Vakit öğleni geçmişti. İnsanın yüzüne alev alev vuran yakıcı güneşin etkisi azalmıştı. Rüzgar yoktu lakin evin yanında akan derenin başındaki iğde ağacının yapraklarının hışırtısı ve kokusu insana huzur veriyordu. Bir müddet ağacın gölgesinde oturdu. Kokuyu içine çekti. Sonra yokuş yukarı yürümeye devam etti… Zeynep’in annesi ile birlikte
Ezgin Kılıç
Bir Kadını Anlamak Hiçbir kadın bir ilişkiye biteceğini düşünerek başlamaz, son olmasını diler… Erkek için tecrübeden ibaret olan bazı yaşanmışlıklar, kadın için büyük kayıplar demektir. Bu yüzden kolay bitiremezler yüreklerinde, biraz zaman gerekir. Dünyanın neresine gidersen git bu böyle… Yaşadığı ilişkinin etkisinden çıkmaya başlayan
Reklam
Yaşananlara bazen bir şarkı, bazen bir koku, bazen bir tat, bazen bir renk yapışıp kalıyor. Hiç olmadık bir zamanda anılar bir anda canlanıyor. O kadar ucuz değil hayat. Kolay olgunlaşmıyor ruhlar. Üst üste ekleniyor her şey, art arda geliyor tüm yaşanmışlıklar ve sonunda aynada bugünkü sen.
Hayatın yüzlerine imzasını attığı insanlar… Yüzündeki kırışıklıklar benim eserim değil yaşanmışlıklar... Geçmişin gölgelendirdiği yüzler…
Oysa dünya çok büyük ve yaşanmışlıklar çok renkli. Umut denilen çiçekler de, hayaller de oralarda yetişiyor ve onu yakalamak için bir parça parmakların ucunda yükselmek, bakış açısını değiştirecek bir konum almak gerekiyor.
Sene bindokuzyüzbirşey. O zaman bu kadar oyuncak yoktu lunaparklarda, hayatlarımız da böyle teferruatlı değildi zaten. Hepimiz büyüktük, ağırbaşlıydık. Korkmayı biliyorduk. Üstümüzdeki örtüye uygun davranıyor, yaşamaktansa, içimize kazıyorduk her şeyi. Hâlâ tek bir an için belleğimizi kanatıp durmamız bundan. Zaten o zamanlar, bu kadar yaygın değildi bilinçaltı, herkeste rastlanmıyordu. Depresyon tedavisi gören yoktu; bunalım bulunmamıştı. O zamanlar yaşanmışlıklar vardı sadece, bir de yaşanmamışlıklar. Hepsi bu.
Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.