Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Bilinçli yaptığın her şey yaşanmıştır ve artık bir kalıntı değildir. Bilinçsiz yaptığın her şey bir kalıntı haline gelir. Çünkü onu hiçbir zaman tamamen yaşamış sayılmazsın. Bir şeyler tamamlanmamış olarak kalır.”
Eğer inanırsan inanmayacaksın da. Kimse inançsızlık olmadan inanamaz. (...) İnanç sadece şüphe denilen merkezin çevresidir çünkü inancı yarattığın yerde şüphe vardır. Şüphe acıtır, o bir yara gibidir, acı vericidir. Şüphe bir yara olduğu için acıtır, o sana içsel boşluğunu, içsel cehaletini hissettirir. (Peşinden aslında ne söylemek istediğine girerek devamla): Şüphenin kendisi yara değildir. O muazzam bir yardımdır çünkü o seni bir maceraperest, bir kâşif yapar. Hakikati ararken seni en uzak yıldıza götürecek, seni bir hac yolcusu yapacaktır. Şüpheye sahip olmak sağlıksız değildir. Şüphe güzeldir, şüphe masumdur, şüphe doğaldır. (...) Şüphe inanç için bir arayış değildir, şüphe, sadece el yordamı ile gizemi aramaktır; anlaşılmayanı anlamak, akıl almayanı algılamak için her çabayı göstermektir.
Reklam
Tıpkı paranın parayı çekmesi gibi mutsuzluk daha çok mutsuzluğu çeker. Eğer mutsuzsan o zaman kilometrelerce öteden mutsuzluk sana doğru yolculuk yapacaktır - sen doğru araçsındır. Bu, çok görünmez bir olgudur tıpkı radyo dalgaları gibi. Onlar senin etrafında yolculuk yaparlar, sen onları duymazsın. Bir kez onları çekmek için doğru alete sahip olduğun zaman birdenbire elde edilebilir hale gelirler. Radyo orada olmadan önce bile onlar senin yanında yolculuk yapıyorlardı.
Daha çok yaşa ve daha yoğun bir biçimde yaşa. Tehlikeli yaşa. Bu, senin hayatın. Onu sana öğretilmiş olan hiçbir aptalca şey için feda etme. Bu senin hayatın: Yaşa onu! Onu kelimeler, teoriler, ülkeler veya politikalar için feda etme. Onu hiç kimse için feda etme. Yaşa onu! Ölmenin cesurca olduğunu düşünme. Tek cesaret hayatı bütünüyle yaşamaktır; başka cesaret yok.
Acı ve ızdırabın içinden geçerken kendimizi hazırlayabiliriz - ve hatırla, eğer onlarla yüzleşirken bunu yapabilirsek o ölüm sırasında işe yarayacaktır. Bu nedenle, arayanlar, ızdırabı her zaman buyur ettiler. Bunun başka bir sebebi yok. (...) Yani ne zaman acı içinde olsan onu bir fırsat olarak al. Onun tamamen farkında ol, harika bir deneyim yaşayacaksın.
Öğrenilecek en büyük şey, hiçbir şeye tutunmamaktır: aşkına, neşene, bedenine veya sağlığına. Her şeyden keyif al -sağlığından, bedeninden, aşkından, kadınından veya erkeğinden- ama tutunma. Ellerini açık tut, yumruk olma. Bir yumruk haline gelirsen rüzgarlara, yağmura, güneşe, aya ve varoluşun kendisine kapanırsın -bu, yaşamanın en çirkin yoludur. Bu, senin etrafında mezar yaratıyor. Öyle olduğunda varoluşun penceresizdir. Kendini boğuyorsun çünkü kendin için güvenlik ve koruma yarattığını sanıyorsun.
Reklam
Dini sorgulamanın merkezi gerçekten Tanrı değil, ölümdür. Ölüm olmadan hiçbir din olmazdı. İnsanı ötesi için, ölümsüzlük için arayışa sokan ölümdür.
Sayfa 9 - Butik YayınlarıKitabı okudu
Bazen büyük şeyler hakkında konuşuruz: Tanrı, Cennet ve Cehennem - sadece gerçek meseleden kaçınmak için. Gerçek mesele Tanrı değildir, olamaz çünkü Tanrı ile ne kadar tanışıyorsun? Tanrı hakkında ne biliyorsun? Senin için tamamen bilinmeyen olan bir şeyi nasıl sorgulayabilirsin? Bu, boş bir sorgulama olacaktır. Aptal insanlar Tanrı hakkında soru sorarlar, zeki insanlar ölüm hakkında. Tanrı hakkında soru sormayı sürdüren kişi asla Tanrı'yı bulamaz ve ölüm hakkında soru soran kişi Tanrı'yı bulmak zorundadır - çünkü seni dönüştüren şey, görüşünü değiştiren şey ölümdür.
Sayfa 10 - Butik YayınlarıKitabı okudu
Kimse inançsızlık olmadan inanamaz. Öncelikle bunun herkeste yerleşmesine izin ver: Kimse inançsızlık olmadan inanamaz. Her inanç inançsızlık için bir örtüdür. İnanç sadece şüphe denilen merkezin çevresidir çünkü inancı yarattığın yerde şüphe vardır. Şüphe acıtır, o bir yara gibidir, acı vericidir. Şüphe bir yara olduğu için acıtır, o sana içsel boşluğunu, içsel cehaletini hissettirir. Onu örtmek istersin.
Sayfa 18 - Butik YayınlarıKitabı okudu
Şimdi bak. Adolf Hitler doğdu, eğer annesi Adolf Hitler'i öldürseydi, bu iyi mi olurdu, kötü mü? Şimdi bunu görebiliyoruz ki eğer annesi Adolf Hitler'i öldürmüş olsaydı, bu dünya için çok iyi olurdu. Milyonlarca insan öldürüldü; bir kişiyi öldürmek daha iyi olurdu. Fakat eğer annesi Adolf Hitler'i öldürseydi cezalandırılırdı. Müebbet hapis cezasına çarptırılırdı ya da devlet tarafından vurulurdu. Kimse devletin hatalı olduğunu söylemezdi - çünkü bir çocuğu öldürmek günahtır. Fakat sonuçlarını görebiliyor musun? Her neyin iyi olduğunu söylüyorsak bu sadece belirli, dar bir zihne göre öyledir. Her neyin kötü olduğunu söylüyorsak bu da belirli, dar bir zihne göredir.
Sayfa 66 - Butik YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Vasat olan emindir. Akıl karışıklığı ve kaos hissetmek sadece daha zeki olanlar içindir.
Sayfa 157 - Butik YayınlarıKitabı okudu
İnsanlar bu yüzden inançlara, kiliselere, kutsal metinlere, doktrinlere ve düşünce sistemlerine tutunur. İnsanlar neden düşünce sistemlerine bu kadar zaman ayırır? Bir kişi, neden Hristiyan veya Hindu olmak zorunda? Bir kişi, neden Komünist olmak zorunda? Ne için? Bir sebep var, büyük bir sebep var. Herkesin aklı karışık ve böylece birinin seni kesinlik ile beslemesi gerekiyor. Zeki insan tereddüt eder, ölçüp biçer ve bocalar. Zeki olmayan asla bocalamaz ve asla tereddüt etmez. Akıllı fısıldayacaktır, budala olan ise sadece damlardan ilan eder.
Sayfa 158 - Butik YayınlarıKitabı okudu
Toplum, yalnızlık kadar acı verici değildir. Toplum yatıştırıcıdır, toplum rahattır ve konforludur ama sana bir çeşit uyku verir. Onun dışına çıkarsan, güçlük orada olmak zorundadır. Her türlü güçlük orada olacak. O güçlüklere, onların aslında tek başınalığın ve kendini geri kazanmanın bir parçası olduğu anlaşılarak göğüs gerilmelidir. Onun içinden yeni olarak, yeni bir şeref ve asaletle ve yeni bir saflık ve masumiyetle çıkacaksın.
Sayfa 173 - Butik YayınlarıKitabı okudu
Yaşamda sadece üç büyük olay vardır: doğum, aşk ve ölüm. Doğum zaten gerçekleşti - onun hakkında bir şey yapamazsın. Aşk çok istisnaidir: Çok az insanın başına gelir, onun hakkında hiçbir şey bilemezsin. Ölüm herkesin başına gelir, onu önleyemezsin. Bu tek gerçekliktir. Öyleyse kabul et, ondan keyif al, zevk al.
Sayfa 254 - Butik YayınlarıKitabı okudu
252 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.