Doğum ve ölüm kapıları arasında yaşanan bir hayatı vardır herkesin .Güzellikler olsa da bazı hayatlar çok zordur Solmaz Şahin hanımefendinin kaleminden çıkan #onunadıhayat kitabı ile yaşama ,zorluklara, mücadele gücüne olan bakış açım öyle bir değişti ki inanamazsınız .Gerçek bir yaşam hikayesinden esinlenilmesi ayrı bir güzellik .
16.yy'da Fransız düşünür Jean Bodin 'Devletin Altı Kitabı' eseriyle ilk defa egemenlik kavramını kilisenin güçlü olduğu bir dönemde "ben sadece dünyevi bir egemenlikten bahsedeceğim" diyerek siyaset bilimi literatürüne sokmuştur. Ancak egemenlik kavramını sistematik bir biçime sokamamış ardından gelen İngiliz düşünür
Enfes bir kısa öykü! Ara ara elimin gideceği, tekrar tekrar okumaktan keyif duyabileceğim çok güzel bir eser.
Anarşi ve anarşist kavramlarına bambaşka bir bakış açısı! İki kişinin kendi arasında yaptığı bir sohbetin, diyalektik, soluksuz okunacak bir düşünsel yolculuk olarak sunulmasını çok sevdim. Üstelik öyle güzel akıyor ki bağlamsal olarak da, karakterlerin bakış açısı ile de vermek istediği güçlü fikri benimsetmeyi başarıyor.
Özellikle tiranlık meselesi ve ele alınış biçiminden derinden etkilendim. Anarşizm söz konusu olduğunda bireyi ve toplumu çözmenin, anlamanın, yaşama uygulayabilmenin bambaşka yönleriyle karşılaşıp, düşünmenize sebebiyet veriyor.
Bugün birçok şeyi bize gösterildiği gibi düşünüp, sadece dar çerçeveler üzerinden elimizdeki resmi sığdırmaya çalışıyoruz ona. Herkes kendi fikirlerinin arkasında durmayı, kendi ihtiyacına yönelik çerçeve bulmayı/yapmayı bilmeli sonunda. Fikirler ve aksiyonlar dileriz….
Anarşist BankerFernando Pessoa · Can Yayınları · 20201,473 okunma
Not: Bu inceleme, bir incelemeden çok daha fazlasıdır.
Yazım uzun olduğu için ve anlaşılma kolaylığı sağlamak adına sekiz bölüme ayırdım ve böylece daha ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz yerlere gidip okuyabilirsiniz:
– Giriş
– Kitapla İlgili Düşüncelerim
– Nietzsche'nin Ailesinin Sağlık Geçmişi
– Nietzsche'nin Sağlık Geçmişi
– Turin
Nice insanların her gün ardına düştükleri mal mülk edinme, kolay başarı kazanma, süslü püslü yaşama, tâ çocukluğumdan beri tiksinti uyandırmıştır bende.
"Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var," dedi, "Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün...
Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın ? "
İşte bu kitap zamanın hiç akmadığı bir Gece Yarısı Kütüphanesinde sonsuz sayıda kitabın ortasında, yaşamı seçmenin hikayesi ama hepsi bu değil. Kütüphanede bulunan kitapların her birinde farklı bir hayat, farklı kariyerler ve kararlar yazılı. Bize olasılıklar üzerinden ölüm ve yaşamı iyi ve kötüyü aynı anda sunarak farklı bakış açıları kazandırır ve yaşantımıza, anımıza farkındalık katar.
Bazen insanlar bir şeyleri değiştirirlerse her şeyin yoluna gireceğini düşünürler. Ama ya beklediğimiz gibi değilse ?
Olmamız gereken tek bir kişi yaşamamız gereken tek bir hayat hissetmemiz gereken tek bir varoluş var. Her şey olabilmek için her şeyi yapmamız gerekmiyor çünkü zaten sonsuzuz..
Keyifli okumalar:)
Üniversite öğrencisi Timur yaşam tarzı,eğitimi ve sosyoekonomik şartları kendisinden daha ileri düzeyde olan Nesrin'e evlilik teklifinde bulunur fakat ret cevabı alması sonucu yaşadığı ezilmişlik içgüdüsü;duygu ve düşünce dünyasında tam olarak kendine ait bir profil oluşturamamış olması onu içten içe buruklaştırır.Tesadüfen yolda karşılaştığı
Bazı insanların karakterleri tamamen aldatıcıdır. Başkaları bu tip insanlardan etkilenebilir, çünkü onlar da yüzeysel bir bakış açısına sahiptir. Fakat onların içine bakan ve küçümseme dışında bir duygu uyandırabilecek herhangi bir malzeme bulamayan sağduyulu insanlar böyle kişilerden etkilenmez.
Öncelikle kitapların başındaki yazıları, ön sözleri okumak gibi bir alışkanlığım yok, gerekirse kitap bitince okurum. Bu yüzden bu kitabın aslında bir tiyatro oyunundan hikâyeleştirildiğini sonradan fark ettim. Buna rağmen okurken aklımda tek mekanda geçen bir tiyatro oyunu gibi canlandı. Bu durum beni çok mutlu etti zira tiyatro çok
Değerli eğitimci, siyasetçi, yazar Mustafa Gazalcı’nın kaleminden, içeriğiyle okurunu geçmişe taşıyan “Yolumuzu Aydınlatanlar – Cumhuriyet’in 10 Eğitim Yıldızı” adlı kitaptan söz edeceğim sizlere… Cumhuriyet Devrimi’nin büyük ülküsü “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” kuşaklar yetiştirme atılımının özverili, çalışkan yıldızları; Mustafa Necati,
Rainer Maria Rilke dünyaca ünlü Duino Ağıtları'nı ruhsal durumunun çok da iyi olmadığı bir dönemde 1912 yılında Duino Şatosu'nda yazmaya başlamıştır. Eserin tamamlanması I. Dünya Savaşı'ndan dolayı on yıl sürmüştür. 1922 yılında tamamlanan eser on ağıttan oluşmaktadır. Ağıtlarda hissedilen duygu, yaşama arzusu ve ölüm korkusudur. Şiirleri ağır, kasvetli bir duygu bırakıyor benim üzerimde. Yaşadıkları ve hayata bakış açısının şiirlerine yansıdığını görebiliyoruz.
"Çiçek açmanın da, solmanın da bilincindeyiz."
"Oysa ki acılar
kışın dökülmeyen yapraklarımızdır bizim, her daim
koyu anlam yeşilimiz"
Duino AğıtlarıRainer Maria Rilke · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20152,463 okunma
Bu da son bakış yaşama
Ne yaşadım dersen
Koca bir yalan
Koca bir rüya
Öyle deme bana
Gidecem elbette
Hem de sensiz
Kıyamam elbette sana
Ama unutma
Ayrılık daha zordur
Ölümden
Tunebuni
Bir keresinde tekerlekli sandalyeye bağımlı bir adamla ilgili bir hikaye duydum. Kısıtlanmanın zor bir şey olup olmadığı sorulduğunda adam, "Ben sandalyeme mahkum değilim," diye karşılık vermiş. "Sandalyem beni özgürleştiriyor. O olmasaydı yatağa bağlı yaşardım ve evimden asla çıkamazdım." Bakış açısındaki bu kayma, her günü yaşama şeklini tamamen değiştirmiş.