Zamana ve sancıya dayanmanın en basit yolu, sonunda muhakkak geçeceğini unutmamak. Evet, her şey geçiyor. Sevmek bile, acı çekmek bile, kanamak bile, yaşamak bile, dünya bile azalmayı dahi beklemeden bitiveriyor. Ağrı diniyor.
Hiçbir şeyi planlandığı gibi gitmez, hayattan öğrendiğim bir ders varsa budur. Tahsil etmek için bolca imkanın olduğu ama neticede yaşamak biraz da bildiklerini anlamazdan gelme sanatı.. Gerçekleşmeyeceğini peşin peşin kabul ederek plan yapamaz, istikbalin kıyısına yamayacak üç basit hayal kuramazsa daha yaşayamaz insan. Gizli saklı da olsa içinde bir yerlerde sefil umutlar taşımak kendi kendine yalanlar söyleyip işittiklerine kanmak zorunda.
Yine de yolunuzu ararken kör gibisiniz hayatta. Ha bire sağa sola çarpıyor, bol bol sendeliyor, sık sık düşüyorsunuz. Sonra kalkmanız ve tekrar düşene kadar aynını tekrarlamanız gerekiyor. Bu döngü sonsuza sizin sonunuza dek sürüyor. Yaşamak düşmekle kalkmak arasında geçirdiğimiz korkulu, ümitli, telaşlı zamanın adı. Düşüp düşüp kalkma sanatı.