Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Yeraltı Edebiyatı isimlendirilmesi takılmış kitapları severek okuyan okurlara müjde gibi bir kitap. Yeraltı türünde yazılan deneme kitapları olmaz yoktur diye düşünürken bu kitabı alıp okumuştum. Kitabın faydası daha sonra okuyacağınız sert eserleri daha iyi anlamanız kavramanız olacak.
Sıra dışı bir kitap. Beyin açıcı bir bakış açısı var. . Hayatın tozpembe olmadığını ve toplumda karşımıza çıkmasını istediğimiz "ah keşke benim de olsa, ah keşke ben de böyle bir karakter olsam" demeyeceğimiz türden karakterlerin ele alınması çok çarpıcı geldi bana... Mesela Röntgenciliğe hiç bu açıdan bakmamıştım hatta hiç bakmamıştım . Düşünmeye yeltenmediğimiz meseleleri düşündüren bir kitap. İsmiyle müsemma. Toplumda kovulmaya aday her kim varsa burada diyebiliriz. Metis değerli kitapları basmaya devam ediyor... Devam etsin .. Okunmalı... Okuyuuuun....
Yüzyıllardır kimlik oluşturma gayreti içinde, ataerkil toplum tarafından özellikle kadınlara atılan yüklerden, suçlamalardan, görevlerden ne ölçüde modernitede ve sonrasında postmodernitede cinsiyetlerin etkilendiğini; tarih içinde cinsiyetlerin davranışlarına -hatta vücutlarındaki saça ve kıla- ne anlamlar yüklendiğini ve bu anlamların yıldan yıla nasıl ters yüz edilebileceğini anlaşılır diliyle çok güzel anlatıyor Yaşar Çabuklu.
Merhaba siz güzel insanlar,
Kesinlikle okunması gereksiz bir kitap !!! Zaman kaybı !! Saniye kaybı...
Saçma sapan bir zihniyetle yazmaya başlaması aslında akıl sağlığının yerinde olmadığını kitabın ortasına geldiğim de anladım. Yazar bu kitabı Ruh ve Akıl Hastalıklarında yazmıştır.
Kimi yerde doğru ve manalı tespitleri olsa da bu çok az olduğunu söylemek istiyorum. Kurul tanımayan bir cinsellik duyguları olan bir yazar. 10 yaşında ki çocuk veya erkeğin bile cinsellik malzemesi yapan ahmak biridir.
Cinsellik elbette bütün tarihlerde olduğu gibi günümüz medyasında büyük bir güç, kuvvet bulmuş durumda. Hatta tarihinden daha fazla güç toplamış bulunmaktadır. Pornografik zihniyetlerle ABD çekilen bir kaset Türkiye de veya dünyanın her hangi bir yerinde izleme olanağı bulmuştur. Buda büyük bir kazanç elde ettiğini gösterir.
Çeşitli filmler vardır, Grinin Elli Tonu adlı film aslında bu kitabın biraz değişmiş bir versiyonudur. Ama mide kaldırmıyor okurken, zorla bitirdim desem yeridir.
Günümüzde piyasanın büyük bir parçasıdır cinsel fetişizm. Yaşar Çabuklu, haz kültürü bağlamında modernliğe karşı postmodernliğin “canlı cansız her şeyi baştan çıkarıcı objelere, metalara, dönüştürerek, pornografiyi, seks endüstrisi ürünlerini tüketicilerin ayağına getirerek cinsel fetişizmi” özelleştirdiğinden bahseder.
Merhaba siz güzel insanlar,
Kesinlikle okunması gereksiz bir kitap !!! Zaman kaybı !! Saniye kaybı...
Saçma sapan bir zihniyetle yazmaya başlaması aslında akıl sağlığının yerinde olmadığını kitabın ortasına geldiğim de anladım. Yazar bu kitabı Ruh ve Akıl Hastalıklarında yazmıştır.
Kimi yerde doğru ve manalı tespitleri olsa da bu çok az olduğunu söylemek istiyorum. Kurul tanımayan bir cinsellik duyguları olan bir yazar. 10 yaşında ki çocuk veya erkeğin bile cinsellik malzemesi yapan ahmak biridir.
Cinsellik elbette bütün tarihlerde olduğu gibi günümüz medyasında büyük bir güç, kuvvet bulmuş durumda. Hatta tarihinden daha fazla güç toplamış bulunmaktadır. Pornografik zihniyetlerle ABD çekilen bir kaset Türkiye de veya dünyanın her hangi bir yerinde izleme olanağı bulmuştur. Buda büyük bir kazanç elde ettiğini gösterir.
Çeşitli filmler vardır, Grinin Elli Tonu adlı film aslında bu kitabın biraz değişmiş bir versiyonudur. Ama mide kaldırmıyor okurken, zorla bitirdim desem yeridir.
Günümüzde piyasanın büyük bir parçasıdır cinsel fetişizm. Yaşar Çabuklu, haz kültürü bağlamında modernliğe karşı postmodernliğin “canlı cansız her şeyi baştan çıkarıcı objelere, metalara, dönüştürerek, pornografiyi, seks endüstrisi ürünlerini tüketicilerin ayağına getirerek cinsel fetişizmi” özelleştirdiğinden bahseder.
Postmodernizm nedir? Tanımda şöyle :
"Edebiyattan mimariye, siyasetten sosyolojiye dek birçok farklı alanda sıklıkla duyulan bu kavram, modernin sonrası olarak ele alınır. Modernizm kavramının sonrasını anlatan ve devamı niteliğinde görülen bir kavramdır. Günümüzde çok farklı alanlarda kullanılsa da, temelinde aynı anlamı karşılamak için tercih edilir. Kimi açıklamalara göre modernin karşıtı gibi ele alınsa da, tam olarak modern zıttı bir kavram olduğunu söylemek doğru olmaz. Modern kavramına ait olan gelişmelerin sorgulandığı, eleştirildiği ve daha farklı bir açıdan ele alındığı görüşler için postmodern kelimesini kullanmak gerekir. 1960’lı yıllardan beri hayatımızda var olan bu kavram, insanı ve hümanizmi merkezine alarak modern olarak tanımlanabilen her şeyin anlamını ve işlevini sorgular."
Bana göre; gücü ve sermayeyi elinde tutanların sömürgeyi manda yapmaları gibi bir şey postmodernizm. Kitap da cicili bicili reklamların, ekolojik projelerin, mimarideki değişimlerin arkasında neyin egoist mantığı ve "duygusallığı" varmış onları gösteriyor. Dünya var oldukça birileri hep modern veya post giymiş modern, birileri de onların hizmetçisi, kölesi, yerel kültür simgesi mi olacak diye sormadan edemiyorsunuz.
186 syf.
·
Puan vermedi
Çabuklu kitabı biri Uzam diğeri de Kötülük olmak üzere iki ayrı kısımda incelemiştir. Yazar bu iki başlığı değerlendirdiği yazıları aynı zamanda farklı dergilerde yayınlamıştır, yazıları daha değerli yapan ise yazarın yaptığı incelemeleri değindiği yerleri kaynakça olarak her denemesinin sonunda belirtmesidir. Hatta öyle ki bazı yazarlara
·
Puan vermedi
'Tolstoy'un Dirilis adli romanindaki gezgin ihtiyar soyle der:" Inanclar çoktur çesitlidir ama, ruh bir tanedir. Bende de, sende de, Onda da vardir o. Demek ki herkesin kendi ruhuna inandigi gün hepimiz birlesmis olacagiz! Hermes kendo benligini bulsun biz hepimiz de onunla birlik olacagiz." Burjuva uygarligina karsi olan Tolstoy kibir, hirs, egoizm, böbürlenme gibi özelliklerin bireyin tinsel gelisimi karsisinda engeller olarak görür.
Yasar cabuklu- özgürlükcü düsüncenin pesinde
Bu satirlardan da aslinda bireyci anarsist anlayisin inanc sistemine farkli bir bakis sundugunu dusunebiliriz. Hakim bey' in mistik yönü bunu dogrular nitelikte gözüküyor. Inancsiz oldugunu söyleyen insanlar bile bunun yerini farkli seylerle doldurmustur. Keza tarihteki cogu anarsist(devrimci) eylemciler teorik ve rasyonel bilgilerinin yaninda devrimci bir inanci benimseyerek hareket etmislerdir. Bu anlamda anarsinin din karsiti olusu inanci dislamaktan öte sahip cikan, özgürlükcü nüveleriyle bireysel gelisime destek vererek ilerleten bir dusunce yapisidir.
Yaşar çabuklu- özgürlükçü düş
136 syf.
8/10 puan verdi
Postmodern zamanın ve kapitalizmin bireyi ve toplumu nasıl değiştirdiğini hatta ele geçirdiğini her konuda ve durumda ağır eleştirileriyle dile getirmiş. Denemelerden oluşan kitabın konusu gibi dilide postmodernce.. yani dili biraz anlaşılmaz. Gündelik hayatımızda çok duymadığımız kelimeler. Gerçi artık günümüzde kim bu kadar olaylara ve durumlara eleştirel yaklaşıyor ki..