vaktiyle, bir gençlik yaşamadım mı, öyle altın sayfalara yazılacak, sevilmeye değer, yiğit, masalsı, - ne büyük bir talih!. hangi suç, hangi hata yüzünden hak ettim bugünkü güçsüzlüğümü?.
"yatağımın karşısında bir pencere var. odanın duvarları bomboş. nasıl yaşadım on yıl bu evde? bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? ben ne yaptım? kimse de uyarmadı beni. işte sonunda anlamsız biri oldum. işte sonum geldi. kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."
Sayfa 594 - iletişim yayınları. nisan, 2024.Kitabı okudu
Yatağımın karşısında bir pencere var.Odanın duvarları bomboş.Nasıl yaşadım on yıl bu evde?Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden?Ben ne yaptım?Kimse de uyarmadı beni.İşte sonunda anlamsız biri oldum.İşte sonum geldi.Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım;kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.
"Kendi yaşamınızı tam anlamıyla yaşadınız mı? Yoksa yaşam mı sizi yaşadı? Siz mi seçtiniz? Yoksa o mu sizi seçti? Sevdiniz mi? Yoksa pişman mı oldunuz?
Hayır, ben seçmedim! Hayır, istediğim yaşamı yaşamadım! Benim için yazılmış yaşamı yaşadım. Ben, gerçek ben, bir mahkûm gibi bu yaşama kapatıldım!”
"Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni,işte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."
Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım
"Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım 10 yıl bu evde? Ben ne yaptım kimse uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."
"Yatağımın karşısında bir pencere var.
Odanın duvarları bomboş . Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."
"Yatağımın karşısında bir pencere var.
Odanın duvarlar bomboş . Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadi beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım ; kötü
yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."
Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım. Bana acımayın...
Sayfa 76 - İletişim Sinan Yayınları Dördüncü Bölüm
–bursada doğmuşum, çocukluğum ve yeni yetmeliğimin ilk yılları bu kalleş kentte geçti, ben hiç çocuk olmadım diyebilirim, ya da bir çocuğun yaşayabileceği hayatı hiç yaşamadım./ çocukluğum acılarla, yoksullukla ve hastalıklarla geçti./ benim hiç oyuncaklarım olmadı, anımsadığım tek oyuncak, babamın hastaneden çıktığı gün bana aldığı on beş liralık bir bisikletti, sonra o da eskiciye satıldı, dingin, ağırbaşlı bir çocukmuşum o zamanlar da. hiç ağlamazmışım./ve galiba bu yüzden şimdi çok ağlıyorum./
Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım onca yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.
Sana ilgiye susamış birinin bir bardak şefkate yaklaştığı gibi yaklaştım. Daha fazla sevgi bekleyemezsin benden. Evet, ben hep zor olanı düşünme cesaretini gösteririm ama senin kadar sevmeyi beceremem. Çok şey yaşamadım. Yaşamaktan korkuyorum çünkü ne olduğunu biliyorum. İnsanları sevmeme rağmen onlardan hep kaçıyorum. Bazen derin bir melankoliye gömülüyorum. Neyim eksik şu hayatta?