Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız... Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. Şimdi nerdesin, ne yapıyorsun? Güneş çoktan doğdu. Uyanmış olmalısın. Saçlarını tararken beni hatırladın , değil mi? Öyleyse ayrılmadık. Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz . Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum. Önce beklemekten. Ömür
Birileri vardır hep aynı hikayeyi yaşatırlar insana... Puya çiçeğini duydunuz mu hiç ? Anda dağlarında yaşarmış dağların zirvesinde, Allah'a en yakın yerde... 60 yıl boyunca sıradan yaşar ve kimsenin dikkatini çekmezmiş... O yaşa gelince de ilk kez açar ve çiçeklerinin kokusu insanı sarhoş eder, çiçekleri solunca da ölürmüş ... 60 yıl boyunca bir çiçek açmak için yaşamak ve sonra da ölmek...varlığını ve güzelliklerini sunacak zamanı beklemek... Aynı hikayeleri yaşamadığımız, varlığımızın ve güzelliğimizin farkına varacağımız bir hafta sonu olsun...
Reklam
Beklemek, bir şeyin yoluna ve haline girmesini beklemek, beklerken olacak olanın olması için gereken her türlü başka hale geçişlere, kalışlara tahammüle etmek ne zor şeydi. Başı da, ortayı da, sonu da bilip beklemek ne tahammülü güç şeydi. Tanrı'nın da yaptığı bu muydu? Baş, orta, son belli, helak kaçınılmaz, ancak önemli olan o zamanı geçirmek, o zamandan geçmek. Ve geldiğinde gelmemiş gibi, bilmemiş gibi, yaşamamış gibi gelmek, rüyayı görüp uyanmak ve "Neyse rüyaymış," demek ve aynı yerden uyumaya devam etmek. Yaşamaya da, ölmeye de yazık. Bu ölüm için yaşamaya, bu yaşamak için ölmeye yazık.
202 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Bu kitabı enfes bir zevkle okumamı itiraf edebilirim.Ve bu kitap bana bazı şeyleri hatırlattı ama onları izah etmeyeceğim.Çünkü,bu bana özel şahsi hatırlatmalar olsa gerek :) Atay’ın, hikâyelerinde kurguladığı kahramanlar aracılığıyla toplumdan kendini soyutlayan, yalnızlaşan ve bunun neticesinde içselleşen problemli insanları anlattığını
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,7bin okunma
İlk evladım Köksal 1969 yılında ikinci evladım Serdar 1971 üçüncü yavrum Hakan 1973 dördüncü oğlum da 1975 yılında dünyaya merhaba demişti. 13 Kasım Cumartesi 1976 gününden bir gün evvel Serdar'ın dişi çok ağrıyordu. Sabaha kadar ağlamış hiç yatmamıştı. En küçük oğlumu abisine (Köksal) bırakarak Serdar'ı dişçiye götürmeye karar verdik. Serdar
372 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Büyük bir yıkımın ve vahşetin tanımını yapan Remarque savaş karşıtı olduğunu bu romanında da göstermiş. Okuduğum baskı 74 basımlı baskıydı ve okurken hem baskıdan hem de üstündeki yılların kokusundan sanki o zamana gitmeyi daha rahat başarabildim. Savaş içindeki tutkulu bir aşkı ve güzel finali ile beraber okunması gereken bir eser.
Yaşamak Zamanı Ölmek Zamanı
Yaşamak Zamanı Ölmek ZamanıErich Maria Remarque · Can Yayınları · 1998148 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.