Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Yaşamın her anı , o anın benim için önemli olduğu kadar önemlidir.Tek fark bunun farkında olmaktır.Yaşamımızdaki anları , kıymetlerinin farkına varmadan harcıyoruz.Bu , bir trajedi.Gerçekten insanoğlunun trajedisi bu; kendi kendimizi varlığımızı önemseme duygumuzun kurbanları yapıyoruz."
Karşıma çıkan her şey yetersiz. Soluduğum her şey yetersiz. Dalgalar, odalar, mekanlar, sevgiler yetersiz. Suların tadı yetersiz. Günlerin uzunluğu yetersiz. Haftaların günleri yetersiz.
Reklam
Karşıma çıkan her şey yetersiz. Soluduğum her şey yetersiz. Dalgalar, odalar, mekanlar, sevgiler yetersiz. Suların tadı yetersiz. Günlerin uzunluğu yetersiz. Haftaların günleri yetersiz.
335 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Muhakkak okunması gereken üstüne çok söz söylenecek türden bir kitap Kazancakis'in bu romanı toplum içindeki zıtlıkların bir göstergesi aslında. Hayatını madencilik yaparak kazanan kuralcı biraz da korkak bir adamın karşısına çıkan ters karakterdeki özgürlükçü, kural tanımayan, dilediği gibi yaşayan yaşlıca bir adama rastlamasıyla değişen bir hayat. Tutkulu bir dostluk. Bir nevi hayatın ve özgür bir yaşamın ipucunu içeriyor bu kitap. Betimlemeler ve tasvirler çok çarpıcı. Özetle yaşamın tadı, kurallar, kuralsızlıklar, kadınlar, zıtlıklar, dostluk kısaca yaşama dair ne varsa bu kitapta. Birçok yerde gülümsetiyor ve düşündürüyor. Bazı kitap karakterlerini tanımaktan mutluluk duyar insan. Zorba da öyle bir karakter. Çok okuyan mı yoksa çok gezen mi bilir sorusuna kitabı okutturup sonunda gezen bilir cevabı verdirten kitap. Yazar çok güzel doğa tasvirleri yapmış okurken Girite gidiyorsunuz yağmur yağarken çıkan toprak kokusunu alıyorsunuz. Kitaptaki patron kahramanı, Budha-öğretileri ve Dante okumayı seven, hayatın anlamını arayan birisi. Ancak Zorba ile karşılaştıktan sonra hayata bakışı değişiyor, dünyevi olandan nasıl zevk alınabileceğini öğreniyor ondan. Aslında hepimiz birer zorba olmak isteriz. Yazar bir taraftan budizmi sorgularken, diğer taraftan da belki de budizm ile ulaşılacak noktanın zorba olduğunu anlatmaya çalışıyor.
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202015,9bin okunma
"Yaşamın anlamının bir dudak tadı vardır.Orada hayat buluyorum ben."
Sizi kutlayabilir miyim? Siz psikozlu bir cinssiniz. Eksiksiz bir dalavere çevirmişsiniz. Senin bu psikozlu düşünsel yaşamın telapati yoluyla başka beyinlere de geçer ve şehvani zayıflıklarından ötürü delilik oluşturur.O gördüğün insanların çoğunu görsel ve işitsel fantaziler bir araya getirdi. Sende bunların hepsi bir araya toplanmış. Senin deliliğin dört dörtlük. Kaptanın beti benzi atmıştı - Benim deliliğim mi? -Evet evet. Ne sevimli bir delilik. Metaller, lastikler, yer çekimi sağlayan araçlar, elbiseler, yakıt, silah, merdivenler, somunlar, cıvatalar, senin geminde on bin ayrı kalem saptadım. Bu kadar karmaşığını görmemiştim. Ranzaların, her şeyin gölgeleri bile vardı. Böylesi yoğun bir düş, hayret! Ve her şeyin kokusu var, tadı var, ses veriyor ve sert. Bırak da seni bir kucaklayayım.
Reklam
Cunda Adasında bir vitrinde seramik yada camdan yapılma kaplumbağ gördüm. Dükkana giremedim. Lakin aklım kaplumbağda kaldı. Ayvalık ta aradım kaplumbağı, bir türlü bulamayınca, deniz kenarında bir bardak çay içerken, google arama motoruna kamlumbağ ve Cunda yazdım. Neden yazdığımı bir kenara bırakırsak, karşıma çıkan bir metni sizle paylaşmak
"Yaşamın tadı tuzu mutluluktur ve mutluluk diye bir şey vardır; mutluluğun peşinden koşmaktır gerçek mutluluk."
Oysa Harry'de durum değişikti, onda insanla kurt yan yana yaşamadığı gibi, birbirlerine hiç yardım elini uzatmamış, birbirlerinin canına kastederek biri ötekisinin karşısına dikilmiş, birinin yaşamasından ötekisi sadece zarar görmüştür. Aynı kan ve aynı ruhu paylaşan iki varlık birbirinin can düşmanıysa, böyle bir yaşamın tadı yoktur.
Sayfa 41
227 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Başka kitaplarda benzerine pek rastlayamayacağınız bir karakter ile tanışacaksınız bu kitapta, bir Ağıtçı kadın ile. Sonra da onunla beraber bir yolculuğa çıkacaksınız. Konya'ya uğrayacaksınız önce, sonra Bursa'dan geçecek yolunuz. İstanbul ile Erzurum'a da varacaksınız, gezeceksiniz, farklı ve bir o kadar da hüzünlü hikayeler dinleyeceksiniz. Ama en çok arayacaksınız, her seste, her insanda tek bir kişiyi bulmaya çalışacaksınız, Ağıtçı kadın'ın ilk yarasını, Heves'ini, Ali'sini. Üzüleceksiniz, umutlanacaksınız bazen ama en çok ta hatırlayacaksınız, her yaşamın ucunda ölümün olduğunu. Yazarın okuduğum ilk kitabı, aslında son çıkan romanıymış. Bilmeden yine tersten okumaya başlamışım :) Kitapta tek tük diyaloglar ile karşılaşacaksınız. Betimlemele ağırlıklı olsada yazarın anlatımı sizi sıkmıyor, ''şu hikayeyi de okuyayım'', derken bir anda kitabın sonuna geliveriyorsunuz. Tadı damağınızda kalıyor adeta. Bence okunmalı ;)
Ucunda Ölüm Var
Ucunda Ölüm VarKemal Varol · İletişim Yayınları · 20161,868 okunma
Reklam
Aynı kan ve aynı ruhu paylaşan iki varlık birbirinin can düşmanıysa, böyle bir yaşamın tadı yoktur. Ne yapalım, herkesin yazgısı kendine göredir, hiçbir yazgı da kolay katlanılır gibi değildir.
Sayfa 41
Aynı kan ve aynı ruhu paylaşan iki varlık birbirinin can düşmanıysa, böyle bir yaşamın tadı yoktur.
76 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
*Bu incelemenin çok büyük bir kısmı Tezer Özlü'nün kitaplarında geçen sözlerden oluşmaktadır. Tezer Özlü okumayanların içi rahat olsun, hangi cümlenin alıntı olduğu anlaşılmayacağından spoiler mevzusu yoktur. O kendini anlattı. Ben yazdım. Siz de dinleyin: "Ölemiyorum... Eylül 1943. Doğdum. Nerde doğduğumun önemi yok. Ben belli bir
Kalanlar
KalanlarTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20196,1bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.