Gül bahçesinde doğmuşsanız, tıpkı suyun içinde suyu bilmeyen balıklar gibi olmanız doğal. Ama ben çöplükten gelen bir insan olarak daha sıkı kucaklıyorum. O gülleri tek tek kokluyorum. O gülleri tutarken dikenlerini koparmadan tutuyorum...
Tüm bunları size neden anlatıyorum? Çünkü bunlar benim için yaşamının başından bana verilmiş hasletler değil; bunlar bedeller ödeyerek, karanlıkta el yordamıyla yürüyerek bulduğum hazineler! Bunlar Rabbimin bana armağanı.
Bir ajans sahibi vardı ve geldi beni sınıftan seçip aldı. İşler eski zaman pazarlarındaki köle ticaretinin işleyişine uygun yürüyordu. Firma sahipleri gelir ve ortadaki halının üzerinde dizilmiş bizlere bakar, koyun seçer gibi gelip mankenleri seçip alırdı. Bir fark vardı: Eskiden savaşlar sonucu esir düşenler ve ganimet bilinerek yurtlarından alınıp getirilenler bu pazarda alınıp satılırken, şimdi alıcıların ayağına köle kendiliğinden geliyor, bu satışa gönüllü oluyordu!