"Boşuna kendini yorma, köprüyü geçerken artık para ödemeyeceğiz" dedi. "Doğru ya" diye cevapladı arkadaşını genç adam. "Yetmiş yıl süreyle, dünya kadar verginin yanı sıra, bir de her geçişte köprüye para ödemiş olan İstanbullular, bundan böyle Galata Köprüsü'nü babalarının malı gibi kullanabilecekler. Yaşasın."
Sayfa 66 - DESTEK YayınlarıKitabı okudu
Galata Köprüsü'nden geçmek üzere Yüksek Kaldırım'ın merdivenlerinden aşağıya doğru iniyorlardı. Biri Resimli Ay'ın yazıhanesine, öteki Beyazıt'a Edebiyat Fakültesi'ne gidiyordu. Sabahattin'in ceplerinde köprüyü geçmek için bozuk para arandığını gören Pertev "Boşuna kendini yorma, köprüyü geçerken artık ücret ödemeyeceğiz" dedi. "Doğru ya" diye cevapladı arkadaşını genç adam. "Yetmiş yıl süreyle, dünya kadar verginin yanı sıra, bir de her geçişte köprüye para ödemiş olan İstanbullular, bundan böyle Galata Köprüsü'nü babalarının malı gibi kullanabilecekler. Yaşasın." Pertev arkadaşının sözlerinden eleştirel bir hava almıştı. Aslında tanıdı tanıyalı böyleydi Sabahattin. Yine de Resimli Ay çevresine girdikten sonra, eleştirel tavrında gözle görülür bir artma olmuştu..
Sayfa 66 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
_Küçük kılıbık adam. Korktuğun için bağırıyorsun. _Ben kim oluyorum ki kendi görüşüm olacakmış. reis ne derse o’dur. _Düşüncelerinin yanlış olup olmadığını sormadın kendine hiç? _20 yıllık olayları anımsayacak beynin yok, bu nedenle, iki bin yıl öncesinden aptalca dini sözlerini tekrar söylüyorsun. _Beni ahlaksızlıkla suçlarken doğrudan
Büyük tarihi olaylardan her hayata sadece bir tane düşer. Muhteşem devrimler ise yüz yılda bir olur. Onu yaşayabilmek, temeline harç koymak, bir parçası olmak ne büyük mutluluktur! Yaşasın devrim!
Sayfa 99 - LidiyaKitabı okudu
... seninle değil birkaç saat, birkaç dakika bile görüşmek ne mümkün! Demek ki zarflarda buluşacağız. Yaşasın mürekkep!
Yetmiş yıl süreyle, dünya kadar verginin yanı sıra, bir de her geçişte köprüye para ödemiş olan İstanbullular, bundan böyle Galata Köprüsü’nü babalarının malı gibi kullanabilecekler. Yaşasın.
Reklam
“ Kafası bir sürü düşüncelerle dolup taşan herkesin, bir başkasıyla görüşüp tartışmakta zekâsının da kavrayışının da aydınlığa kavuştuğu, güçlendiği su götürmez bir gerçektir. Bu durumda insan düşüncelerini daha kolay evirir, çevirir, daha bir çeki düzene sokar, söze döküldüklerinde nasıl bir biçime girdiklerini görür; kısacası yalnız başına olabileceğinden daha akıllı olur; hem de bütün gün düşünerek değil, birkaç saat görüşerek.” Böyle demiş Bacon, böyle demiş de seninle değil birkaç saat, birkaç dakika bile görüşmek ne mümkün! Demek ki zarflarda buluşacağız. Yaşasın mürekkep!
Sayfa 190Kitabı okudu
Benim gibi ölünceye kadar her gününü kendine zehir edecek yaradılışta olanlar ne diye yaşasın?
Sayfa 121Kitabı okudu
Kafası bir sürü düşüncelerle dolup taşan herkesin, bir başkasıyla görüşüp tartışmakta zekasının da kavrayışının da aydınlığa kavuştuğu, güçlendiği su götürmez bir gerçektir. Bu durumda insan düşüncelerini daha kolay evirir, çevirir, daha bir çeki düzene sokar, söze döküldüklerinde nasıl bir biçime girdiklerini görür; kısacası yalnız başına olabileceğinden daha akıllı olur; hem de bütün gün düşünerek değil, birkaç saat görüşerek." Böyle demiş Bacon, böyle demiş de seninle değil birkaç saat, birkaç dakika bile görüşmek ne mümkün! Demek ki zarflarda buluşacağız. Yaşasın mürekkep!
Reklam
CUMHURİYETİ KURAN ANA FİKİR TÜRKÇÜLÜK Düşünürlerimiz Cumhuriyetin ideolojisinin milliyetçilik olduğu hususunda birleşmiştir. Türk milliyetçiliği fikrinin gelişim süreci hakkında farklı yorumlar bulunuyor. Fikri Türkçülüğün-milliyetçiliğin II. Abdülhamit'in hükümdarlık yıllarının başında dil, tarih alanında Ahmet Vefik Paşa ve Süleyman
"Kafası bir sürü düşüncelerle dolup taşan herkesin, bir başkasıyla görüşüp tartışmakta zekasının da kavrayışının da aydınlığa kavuştuğu, güçlendiği su götürmez bir gerçektir. Bu durumda insan düşüncelerini daha kolay evirir, çevirir, daha bir çeki düzene sokar, söze döküldüklerinde nasıl bir biçime girdiklerini görür; kısacası yalnız başına olabileceğinden daha akıllı olur; hem de bütün gün düşünerek değil, birkaç saat görüşerek." Böyle demiş Bacon, böyle demiş de seninle değil birkaç saat, birkaç dakika bile görüşmek ne mümkün! Demek ki zarflarda buluşacağız. Yaşasın mürekkep!
Yetmiş yıl süreyle, dünya kadar verginin yanı sıra bir de her geçişte köprüye para ödemiş olan İstanbullular, bundan böyle Galata Köprüsü'nü babalarının malı gibi kullanabilecekler. Yaşasın!"
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.