“Burada oturmuş kendi kendime ne diyordum, biliyor musun: Hayata inanmasam, sevdiğim kadına sırt çevirsem, dünyanın gidişine inancım kalmasa, hatta tam tersine, her şeyin karmakarışık, uğursuz, belki de şeytanca bir kaos olduğuna iman etsem, insanların hayal kırıklığından uğradığı bütün korkulara tutulsam gene de yaşamayı isteyeceğim, hayat kadehini ağzıma götürünce bitirene kadar bırakmayacağım! Ama bilinmez, belki yaşım otuza gelince kadehimi bir yana fırlatıp bitirmeden çekilirim…nereye , onu da bildiğim yok. Otuz yaşıma kadar da gençliğimin her şeye, her türlü hayal kırıklığına, hayata karşı nefrete üstün geleceğini kesin olarak biliyorum. Çoğu zaman kendi kendime, “Dünyada , şu içimdeki azgın, belki de hayasızca yaşama hırsını yenecek bir umutsuzluk var mı acaba?" diye sorduğum oldu. Galiba böyle bir şey olmadığına, daha doğrusu otuzuma basmadan olamayacağına karar verdim. Çünkü bu umutsuzluğu tanıyınca içimde tek bir istek kalmayacaktır herhalde. Bu yaşama hırsını bazı sümüklü, veremli ahlâkçılar, hele şairler alçaklık diye adlandırıyor, öte yandan yaşama hırsı dediğimiz özellik az çok Karamazov’ların hepsinde var. Bu doğru her şeye rağmen sende de var; buna rağmen bunu neden alçaklık sayarız bilmem. Gezegenimizde herkes güçlü bir merkezcil gücün etkisi altında, Alyoska... Canım yaşamak istiyor, ben de, mantığım ne derse desin yaşıyorum. Varsın dünyanin gidişatına inancım olmasın, ama baharda yeşeren pırıl pırıl ağaç yapraklar, mavi gök, bazen inanır mısın, niçin sevdiğimi bilmediğim bir adam ruhuma öyle yakın geliyor ki!”
Sayfa 304Kitabı okudu
ağzının tadını bilmek mühim..
yaşamak istiyor musun bu dünyada, işini bileceksin..
Reklam
Ahh işte, insanlar yoruyor, bıkıyor ve bitsin istiyor. Ama her bitmeyen bir nedenin ardına yenisi ekleniyor, daha da yoruyor. insanların açlıktan ölmesinden, anne baba sevgisi görmeden büyüyen insanların sevgiye aç olmalarından, yapayalnız kalmalarından, nefes alıp vermenin yaşamak anlamına gelmemesinden, tecavüze uğrayan minik yüreklerin çaresizliğinden, yaşamak isteyip de yaşamamayı seçenlerden. Biliyor musun, aslında her şeyden çok yoruldum. Bunu söylemekten de yoruldum. Kendine idam kararı verenlerden de…
Sayfa 16
"Yaşamak istiyor musun?" diye kimse sormadı bana. Sorsalar, istemezdim.
Ahh işte, insanlar yoruyor, bıkıyor ve bitsin istiyor. Ama her bitmeyen bir nedenin ardına yenisi ekleniyor, daha da yoruyor. İnsanların açlıktan ölmesinden, anne baba sevgisi görmeden büyüyen insanların sevgiye aç olmalarından, yapayalnız kalmalarından, nefes alıp vermenin yaşamak anlamına gelmemesinden, tecavüze uğrayan minik yüreklerin çaresizliğinden, yaşamak isteyip de yaşamamayı seçenlerden. Biliyor musun, aslında her şeyden çok yoruldum. Bunu söylemekten de yoruldum. Kendine idam kararı verenlerden de...
Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Ahh işte, insanlar yoruyor, bıkıyor ve bitsin istiyor. Ama her bitmeyen bir nedenin ardına yenisi ekleniyor, daha da yoruyor. İnsanların açlıktan ölmesinden, anne baba sevgisi görmeden büyüyen insanların sevgiye aç olmalarından, yapayalnız kalmalarından, nefes alıp vermenin yaşamak anlamına gelmemesinden, tecavüze uğrayan minik yüreklerin çaresizliğinden, yaşamak isteyip de yaşamamayı seçenlerden. Biliyor musun, aslında her şeyden çok yoruldum. Bunu söylemekten de yoruldum. Kendine idam kararı verenlerden de...
Doğan KitapKitabı okudu
Tepkisiz insan en mutlu insan
❝Kolay yaşamak istiyor musun? Sürüde kal ve sürü sevgisi uğruna kendini unut.❞
·
Puan vermedi
Trendeki Yabancılar PATRICIA HIGHSMITH Seviye 4 Michael Nation tarafından yeniden anlatıldı Seri Editörleri: Andy Hopkins ve Jocelyn Potter Pearson Education Limited Edinburgh Gate, Harlow, Essex CM20 2JE, İngiltere ve dünya çapında Bağlı Şirketler. ISBN 0 582 41812 7 Trendeki Yabancılar telif hakkı 1950 Patricia Highsmith Bu uyarlama ilk olarak
The Stranger
The StrangerAlbert Camus · Bokp · 2012111bin okunma
Reklam
"İnsan bir yandan sağ kalmak, uyum sağlamak, içinde bulunduğu koşullar altında olabildiğince iyi yaşamak istiyor; öte yandan bunu başarmak için bir zamanlar kendine insan adını layık görmesini sağlayan niteliklerin tümünden sıyrılması gerektiğini görüyor. Ne demek istediğimi anlayabiliyor musun? Yaşayabilmek için benliğini öldürmek zorundasın."
Yaşamak istiyor musun bu dünyada, işini bileceksin.
Sayfa 37 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Seni Kovuyorum SOYTARI (Öykü)
Treatland'da o gün de her şey bir önceki gün gibiydi... Tek bir şey dışında. Soytarı sabaha kadar uyuyamamış yatağında bir o yana bir buyana dönüp durmuştu. Sabahın yaklaştığını haber veren horozların ötüşüne ilk kez bu kadar çok sinirlenmişti. Nedendir bilinmez çocukluğundan bu yana pek de haz etmezdi horozlardan ve horozları anımsatan
1.101 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.