Anaokullarina farkli bakış
Onla- rı dikkatle izledik. Kalıtım ve ortam tuhaf şeylerdir. Aykırı herkesten üç beş senede kurtulamazsın. Okulda yapmaya çalıştığın şeyin büyük bölümü ev ortamında bozulabilir. Anaokulu yaşını bu yüzden her sene azalttık; artık neredeyse beşikten alıyoruz onları. McClellanlar Chicago'da yaşarken, birkaç kez onlar hakkında yanlış alarm verildi bize. Asla ki- tap bulamadık. Amcasının kaydı biraz karmaşıktı; asosyal- di. Kız mı? Tam bir saatli bombaydı. Okul kayıtlarında gör- düklerimden yola çıkarak, bilinçaltını ailesinin etkilediğine eminim diyebilirim. Bir şeyin nasıl değil neden yapıldığını öğrenmek istiyordu. Bu utandırıcı olabilir. Birçok şey hak- kında 'Neden' diye sorarsan ve bunu sürdürürsen, sonunda epey mutsuz olabilirsin. O zavallı kızın ölmesi onun açısın- dan daha iyi oldu."
Sistem öyle bir şekilde teşkilatlanmış ki bir şeyleri öğrenmek için çaba göstermeyenler cehalet içinde mutlu mesut yaşarken, işin iç yüzünü öğrenmeye çalışanlarsa hakikate ulaşmakta büyük zorluk çekiyor.
Sayfa 210Kitabı okudu
Reklam
Sistem öyle bir şekilde teşkilatlanmış ki bir şeyleri öğrenmek için çaba göstermeyenler cehalet içinde mutlu mesut yaşarken, işin iç yüzünü öğrenmeye çalışanlarsa hakikate ulaşmakta büyük zorluk çekiyor.
Sayfa 210Kitabı okudu
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
52 syf.
·
Puan vermedi
GEÇMİŞE YOLCULUK / STEFAN ZWEIG Gene dersler, ağır kitaplar, düzenli gurup okumaları arasında sıkışmışken bir kaçamak yaptım. Kendime, kafa dağıtmaya, dinlenmek için araya bir Zweig kitabı sıkıştırıverdim. Bu seferki kitabın adı 'Geçmişe Yolculuk'. Geçmişe Yolculuk, yazar yaşarken basılmamış. Zweig'in 1942 yılındaki
Geçmişe Yolculuk
Geçmişe YolculukStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202326,4bin okunma
392 syf.
·
Puan vermedi
İnsân-ı Kâmil" olarak İslâm kültüründe kendisine geniş bir yer bulan düşünce sistemi, Doğan Cüceloğlu'nda "Savaşçı" tabiriyle karşılanmaya çalışılmış diyebiliriz. Tabi tahmin edileceği gibi, burada savaşçının dini boyutlarına girilmemiş. Ben kitabın olumlu yanından ziyade olumsuz taraflarına vurgu yapmak istiyorum, zîrâ okuyan
Savaşçı
SavaşçıDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20219,8bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Kitap 4 bölümden oluşuyor. 1- Kadim Atalarımız 2-Hücre Düzeyinde Kimliğimiz 3- Atom Düzeyinde Kimliğimiz 4- Evrendeki yerimiz. Ben aslında neyim? sorusuna farklı bilimler (evrimsel biologlar, fizikçiler, genetikçiler) farklı cevaplar verecektir. Yazar her bölümde bir soy ağacı/hayat ağacı/ aile ağacı çıkarmak üzere geriye doğru kökenleri
İnsan Nedir?
İnsan Nedir?William Braxton Irvine · Metis Kitap · 20240 okunma
Bir gün bütün değer yargıları değişecek ve yargılananlar yargıç, eziyet edenler de suçlu sandalyesine oturacaklardır ve onlar o kadar utanacaklar, o kadar utanacaklardır ki utançlarının ve suçlarının ağırlığı yüzünden ayağa kalkamayacaklardır. O zaman, akıllı ya da akılsız bütün ezilenler, yani bizim caddedeki insanların çoğu, yani öcü geliyor
Sayfa 222 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
208 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Sevgili
Selcen Bahadır
Selcen Bahadır
hocamın kitabını sonunda okuyabildim. Ve kesinlikle kendi bedenime, cinselliğime ve partnerimle olan ilişkime yatırım yaptığımı düşünüyorum. Selcen hocamın da dediği gibi, 'bu kitabı sadece kadınlar değil, tüm cinsiyet kimliklerine sahip bireyler okumalı.' Çünkü gerçekten hem yazarı gerçek bir bilim insanı, bir doktor,
Kadın Orgazmı
Kadın OrgazmıSelcen Bahadır · Destek Yayınları · 202025 okunma
50 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Zweig tam bir savaş karşıtı düşünceleri savunan biri olarak 1. Dünya Savaşı boyunca da bu düşüncelerini yaymayı kendine misyon edinmiş bir yazardır. Bu kitabında arada kalmışlığı, bu düşünceler içinde sıkışıp kalmış, kendini çaresiz hisseden, insanlığın ötesinde bir yasa bir vatan olmadığını gösteren, bir toprak parçasını ayıran sınırlar ve sınırın bir tarafı vahşet bir tarafı cennet olan bu düzeni yok sayan bir adamın hikayesini ortaya koymuş ve bu arada kalmışlık durumuna birlikte bir cevap aramaya itmeyi başarmıştır.. Ressam Ferdinand savaş karşıtı olan bir insan olarak gördüğü vahşet karşısında kaçarak insan gibi özgürce ölümleri görmeden yaşamak için İsviçre'ye gelmiştir. Artık vatan onun için bir hapishane, bir mecburiyet yabancı diyar ise dünyadaki vatanıdır. Burada resimleriyle, eşiyle keyifli vakitler geçirerek yaşarken bile hep huzursuz, endişeli, bir elin hep arkasında onu beklediğini bir gün gelip bu hayal dünyasından çekip alacağını hissederek yaşıyordu. Ve bir gün korktuğu oldu bir resmi evrak, bir kağıt parçası, bir insan emri ve her şeyin sonunun gelmesi.. Çünkü kendi de biliyordu bir evrak gelecek ve vatana, insanlığa karşı duyduğu sorumlulukla kalkıp gidecekti.. Ama hiç beklemediği şekilde eşi ondan daha güçlü, pes etmeyerek onun düşüncelerini hatırlatarak yolundan döndürme mücadelesi vermiştir. Başarılı oldu mu olmadı? Bence bunu öğrenmek, arada kalmışlık hissini, insanlığın sorgulanan durumlarını, görmek için mutlaka okumalısınız diyorum.. Ben çok çok severek okudum çok beğendim. Sizlere de tavsiye ederim...
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202161,6bin okunma
Reklam
400 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ahmet Ümit'in okuduğum ilk kitabı. Aslında polisiye eserleri pek okumam, ama adım attık bakalım. Eser kazı çalışması yapan arkeologları anlatıyor. Yaptığı çalışmalar sonucunda tabletler de bulunuyor. Tabletler 3 bin yıl öncesine (Hititler) dayanıyor. Yazan kişinin adı da 'Patasana'. Kazı mazı derken ahanda cinayet oluyor. Bilim insanları tedirgin ve şaşkın duruma düşüyor. Yetmiyor bir cinayet daha! Katil kim? Bunun peşine de düşüyorlar. Bir günümüzü okuyoruz, bir 3 bin yıl önce patasana reisin yazdığı tabletleri. Eseri beğendim, amma biraz aynı ilerleyiş ile gidince sıkıldım azıcık. Ahmet Ümit'in diğer kitaplarına da bakacağım.. -Ama öğrenmek kolay değildir, bir kaplumbağa gibi sabırlı, başı göklere değen yalçın kayaları un ufak eden rüzgar kadar inatçı olmalısın. -"Ama asıl bugünü karanlıktan kurtarmak gerek. Bir halk karanlık ve zulüm içinde yaşarken, yalnızca geçmişi aydınlı­ğa çıkarmak için uğraşmak yeterli değil." -Bir sürü insan sürmekte olan savaşın farkında bile değil. Ancak oğullarını, eşlerini, kardeşlerini kaybedenler, bir de savaşan­lar her şeyin farkında.
Patasana
PatasanaAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201223,9bin okunma
Sistem öyle bir şekilde teşkilatlanmış ki bir şeyleri öğrenmek için çaba göstermeyenler cehalet içinde mutlu mesut yaşarken, işin iç yüzünü öğrenmeye çalışanlarsa hakikate ulaşmakta büyük zorluk çekiyor.
Sayfa 210 - Kolektif Kitap YayınlarıKitabı okudu
331 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
geç kalınmış bir kitap
Roman bir adamın kırmızı ışıkta beklerken aniden kör olmasıyla başlıyor körlük betimlemesi ışığın sönmesi değil beyaz bir ışığın yanması süt denizinin içindeymiş gibi hissettiren bulaşıcı bir hastalık. Romanda iletilmek istenen en önemli mesaj bir insanın tahammül seviyesi ve fırsat verilirse kendini ne kadar kaybedip insanlıktan çıkmasının
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,4bin okunma
Resim