"Hayat boş değil,
Şefkat var, elma var, inanç var.
Evet madem gelincik var, o zaman yaşamaya devam etmeliyiz."
•
Kısa otobüs yolculuğuma kısa bir kitap eşlik etsin istemiştim. Martin'e ara verip sıfırdan bir yolculuğa çıkmak ve bitirmek istedim fakat uzunluğa derinliği katmayı akıl edemedim.. Biri Sohrab Sepehri'ye "Hayatı 40 sayfaya sığdırabilir misin?" demiş de ona meydan okumuş adeta. Her sayfada her hecede İsmet Özel'in "Yaşamak umrumdadır" sesi kulaklarımda yankılandı. "Ve eğer solucanlar öldüyse, yaşamda bir şeyin eksildiğini bilelim." Sohrab'ın da öylesine umurundaydı ki yaşamak bir solucanın ölümü dahi hayatın bir parça eksilmesiydi. Hayatını, neler yaşadığını bilmiyorum ve merakımı cezbettiği için araştıracağım fakat 40 sayfada defalarca geçen gökyüzü imgesi içinde özgürlüğe duyduğu özlemden gayrısı değil fikrimce. Çoğu mısrayı idrak edemediğimi, çoğunda kaybolduğumu belirterek sözlerimi noktalarken arka kapakta da belirtildiği gibi resimleriyle şiir yazdığını şiirleriyle resim yaptığını söylemeden edemeyeceğim..
Sohrab, fırça darbelerinde kayboldum..