Türkiye’nin trajedisinin iki yönlü olduğunu söyledi. Birincisi, medeniyetimiz olarak Batı karşısındaki iktidarsızlığımız; İkincisi, kitlelerin kendi ülkemiz içindeki iktidarsızlığıydı.
"Bürokratik despotizm! Aydınlar devleti! Oligarşi! Silahlı ve silahsız bürokrasinin mürekkep yalamışların, ‘dışardakiler’ üzerindeki Tanrısal denetim tutkusu. Geliştirdikleri grup narsizmi: Kendi düşünceleri, kendi duyguları, kendi gereksinimleri dışındaki dünyaları gönülden algılayamamaları. Giyimden damak zevkine kadar kendilerinden olmayanı, onaylamadıklarını algılayamama, aşağılama, eşyalaştırma, yok sayma tutkusu. Sosyal sadizm.”
“Yetmiş yıl süreyle, dünya kadar verginin yanı sıra, bir de her geçişte köprüye para ödemiş olan İstanbullular, bundan böyle Galata Köprüsü’nü babalarının malı gibi kullanabilecekler. Yaşasın.”
"Yetmiş yıl süreyle, dünya kadar verginin yanı sıra, bir de her geçişte köprüye para ödemiş olan İstanbullular, bundan böyle Galata Köprüsü'nü babalarının malı gibi kullanabilecekler. Yaşasın."