"Savaşı biliyorum evladım. Yalnız insanlar değil, atlar, cümle mahlukat, kurt kuş, börtü böcek, kelebekler, arılar, ağaçlar, otlar, hava, su, su da kırıma uğruyor."
"Her insanın içinde bir mecbur kurdu, bir İnce Memedlik, bir Köroğluluk kurdu var. Köroğlu gitti İnce Memed geldi. İnsanoğlunun içinde bu kurt oldukça insanoğlu ne olursa olsun yenilmeyecek."
Bir kurt geyiği kovalıyordu yüreğimde.Geyik soluk soluğaydı,yorgundu,bitkindi.Karların üzerinde akıp giden bir yıldız gibiydi.Koşuyordu.Koşmak kurtuluş değildi belki,ama bir ümitti.Koşmalıydı.
Oysa birer namlu ağzıydı kurdun gözleri.Avına güvenle,şehvetle yaklaşıyordu.Yeni bilenmiş,sedef saplı bıçaklara benziyordu dişleri.Bütün dileği et ve kandı.İstese geyiğe hemen yetişebilirdi,ama uzasın istiyordu bu şehvetli koşu,bu bütün damarlarına yayılan sarhoşluk bitmesin istiyordu.