Yenilikler, ancak onlar için yer açtığımızda yaşantımıza girebilirler.
Yılın 114. Günü /İnanç
Sorgulamak yerine
İnancı koruyun
Tanrılar göklerde değil,
İçinizdedir.
Tanrı arzuhallere yanıt veren bir bürokrat gibi hareket etmez. Bu örnek de evrendeki ilahi düzeni tam anlamıyla karşılamıyor; bunlar, tanrı düşüncesinin basmakalıp bir tanımı daha çok. Eğer tanrıyı, kozmik ailemiz olarak varsayıyorsak, kendimizi de sonsuza dek onun çocuğu olarak kabulleniyoruz demektir.
İnanç bizim için bir gereksinmedir, kötülükleri cezalandıracak ya da iyilikleri ödüllendirecek bir gücü istediğimizden değil, tanrılar yaşantımıza anlam katan güzellikleri bize gösterdiğinden..
İnancın nesnel bir olgu tarafından sınanmaya ihtiyacı yoktur. İnanç kendi kendinin doğrulanmasıdır. Eğer inancımızı korursak, bize sundukları sayısıdır. İyi bir insansak eğer, inancımız bizi daha da güzel kılar. Gerçekte inancın kaynağı tanrılar değil bizleriz.
Sayfa 114 - Dharma YayınlarıKitabı okudu
Olasılıklar
Kazuo Murakami
Mutluluğu yöneten genler herkesin içinde gizlidir,sadece devreye alınmayı beklerler. Bizim yapmamız gereken onları harekete geçirmek ve yaşantımıza yarar getirecek biçimde çalışmalarını sağlamaktır.
Liber Novus/Kırmızı kitap ve bilinçdışıyla yüzleşme
Kolektif bilinçdışının kapısı “kişisel bilinçdışının” bilincine varmakla açılır. Çocukluk yaşantımıza dair anılar kişiliğimizin bir parçasıdırlar. Kendinizi yaşınızı baz alarak inşa ettiğiniz çok katlı bir bina gibi düşünün. Her kat yeni bir yaşantı ve anıya, eşyaya sahiptir. Her yeni yaşta üstüne bir yeni kat çıkar, yeni deneyimler ve eşyalar eklersiniz. Yetişkinlikte çocuklukluk zaman zamanlarınıza ait katlarda hâla canlı olan hâla daha çocukluk durumda kalan parçalar da sizinledir travmalar ve hatırlamak istemediğiniz acı verici deneyimler de.. Yetişkin bilincinizle yapmanız gereken şey bu parçalarla uyumlu hale gelip düzenlemek ve kişisel bilinçdışıınızı bilinçli hale getirmektir yani kişisel çok katlı binanızın içindeki basınç dengesini ayarlamak her katta nefes alabileceğiniz konforlu odalar yaratmak ve ağırlık merkezine dengelemek.
Sayfa 56
Yaşantımıza dönüştüğü için bazı şeyleri söyleme gereği duymayız.
Güneşi Uyandıralım
Beni şu ana kadar en çok etkileyen ve ilk ağlatan kitap olan Şeker Portakalı'nın devamı olan Güneşi uyandıralım kitabı yine beni fazlasıyla etkilemeyi başardı. Bu kitapta da Zeze'nin yaşadıklarını aslında bizlerde yaşıyoruz. Bizlerde hayatımıza birilerini alıyoruz ve o kişiler bizlerin hayatına iyi ya da kötü bir şekilde dokunup belli bir süre sonra çekip gidiyorlar. Belki de hayatımıza dokunan bu kişiler bir daha karşımıza hiç çıkmayacak. Ama unutmayalım ki biz onlardan sonra ki yaşantımıza onların bize öğrettiklerinden yola çıkarak devam edecez. Kısacası beni fazlasıyla etkiledi. Gayet sade ve anlaşılır bir dille yazılmış bir kitap. Kesinlikle okumanızı öneririm. Şimdiden iyi okumalar..
Güneşi Uyandıralım
Bu kadar ciddi olduğunu bilmiyordum düşüncelerinde. Fakir yaşantımıza katılmasını bir özenti sayıyordum. Anlaşılmadığını sanan bir budalaydı: tatlı bir budala. Bulanık hayaller peşinde koştu. Bir yerde bırakmalıydı bunları. Bakışlarımla o kadar uyarmaya çalıştım onu. Hafiftim, güzeldim, rüya gibiydim; bakmasını bilmedi. Gene yanlış bir ortama girmişsin Selim. Önüne gelen nimetleri değerlendirmesini bilmeyenlerin, seni, senden başka türlü bir insan yapmak isteyenlerin arasına düşmüşsün. Aldatıcı yumuşaklığınla boş yere ümitlendirmişsin onları. Aslında “Evdeki Yabancı” oyununu oynadın onlarla.
Sayfa 234 - İletişim Sinan Yayınları İkinci Bölüm
Kötülüğün yapraklarını kesen her bin kişiyi karşılık, ancak bir kişi köküne saldırır. Biz de yaşantımıza çok önemli değişiklik yapmak istiyorsak, o zaman tutum ve davranışlarımızın yapraklarını kesmekten vazgeçerek kökler üzerinde, yani, tutum ve davranışlarımızın kaynağı olan paradigmalar üzerinde çalışmalıyız.
Sayfa 64
Bir kişinin kendisine samimi şekilde yaptığı (sağlıklı miktarda) "narsisizm" yatırımı, köklerini emekleme çağı ile çocukluk dönemlerinde salar ve ruhen zengin, üretken ve tatminkar bir yetişkin hayatında çiçeklerini açar. Sağlıklı narsisizm, kendimize ve kusurlarımıza gülmemizi, tamamen bize ait bir şeyler yaratabilmemizi ve dünya üzerinde olumlu bir etki bırakmamızı sağlar. Her türlü duyguyu yaşarken, bunları başkalarıyla paylaşabilmemizi, halen hayaller kurabilirken, bu hayallerle gerçekler arasındaki ayrımın farkına varacak bilgeliği bize bahşeder. Kendimize karşı duyduğumuz şüphelerle yaşantımıza verebileceğimiz zarardan bizi kurtarır. Sağlıklı narsisizmde özfarkındalık vardır ki, Narsist dediğimiz insanlar bundan tamamen yoksundur.
bugünlük elimizde olmayan nedenlerle son tarafını tayinden âciz olduğumuz hayatımız yani bindokuzyüzbilmemkaç yılından beri gerçek başlangıcını çeşitli bahanelerle gecekondusal yaşantımıza kadar ertelediğimiz müddei ömrümüz,
Sayfa 44Kitabı okuyor
