Hayatı boyunca evlenmeden kalmış bir adam duymuştum.
Ve doksan yaşında ölüm döşeğindeyken birisi ona, "Yaşamın boyunca evlenmedin fakat nedenini asla söylemedin artık ölüyorsun, en azından merakımızı dindir. Bir sır varsa şimdi söyleyebilirsin çünkü birazdan göçmüş olacaksın. Sırrın açığa çıkmış bile olsa sana bir zararı olamaz" dedi.
"Evet, bir sır var. Ben evliliğe karşı değilim ama mükemmel bir kadın arıyordum. Aradım ve aradım ve tüm yaşamım kayıp gitti" dedi adam.
Soruyu soran "Fakat bu koca dünya üzerinde, milyonlarca insan var, onların yarısı kadın, bir tane mükemmel kadın bulamadın mı?" diye sordu.
Ölmek üzere olan adamın gözlerinden yaşlar aktı. "Evet, bir tane buldum" dedi. Soruyu soran tamamıyla şoka uğramıştı. "O halde ne oldu? Niçin evlenmedin?" dedi. Ve yaşlı adam, "Fakat kadın mükemmel bir koca arıyordu."
Eğer böyle fikirlerle yaşarsan hayatın çok zorlaşacak. Ve evet, ego o kadar numaracıdır ve o kadar kurnazdır ki sana şu yeni projeyi sunabilir..
Hafif soğuk bir gece yarısında balkonda elinizde kahveniz, önünüzde kitabınız ve kulağınızda çalacak ânı tatlandıran bir müzikle günün ve zihnin yorgunluğunu atmak için can atıyor olmalı birçoğunuz, en azından öyle umuyorum. Bazen hayatın akışına kendimizi gereksiz bir ölçüde kaptırabiliyoruz, bu gibi anlarda şöyle bir soluklanıp zamanı kısacık da
Tanpınar hiç şüphesiz Türk Edebiyatının en önemli yapı taşlarından birisidir. Ahmet Haşim ve Yahya Kemal gibi iki büyük ismin öğrencisi olma şerefine nail olmuş, onlardan beslenmiştir. Dili; resimdeki renkler gibi canlı, müzikteki notalar gibi eşsiz bir lezzetle kullanır. Zaten sanatta mükemmeli arayan, her sözünü haddeden sızdıran bir yazardır.
DİPÇE :
Kambur; yazarın genç bir yaşta ürettiği ilk eser olmasına rağmen; yorgun bir konu , yorgun bir karakter seçimi ile gençlik yapıtı olmaktan sıyrılmış bir eser niteliğindedir.
Yerli ve yabancı birçok yazarın, eksikliği, zayıflığı ve çoğunlukla kötülüğü yüklediği bir karakter bahusus bir metafordur bu biçimsizlik.
Quasimodo ile
Güven çok ama çok masum bir olaydır.
inanç kafadan gelir, güven kalpten gelir.
Kişi sadece yaşama güvenir, çünkü sen yaşamdan doğdun, yaşamın içinde yaşıyorsun ve yine kaynağa döneceksin. Korku yoktur.
Yapışmak yaşama güvenmediğini gösterir.
Hz.Muhammed her akşam gün içinde topladıklarını dağıtırdı.
Hepsini! Ertesi güne tek bir pai bile