Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yaşadığımızdan yaşadığımızı sandığımız..
Önemli gizli boyutlarıyla yeryüzündeki yaşantımız Ne kadar azdır yaşadığımızdan yaşadığımızı sandığımız Söylediklerimizle değil söylemediklerimizle varız O gün ki ölümün perdesine yapayalnız yansırız Ne kadar azdır yaşadığımızdan yaşadığımızı sandığımız
Attila İlhan
Attila İlhan
Sonra fark ettim, acı bir tebessümle... sokakların karartısı değil, ruhumuzun çektiği acı yüklü ıstıraptı bizi, yatağın yorgun tenhasına yiten! Bir bahane gibiydi yaşantımız, öfkemiz, nefretimiz... kırıcı bir hamle bulacaktı, silinecek, ezilecek tenimizi.
Reklam
İnsanlığımız özleyişlerimizle alımlı, Yaşantımız özlemlerle güzel. Özlemin buruk bir tadı var, hele seni özlemenin. Bir kokusu var bütün çiçeklere değişmem. Bir ışığı var, bir rengi var seni özlemenin, anlatılmaz.
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan/ Beşinci Mektup
İnsanlığımız özleyişlerimizle alımlı, Yaşantımız özlemlerle güzel. Özlemin buruk bir tadı var, hele seni özlemenin. Bir kokusu var bütün çiçeklere değişmem. Bir ışığı var, bir rengi var seni özlemenin, anlatılmaz.
Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum. Önce beklemekten. Ömür boyunca ya bekliyor ya bekletiyor insan. İkisi de kötü, ikisi de hazin tarafı yaşantımızın... Bir çocuğun önce doğmasını bekliyorlar, sonra yürümesini, konuşmasını, büyümesini... Zaman ilerliyor, bu defa para kazanmasını, kanunlara saygı göstermesini, insanları sevmesini, aldanmasını, aldatmasını bekliyorlar. Ve sonra ölümü bekleniyor insanoğlunun... Ya o? Ya o? İnsanlardan dostluk bekliyor, sevgilisinden sadakat, çocuklarından saygı ve bir parça huzur bekliyor, saadet bekliyor yaşamaktan. Zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü bekliyor artık. Aradıklarının çoğunu bulamamış, beklediklerinin çoğu gelmemiş bir insan olarak göçüp gidiyor bu dünyadan. İşte yaşamak maceramız bu... Yaşarken beklemek, beklerken yaşamak ve yaşayıp beklerken ölmek! Özleme bir diyeceğim yok. O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası. O nefes alışı sevgimizin, kavuşmalarımızın anlamı. O tek güzel yönü bekleyişlerimizin. İnsanlığımız özleyişlerimizle alımlı, yaşantımız özlemlerle güzel...
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
Unutulmak
İsmimiz, cismimiz unutuldu sanki Çırpınırken acısında ömrün; insanlığımız. Harap edildi yaşantımız, harabelerimiz mesken!.. Sökülürken geceleyin yıldızlar ve batarken güneş Apansız, yoklanırken tenim; zannedersem vakit, Bu vakittir akıncı, göçüp gittiğim; hasretli bakan Bir çift göz bıraktığım... Aldırış edilmiyor oysaki, Gidip kalmalara ansızın.
Reklam
ayrılık diye bir şey yok. bu bizim yalanımız. sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. şimdi neredesin? ne yapıyorsun? güneş çoktan doğdu. uyanmış olmalısın.
Biraz zaman geçer sonra Bir bakarsın hiç yaşanmamış gibi oluruz Yaşantımız şimdilik evet canimiz yanıyor hala Ama zaman büyülüdür her yaşantıyı her an yapar.
Kuranı Okuduktan Sonra...
Kuranı hem mealde hem de tefsirde defaatle okuduktan sonra neler olacak? Yeterince tefekkür ettikten sonra nelere kani olacağız? Bu zamana kadar, küçük yaşlardan itibaren arapçasını okuttular, okuduk. Sonra okuduğumuzu bir de anlayalım dedik, meale merak sardık, bir miktar aralıklarla, tekrar tekrar okuduk. Birçok şeyi anladık lakin yeterince anladık mı? Peki, bütün bunların sonucunda tam manasıyla seküler yaşantımız nasıl şekillenecek, gerçekten bir muamma? Deizme yakın müslüman kimliğimiz, müminlere göre imani eksikliklerimiz nasıl bir şekilde evrilecek? İlk maddeyi ve big bang'i kabul ettikten sonra, onun da bir yaratıcısının olduğunu addedip, en temeldeki inanma ihtiyaçlarımızı doğrulayabilecek miyiz? Huşu içerisinde olabilecek miyiz gerçekten?
insan bazan uzerindeki nazarı iliklerine kadar hisseder ve bazan da hayretle somut sonuçlarına şahit olur sonra ulan der ne imrenilecek bi yasantımız var ne de tipimiz neyimize nazar değdiriyo bunlar diye düşünür yani düşünebilir neden olmasın ki hem
Reklam
Beşinci Mektup
Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun? Güneş çoktan doğdu. Uyanmış olmalısın. Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi?
Yaşantımız, kişisel isteklerle, onların gerçekleşmesine engel olan dış gerçeklik arasındaki sürekli bir çatışmadan ibarettir
Bu günümüz, yarınımız ve tüm yaşantımız hep ama hep güzel olsun.
907 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.