Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Histriyonik kişiliklerin, şaşırtıcı görünümlerinin altında yatan kendilerini değersiz bulmalaridır. Onlar başkalarının hayranlık dolu bakışlarından cesaret toplamaya çalışırlar. Duyguları genellikle çabucak değişime uğrar; bunu şaşırtmak, ilgi çekmek amacından mı, yoksa çocuklarda görüldüğü gibi, samimi olarak, gülerken birden bile ağlayabilmelerinden mi kaynaklandığını söylemek zordur.
"Ben daha ölmedim! Ama sen bana çoktan ölmüşüm gibi davranıyorsun!" diye ağlıyordu. Çok çaresizdim. Kadınların tepesi attı mı, söylemeyecekleri ya da yapamayacakları şey yoktur. Eğer çalışmasına izin vermeseydim, kendisini işe yaramaz hissederdi.
Sayfa 122 - Jaguar KitapKitabı okuyor
Reklam
Sonra güzel bir şiiri defterime geçirdim: " Bir saatçik görmesem sevdiceğimi Bir yıldır görmemişim gibi gelir Böyle kin duyarak yaşamaya Sorarım yaşamak mı denir ? " Herhalde Puşkin' in.
Üç Gözlü Kuzgun
"Sen gerçekten bir karga mısın?" diye soru Bran. Ya sen gerçekten düşüyor musun? diye sordu karga "Bu yalnızca bir rüya," dedi Bran. Rüya mı? diye sordu karga. "Yere çarptığında uyanacağım" dedi Bran, kuşa. Yere çarptığında öleceksin, dedi karga. Gözlerini kapadı ve ağlamaya başladı. Sana söyledim. Tek çözüm uçmak, ağlamak değil. Hem ne kadar zor olabilir ki? Ben yapabiliyorum. "Senin kanatların var," Belki seninde vardır, bazı kanatların farklı biçimleri vardır. "Düşüyorum" Her uçuş, düşüşle başlar, dedi karga. Aşağı bak. "Korkuyorum..." AŞAĞI BAK! Bran aşağı baktı. Artık biliyorsun, dedi omzuna oturan karga. Neden yaşamak zorunda olduğunu artık biliyorsun. Bran, "Neden?" dedi anlamayarak. Düşüyordu. Çünkü kış geliyor. "Bir adam korkusuna rağmen cesur olamaz mı?" dediğini duydu kendi sesinin. Ve babası cevap verdi. " Bir adamın gerçekten cesur olabileceği tek andır korktuğu an. " Şimdi Bran, dedi karga aceleyle. Seçimini yap. Uç ya da öl. Ölüm çığlıklar atarak ona doğru geliyordu Bran kollarını açtı ve UÇTU.
Tenzihe gerek var mı? :))
"Erkekler açgözlü kedilere benzer"
Sayfa 19 - Jaguar KitapKitabı okuyor
Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun? Güneş çoktan doğdu. Uyanmış olmalısın. Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi? Öyleyse ayrılmadık. Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz. Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum. Önce beklemekten. Ömür boyunca ya
Reklam
ne yapacağını bilememek...
mesela, rengarenk pabuçlarını bir kenara koydu diyelim yine de karşısına geçip birtakım şeyler söylemeye devam ederler, noktalama işaretlerini de üzerine üzerine fırlatmayı eksik etmeden. belki dalgın birkaç adım gelip söndürüverir başının ucundaki sessiz lambayı. onu da bilemez. saat ne kadar geçmiş, gündüz ne kadar olmuş ve gece saçını başını
Daha keyiflisi varsa sahne sizin :)))
"Keyif almadan yaşamak, yaşamaya değmez." diyen konfüçyüs abimizi haksız mı çıkaralım yani:))))
TAŞLARA VURAN ACI
Hatice, dedim. Ben Leyla’yım, dedi. Ürperdim. Yol kayboldu. Ay sustu. Rüzgâr bütün yapraklardan çekildi. Yalnızlık işte, dedim. Yok, dedi, sevmek arzusu. Bir tek ölüler yalnızdır. Bir daha ürperdim. Gülümsedi. Su gülümsedi. Kedi kalbime yürüdü. İnsanlar, dedim, konuşmuyor, dinlemiyor Herkes bir top pıtrak ötekinin ağzında. Korku, dedi.
....yaşamak ayrı dert, yaşadığını anlatmak ayrı dert. Anlatsan, seni anlayacakları bile şüpheli. Sadece bu yetmez mi insana ?
Sayfa 197
Reklam
Artık yaşamak istiyorum.Dünden sıyrılıp,yarına kaygılanmayı bırakıp yalnızca yaşamak. Geçmişin izlerini sırtımda yük yapmadan, yaşanmamış günlerin olasılıklarını hesaplamadan yalnızca bugüne uyanmak istiyorum.Dün bitti,yarın var mı bilmiyorum.Ama bugün uyandım. Size de günaydın🌸
Bonjouuuur
Biraz bedel karşılığında anladık mı! § "Meselenin hiçbir zaman evlenmek, çocuk yapmak, ev almak, aile kurmak olmadığını kırklı yaşların başına doğru anlayacaksınız. Asıl meselenin kendini oluşturmak, özgürce var olmak ve korkusuzca yaşamak olduğu gerçeğiyle yüzleşeceksiniz." Doğan Cüceloğlu §
Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her
"Yaşamak mı ölmek mi?"(Tiyatro)
Tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatıdır..... demişler,kim demiş bilmiyorum:) . Anonimdi yanlış hatırlamıyorsam. İnsanı, hayatı anlatan,emek kokan bir sanat tiyatro. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin tiyatrolarına bilet bulmakta çok sıkıntı yaşıyoruz ama neyse ki bu nasip oldu. Şimdi Savaş ve Barış 'ı izlemek için sabırsızlanıyorum.
“Bence cevap Markos’un doğru yaşamaya yönelik bu çağrısı­ na uymamızdır, kendimiz için doğru olanı kendi içimizde göz­ den geçirmemiz için yapılan bir uyarıdır. Doğru yaşamak nedir? Tanrı’yı ve komşularınızı sevdiğiniz bir hayat biçimi mi? îsa bize Aziz Yuhanna încili’nde nasıl sevmemiz gerektiğini anlatmıştır. Dostlarınız için canınızı ortaya koymaktan daha büyük bir sevgi yoktur. Ve İsa kendi hayatını ortaya koyarak sevginin ne olduğu­ nu göstermiştir. Bizim için. Arkadaşları için.”
Sayfa 257Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.