İstanbul'u gezdiren bir eser. Ancak aranan bir istanbul var. Mimari zevksizlikten, yaşayan kültürün harap olması hususuna oldukça dikkat çekmiş. İlaveten modernleşme çabamızın bizden neleri götürdüğünüde güzel bir şekilde ortaya koymaya çalışmış.
Hearn'e göre "Hareketliliğini engelleyen her tür eşyayı kullanmayarak, olabildiğince az miktarda giyecekle yaşama yeteneği, Japon ırkının yaşam savaşında sahip olduğu avantajın yanında, bizim uygarlığımızdaki bazı zayıflıkları da gösterir."
Mihrimah Sultanla Mimar Sinan arasında yaşanan ve dillere destan olan aşkın sürükleyici, akıcı bir dille anlatıldığı bir roman. Tarihimizde gerçekten böyle bir aşk var mıdır? Yok mudur? Bilmiyorum ama kitabı bitirdiğimde zihnimde kalan basit kurgulanmış hatta biraz da aynı konu üzerinde dolaşıp durulmuş ama yine de insanda hoş duygular bırakan bir roman..
7. yüzyılda doğan İslam, kısa sürede kendine özgü görkemli bir mimari geliştirmiştir. Mimarlık tarihçisi Henri Stierlin, Müslüman yapılarının bin bir biçimini betimleyip açıklarken, on yüzyılı aşkın bir süre boyunca görkemli bir atılım ve solukla yaşayan canlı bir sanatın hiç değişmeyen yanlarını ve sonsuz çeşitlenmelerini vurguluyor
Yıl 1940...Matilda henüz on yedi yaşında hayatın acımasız yüzüyle karşılamak zorunda kalan bir Alman kızıdır.Alt komşusu ve çocukluktan beri arkadaş olduğu Hans ile birbirlerine sevginin bağıyla bağlanmışlardır.Fakat Hitler'in politikaları yıllardır yaşadıkları komşularıyla aralarına bir gecede yıkılmaz duvarlar örer.Çünkü Hans bir yahudidir