Olaylar ve insanlar, bizim onların olmasını arzu ettiğimiz gibi ya da göründükleri gibi değildirler. Onlar oldukları gibidirler.
Bir oğul istiyordu;güçlü olacaktı, esmer olacaktı; adını Georges koyacaktı onun;bir erkek çocuğu olacağını düşünmek, bütün geçmiş güçsüzlüklerinden bir öç alma umudu gibiydi. Hiç değilse erkek özgürdür; tutkuları da,ülkeleri dolaşabilir, engelleri aşabilir, en uzak mutlulukları dalından koparabilir. Ama kadın durmadan engellenir.Hem kımıltısız, hem esnektir, yasanın bağları da, bedenin güçsüzlüğü de ona karşıdır. İstemi, şapkasının bir kaytanla tutturulmuş tülü gibi,her yelden çırpınır; her zaman sürükleyen bir arzu, engel olan bir yol yordam vardır.
Sayfa 116 - Can yayınları- klasik seri-Kitabı okudu
Reklam
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
“Fakat ne zaman yaşamın kendi üzerinde bir güç elde etmeyi şiddetle arzu edersek sonsuz bir zenginlik, mutlak bir güvenlik, ölümsüzlük o zaman arzu bir hırsa dönüşür. Ve eğer bilgi o hırsla işbirliği ederse, o zaman bela gelir. O zaman dünyanın dengesi sallanır ve tartıda yıkım ağır basar.”
Sır budur. Hemen şimdi ve burada mutlu olabilirseniz istediğiniz her şeyi elde edersiniz. Neden mi? Çünkü istediğimiz ve arzu duyduğumuz her şeyde altta yatan derinlerdeki mutlu olma arzumuzdur. Farkında olsak da olmasak da yaptığımız her şeyi aslında mutlu olmak için yaparız. Şu anda mutlu olmayı seçtiğimizde ise çekim yasasını sahneye çıkarırız. Toplumdaki genel kanı dış koşulların hislerimize hükmettiğidir. Ancak dışarıyı yaratan aslında bizim içimizdir. Kabul etmesi zor olsa da hayatta yaşadığımız her şeyin sorumlusu bizleriz. Bu nasıl mümkün olabilir? Dahil olduğum araba kazasından ben mi sorumluyum? dediğinizi duyar gibiyim.
Of be Martin ne yaptılar sana nasıl kıydılar bize be kardeşim...
“Hiç de geç değil,” diye bağırdı Ruth. “Göstereceğim sana. Aşkımın ne kadar büyüdüğünü, benim için sınıfımdan da değerli olduğunu, en önem verdiğim şey olduğunu kanıtlayacağım. Burjuvaların değer verdiği ne varsa reddedeceğim. Artık hayattan korkmuyorum. Annemle babamı terk edeceğim, arkadaşlarımın arasında adımın dillere düşmesine aldırmayacağım.
Reklam
1,000 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.