunma
Cesaret edip okuyan var mı bakalım
Yaş 25 evlilik zamanı geldi geçti derken annem açtı yu...va kurma konusunu. Saliha bir kız olsun gerisi gelir diye düşünüyordum. Yakın bir akrabamızdan haber geldi. Komşuları çok dindarmış, kızlarının ailesinden dahada dine bağlı olduğunu duyunca sevindim. Gittik bir görelim görüşelim dedim.Ilk ailesiyle konuştum... Hatta ben konuşmadım
Şarabımı Kim İçti?!
#165617869 Mayıs ayı öykü etkinliği. Ne zaman bitecek bu sabaha karşı uyanmalarım hiç bilmiyorum. Yine kanepenin sert köşesinde ensem uyuşmuş. Uyandıran da olmamış her zaman ki gibi. Gerçi bunu yapmamalarını ben söylemiştim onlara. Şimdi neden hayıflanıyorumki... Sakallarım da iyice uzamış ama benim onlara köpük
Reklam
Evet, Nisyan
ŞUBAT AYI HİKAYE ETKİNLİĞİ #104029280 Merhaba. Mahmut Hocanız bu konuşma için beni ilk davet ettiğinde acaba insanların benim için vakitlerinden ayıracağı kadar ne başardım diye çok sorguladım kendimi. Sürekli cevap aradığım sorulara bir yenisini eklediği için öğretmeninize teşekkür ederim. Bugün 27 Mayıs 2051
Pencereden geceleyin giren kelebek, sanıyor musun ki burada yaşam bulacaksın? Yaşam yok benim odamda..
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Hâlâ Orhan Kemal okumayan var mı?
Orhan gidiyor Elleri dost ellerinde Kollar havaya kalkık Yumruklar sıkılı Orhan gidiyor Aydın gerçekçiliğiyle «Yaşayın, yaşayın» diyerek
Orhan Kemal
Orhan KemalAsım Bezirci · Evrensel Basım Yayın · 200334 okunma
88 syf.
9/10 puan verdi
İçerisinde yedi öykü barındıran, benim bir öykü dışında altısını da beğendiğim ve etkisini hissettiğim Sadık Hidayet anlatımı. 1942 de yazmış, yanılmıyorsam sondan ikinci eseri. Bunalım ve intihara giden bir yaşamda, insanın iç dünyasını, çıkmaza giren yalnızlığını, öykülerdeki dramı ile gözler önüne seriyor. Kimisinde gizli, kimisinde alenen
Aylak Köpek
Aylak KöpekSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 20212,728 okunma
Reklam
Sana sustuklarım var sevgili, sana söyleyemediklerim. İçime gömdüğüm acılar var, yüreğime gömdüğüm yaralar. Ne çok şey var, söylemek isteyipte söyleyemediğim; ne çok hayalim var, yaşamak isteyipte yaşayamadığım. Geceler var, içlerine yalnızlığı sakladığım; gözyaşlarım var, içine sevgisizlikleri gömdüğüm. Saatlerce çalışıyorum odamda sana söylemek istediklerimi, günlerce ezberliyorum. En güzel şiirlerimi sana yazıyorum, en güzel hayallerimi seninle kuruyorum. “Çıkacağım karşısına bir bir anlatacağım” diyorum, yapamıyorum. Seni görünce hepsini unutuyorum. Karşımda durunca lal oluyorum. “Nasılsın”demiyorsun bana, o an içimden geçenleri bir anlatabilsem sana, yüreğimdekileri bir dökebilsem sana, seni ne kadar çok sevdiğimi bir anlatabilsem sana. Oysa sen bana gülünce, bir tek kelimesini bile hatırlamıyorum. Susuyorum. “İyiyim” diye geçiştiriyorum. İyi değilim ben sevgili, sen yanımda değilken iyi değilim. Senin uzağındayken, mutlu değilim. Benim seni sevdiğimden haberin yokken, ben seni aşk yaptım hayatıma. Sana sustuklarım var sevgili, sana söyleyemediklerim. Her gece acısını içime gömdüğüm hayallerim var benim.
Kıskançlık :D
"Ah, daha sana söylemedim değil mi? Ben senin şu sevgili Kirsanov’undan nefret ediyorum!” “Hayır, Veroçka, Kirsanov çok iyi bir insandır.” “Olsun, ben yine de nefret ediyorum ondan ve sana da onunla görüşmeyi yasaklıyorum.” “Bu başlangıcın güzelliğine diyecek yok doğrusu! Benim despotluğumdan öylesine korkmuş ki, kendisi beni bir kukla yapmak istiyor! Hem nasıl görüşmeyebilirim ki onunla..? Birlikte yaşıyoruz biz...” “Evet... Ve hep kucaklaşmış durumdasınız değil mi?” “Tabii. Sabah kahvaltısında da, öğle yemeğinde de... yalnız ellerimiz meşgul olduğu için kucaklaşmak biraz zor oluyor.” “Ve bütün gün kopamıyorsunuz...” “Haklısın, o kendi odasından kopamıyor, ben de kendi odamdan.” “Madem durum böyle, onunla görüşmeyi büsbütün kessen ne olur?” “Ama biz arkadaşız; insan bazen konuşmak ister; birbirimize yük olmadan konuşuyoruz biz de.” “Sürekli birlikte oturuyorlar, kucaklaşıyorlar, kavga ediyorlar, kucaklaşıyorlar, kavga ediyorlar... Nefret ediyorum ondan!” “Veracığım, nerden çıkartıyorsun bunları? Biz bir kez olsun kavga etmiş değiliz. O kendi yaşamını sürüyor, ben kendi yaşamımı... Dostuz, evet, ama ne çıkar bundan?”
480 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
Mektup
Özlem.. Sanırım en ön plandaki duygu budur, iletişimin mektuptan ibaret olduğu yıllarda.. Coşkuyla yazılan mektuplar, heycanla kaleme alınan cevaplar.. Sevgiliden gelen, içine yüreğini de koyduğu o kağıt parçasını bağrına basmak, öpmek, koklamak... Sonra heycanla kaleme sarılıp yazabildiğini yazabilmek, bütün sevgini, aşkını, coşkunu ilmek
Virginia Woolf ve Vita Sackville-West Mektuplaşmaları
Virginia Woolf ve Vita Sackville-West MektuplaşmalarıVirginia Woolf · Agora Kitaplığı · 201652 okunma
126 syf.
9/10 puan verdi
‘’O kadar çok kendimle uğraşıyorum, yüreğimde öyle fırtınalar kopuyor ki, diğer insanları kendi hallerinde bırakmayı yeğliyorum; keşke beni de kendi halime bıraksalar..’’ Goethe, romantizmin en güçlü kalemlerinden. Romantizm, sadece romantizm değildir. Sadece kendi ruh dünyasına kapılmak değildir. İnsanların dertleriyle de ilgilenmektir.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120bin okunma
Kimsin Sen ? ( Mükemmel)
Kimsin sen? Bu soruyu yanıtlamaya çalışmış mıydım hiç? Kendi kendime kim olduğumu itiraf etmek hiç aklıma gelmiş miydi? Adımı, yaşımı, yurdumu, boyumu posumu biliyordum-yüzümü biraz tanı­yordum, ruhumu ise çok daha az. Gelecek hak­kında hiçbir şey bilemiyordum, geçmişten bana kalan, üst üste konmuş soluk anı bloklarıydı yal­nızca. Hiçbir zaman
Dost Kitabevi ( PDF )Kitabı okudu
332 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.