Uzaklaşmak demek yaşamak. Bir şeylerden sürekli uzağa düşmek, araya anlaşılmaz engeller koymak demek. Güzellikleri, insanın içini dolduran derinlikleri alıp götüren bir şeyler var yaşamın içinde. Zor, ya da kolay, unutulmuş bir sevdaymışcasına, aranmaya hak bırakmayan, bilincin silinmesi gibi, varlığı yadsıyan ve tüm karşı çıkışları yok sayan bir hiçlik. O hüznün müziği de hiç yazılmamış, hiç seslendirilmemiş olsaydı keşke. Uzaktan uzaktan, insanı kuşkular, tedirginlikler içinde bocalatan o müzikten söz ediyorum. Umutlanmak; güneş gibi parlak bir müziğin izdüşümüdür, düşünmüş müydün?" Ayla Kutlu, Hüsnüyusuf Güzellemesi
"....Bunlar her insanın göğsünde taşıdığı şeyin basit birer taklidi yalnızca.Çünkü nasıl gözleriniz görmeye,kulaklarımız duymaya yarıyorsa,insanın yüreği de zamanı algılamaya yarar.Kör bir insan için gökkuşağının renkleri ve sağır bir insan için kuş sesleri nasıl boşunaysa,bütün bir yürekle algılanmayan zaman da öyle boşa gider,kaybolur.Ama ne yazık ki,düzgün çarpmasını bildiği halde kör ve sağır olan nice yürekler vardır." "Ya kalbim bir gün artık çarpmazsa?" diye sordu Momo. " O vakit senin için zaman da biter, çocuğum"diye cevapladı Hora Usta."Bunu şöyle de açıklayabiliriz:Zaman içinde günler,geceler ,aylar ve yıllar boyunca geriye doğru giden aslında sen kendinsin. Bir gün çıkıp geldiğin o sihirli kapıya doğru yaşamın boyunca geri gidiyorsun ve sonunda da yine oradan çıkıp gideceksin." "Ya övür tarafta ne var?" "İşte orada ,bazen taa içinde duyduğunu söylediğin müziği bulacaksın.Ama artık sen de o müziğin içindeki bir ses olacaksın. Momo'yu süzdü."Fakat sen bunları henüz anlayamazsın,değil mi?" "Yoo"dedi Momo,"sanırım anlıyorum" "Hiç bir zaman sokağında her şeyin nasıl da geriye doğru hareket ettiğini hatırlamıştı ve sordu: " SEN ÖLÜMMÜSÜN?"
Sayfa 179Kitabı okudu
Reklam
Yaşamın müziği
Ve tümü, bütün sesler, bütün amaçlar, bütün özlemler, bütün çileler, bütün hazlar, bütün iyi, bütün kötü şeyler, tümü birden dünyayı oluşturmaktaydı. Tümü birden oluşumların ırmağı, tümü birden yaşamın müziğiydi.
Sayfa 133 - Can Yayınları, Çevr: Kâmuran ȘipalKitabı okudu
“Zaman içinde günler, geceler , aylar ve yıllar boyunca geriye doğru giden aslında sen kendinsin. Bir gün çıkıp geldiğin o sihirli kapıya doğru yaşamın boyunca geri gidiyorsun ve sonunda da yine oradan çıkıp gideceksin.” “Ya öbür tarafta ne var?” “İşte orada, bazen taa içinde duyduğunu söylediğin müziği bulacaksın. Ama artık sen de o müziğin içindeki bir ses olacaksın.”
Sayfa 178Kitabı okudu
Müzik, görünmeyen ama bize seslenen bu diri tin, dünyaya bir biçim vermek için, onun ete kemiğe bürünmesi için çalışır, yani dünyayı benzer bir örnekte canlandırmaya uğraşır. Bu, sözlü şarkının, sonuçta da operanın kaynağıdır. Onların metinleri, kendilerini ana konu, müziği olsa olsa onu dile getiren bir araç durumuna getirmeye kalkışıp, bu bağlı, ikincil konumu hiçbir zaman bırakmamalıdır. Çünkü müzik her zaman yaşamın, yaşamdaki olayların özünü dile getirir. Hiçbir zaman onların kendisini dile getirmez. Bu yüzden olayların farklılıkları müziği hiç etkilemez.
Yaşamın tatları denince müziği, Yalnızca aşk aşabilir; o da ezgidir ya...
Reklam
' O'nu tanıdığımda; içimi ısıtıverdi sözcükleri, aynı dili ,aynı müziği ve aynı detayları keşfedip bir gök kuşağına tutunup çıkarıverdi maviliklere... naif yüreğini keşfedeli çok zaman olmadı aslında oysa yüzyıllardır tanıyordum... paylaşırken yaşamın büyüsünü, kendimle yüzleşiyorum kendi hayallerimle yaptıklarım ve yapamadıklarımla... görmeden de arkadaşlık bağlarmış yürekleri meğer mesafelerin varlığı hiç bir şey ifade etmezmiş herkesin hayatında bir mucize olabilirmiş meğer...' #Alıntı
Güçlü bir yaşamın sırrı, budur. İnsan, salt aklın yardımıyla ne ahlâka uygun davranabilir, ne de politika yapabilir. Akıl, tek başına yeterli değildir, sıradan olaylar onu aşıp gider. Büyük şeyler yapabilmiş insanlar, hep müziği, biçimi, disiplini, dini ve mertliği sevmişlerdir.
Yapı Kredi Yayınları Çev: Ahmet CemalKitabı okudu
160 syf.
·
Not rated
YAZMAYA SUSAMAK Nazan Bekiroğlu’nun "Nun Masalları" kitabının “Hattat ve Padişah” adlı birinci bölümü, “Hat ve Rasat, Kayıp Padişah, İri Kara Bir Leke ve Âyine-i Mücelllâda Nihanız” başlıklı dört ara bölümden oluşan bir hikâye. Sevgili okur arkadaşım
Yağmur
Yağmur
M.’nin teşvikiyle "Nun Masalları" kitabıyla bir
Nun Masalları
Nun MasallarıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20212,749 okunma
431 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.