Büyük laflar ediyoruz birbirimize.
Sonra bırakıp gidiyoruz öylece
Hiç bir şey söylenmemiş gibi
Hiç bir şey yaşanmamış,
Hiç sevmemiş gibi...
-Cemal Sureya
▫️
Eğer bir konudan hiç bahsetmezsek sanki hiç yaşanmamış gibi olur. Harry'nin dediğine göre olgulara gerçeklik kazandıran şey dillendirilmeleridir.
Tüm hatıraları
yaşanmamış sayarak
yaşayıp gitmek ne kadar acı." diye ve bir diğerinde de "Harcanmış bir hâyâlin burukluğu göğsüme ansızın çökerken,
yaşanmışlıklara kelime arayacak gücü bulamadığımda
özlemlerin içine ateşi karıştırdım" diye yazmıştım. Okuduğum zaman tıpkı reels videosundaki gibi hissediyorum.
Yalnızca tutkunun ne olduğunu hiç bilmeyen insanlar, nadiren bu duyguyu tattıklarında, belki de bu kadar çığ gibi ani, kasırgaya benzer tutku patlaması yaşıyorlar: O anda yaşanmamış yıllar, kullanılmamış güçlerin biriken öfkesiyle birlikte insanın göğsüne yumruk gibi iniyor.
Sayfa 60 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 19. BasımKitabı okudu
Yaşanmamış yarım kalan buruk bir öykü gibi değil, daha çok merak etmek ve sonsuza dek merak edeceğinden emin olmak gibi..
Öyle birine bir daha hiç rastlamayacağını, kimsenin o olmayacağını bilmek gibi...
Sayfa 61Kitabı okudu
Bilinçli Farkındalık ve Meditasyon
Duyguları düzenlemekteki ilk adım dikkati sabitlemektir. Bir sonraki adım ise sıkıntı veren duygulara yönelmektir. Ne yazık ki sikıntı veren duygular herkesin yaşamının bir parçasıdır, dolayısıyla biz bunlarla en iyi olası yol aracılığıyla temas içinde olmalıyız. Eğer duygularımızdan kaçarsak asla rahatlayamayız. Ortaya çıkan mesele her ne ise olumlu bir sonuç almak istiyorsak, bunu düşündüğümüz. ele aldığımız ve çözümlemeye çalıştığımız sırada huzurlu ve öz denetime sahip olmamız şarttır. Kendimizi denetleyemeden sabırsızlığımızın ve öfkemizin araya girmesine izin verirsek, işimizin hiçbir değeri kalmaz. Neresi olursa olsun, o anda olduğumuz yer ile gerçekten bağlantıda olabilmek için, yaşamakta olduğumuz şimdiki ana gömülmemize yetecek kadar uzun süre duraklamamız gerekir. Şimdiki anı gerçekten hissedebilecek, onu doluluğuyla görebilecek ve farkındalığımızda tutarak anlayabilecek kadar uzun süre. Çoğu kez bunu yapmak yerine, geçmişle, yani zaten olmuşla ve henüz yaşanmamış olan gelecekle meşgulüzdür.
Tüm insanlar az ya da çok doğuştan bilinçli-farkındalık kapasitesine sahiplerdir. Meditasyon, bilinçli-farkındalık temelli bilişsel terapiler, bilinçli-farkındalık temelli stres azaltma, diyalektik davranış terapisi gibi müdahaleler bu kapasiteyi ortaya çıkarır veya geliştirirler.
