Askeri darbe başkanı Evren Paşa, “Asmayalım da hapislerde mi besleyelim” demiş, hukuk mukuk, ne varsa ayaklarının altına almış, dünyanın ortasına bir zulüm, acımazlık, kan içici bir vampir heykeli gibi dikilmiştir. Onun silahların, süngülerin gölgesinde çıkardığı anayasa, ki onun Anayasasını ulusun % 90 çoğunluğu onaylamıştır. İşte tam on iki yıldır Türkiye bu Anayasanın doğrultusunda yönetiliyor. Önüme gelen hukukçuya, ülkemin profesörüne, avukatına, savcısına, yargıcına sordum, böyle bir Anayasa uygar dünyanın, demokratik bir düzenle yönetilen herhangi bir ülkesinde olabilir mi, diye. Yalnız Türkiyeden değil, dünyadan birçok uzman hukukçuya da sordum. Özellikle yabancılar Türkiyenin böyle bir Anayasayla yönetildiğini benden duyunca, Türkiyenin Avrupa Konseyi üyesi olup olmadığını sordular. Düpedüz alay ediyorlardı. Gülünç hale düşmek işkence görmekten daha kötüdür. Hele bütün insanlığın önünde gülünç hale düşmek, hele demokrasi sözcüğünü bile bütün insanlık önünde rezil kepaze etmek bir yönetim için bağışlanmaz suçtur. Hele gelecek kuşaklarınca o ülkenin…
Pir, Padişah ve Genç Osman
Sultan Murad da yiğit, gözünü daldan budaktan esirgemez bir padişah imiş. Bağdat üstüne sefer eylemeye karar vermiş. O kavli kararında olsun, Muradın anası bir gün Padişah oğlunu huzuruna çağırmış, "Oğlum Murad," demiş, "sefere gidiyorsun Bağdat üstüne, hayırlı uğurlu, kademli olsun. Osmanlı büyük bir devlet, senin de yer götürmez
Reklam
İnce Memet‘e Dair- Ropörtajı
İNCE MEMED: HAKLI İSYANIYLA BÜTÜN MECBUR İNSANLARIN İDOLÜ OLAN EŞKIYA! II. Adnan Menderes hükümeti görevde. Mecliste sert tartışmalar sürüyor. CHP'nin İstanbul şubesi mühürleniyor. Dünyada ve Türkiye'de tarih, sessizce kendini yazıyor.Avrupa Birliği'nin 4 ay içinde kurulacağı haberleri çıkıyor. 1953 Nobel Edebiyat Ödülü İngiltere Başbakanı Winston
Bir fıkara oğlan varmış bizim o yanlardan.Düşmüş bir kıza ışkı. Kızın babasi vermezmiş.Ge­tirsin, dermiş, iki bin lira başlık, alsın kızı ..Oğ­lan fıkaraymış, çıril çıplak, nan ekmeğe muhtaç.Kızın arkasında yıllar yılı sürünmüş durmuş.Kız da oğlana öyle bir vurgunmuş ki , olmaya gitsin.Bir gece oğlan kızı el inden tutmuş, yürü, demiş Çukurovaya. Gelmişler Çukurovaya.Oğlan toy.Gündüz saklanır, gece yürürlermiş. Hükümet gö­rür de bizi biribirimizden ayırır , diye.Babasi zen­ginmiş. Eli kolu uzun. Oğlan kızı gündüzleri iyice saklar, kendi köylere ekmek toplamaya gidermiş.Bir gün gene kızı bir çeltik salaginin yanındaki bir çukura saklamış , ekmek toplamaya gitmiş, gecikmis.Anca karanlık kavuşunca kızın saklandığı yere gelebilmiş.Bakmış ki kız yok sakladığı yerde.Aramış taramış, kız yok.Sabaha kadar oralarda dönmüş durmuş.Sabaha kadar kanlı yaş akitmis gözlerinden.Cennet, Cennet, diye sabaha kadar çağırmış. Gün ışıyıp gavur müslüman belli olunca, varmış bir yere ki ne görsün! Bir çukurda bir yığın ak kemik.Bir yanda da kızın kara yilan gi­bi mor belikleri.Bir yanda da yirtık, parça parça giyitleri Oğlan bunu görünce aklı zıvanadan çık­mış.Kızi sinekler parçalamış, sinekler yemiş der­ler.Vabalı günahı söyleyenin boynuna ...
Demek ki görünüşe aldanmamalı... Atalar ne demiş, kepenek altında er yatar, demiş. Bir kişi çobansa da, hiçbir adama öyle tepeden, öyle adam saymazcasına bağırmanın bir yakışığı yok.
Kim Demiş Türkiye’de Irkçılık Yok!
Yine söylüyorum. Bin kez daha söyleyeceğim. Ömrüm oldukça da söyleyeceğim: Türk-Kürt savaşının hiçbir anlamı yok. Sebebi de yok. Bu savaşın bir tek sebebi var, o da insanlığın kanseri olan ırkçılık. Yoksa yıllarca sağcı, ırkçı dergiler kapaklarını, gazeteler sayfalarını, ‘’Her ırkın üstünde Türk ırkı’’ sözleriyle süsleyebilirler miydi? Her ırkın üstünde Türk ırkı sözlerinin kardeşi de, ‘’Ne mutlu Türküm diyene’’ sözleridir. ... İşte bu zihniyet ki, Türkiyeyi bugün içinden çıkılmaz bu hale getirdi. Ülkemizin elini kana buladı. Dünya karşısında bizi onursuz kıldı.
Reklam
531 öğeden 431 ile 440 arasındakiler gösteriliyor.