Kuyunun sırrı, kuyu olmamasında yatıyor. Kuyuya benzeyecek şekilde özellikle yapıldı, ama aslında şuralardaki mağaralardan birindeki baca diyebileceğimiz bir şey o; ağaçların altında içerlere uzanan ve miller boyunca tünellerle ve gizli geçitlerle uzayıp giden bir mağara bu. Yüzyıllar önce soyguncular falan tarafından labirent gibi kullanılmış. Bu kuşkusuz duyduğumuz kayıpların birçoğunu açıklar. Ancak kuyu olmayan kuyuya dönüp gelmek için, aranızda bilmeyenler varsa... Belli mevsimlerde sular yükseldiğinde alçaktaki mağarayı doldurur hatta bir üstteki havalandırma deliğine de biraz çıkar, bu da çukuru tam bir kuyu olarak gösterir. Mr. Paynter'ın duyduğu gürültü, doğal bir anafor sesiydi ve bütün bu olanlar suların yükselmesi gibi basit bir şeyin gerçekleşmesine bağlıydı."
Amerikalı şaşırdı kaldı.
"Med-cezir!" dedi. "Aklıma bile gelmedi! Akdeniz kıyılarında yaşayanlar bilir bunu ancak."
Sayfa 90Kitabı okudu
Cahil insanlar iftira atarlar. İncelemeden araştırmadan iftira atmak kolaydır insan için.
İlim ve irfan sahibi insanlar; umudun, müjdenın, gerçeğin hakikatına ulaşan cenneti vadeden muhabbetlerden hoşlanırlar, bilmeyenlerle paylaşmak isterler. İyi alimlerin özelliklerinden biridir. İlim öğrenmenin hazzını çoşkusunu yaşayanlar buna bağımlı hale gelirler keşke cahillerde bunu bilselerdi de mevlanaya iftira etmeselerdi. Onlar bilmiyorlar mı? Bilim insanları bile bir buluşu bulmak için ailesinden sosyallikten uzak kendilerini laboratuvarlara kapatıyorlar. İlim bilim aşkı başka bir şey anlamazlar
Gönül Makâmı
@gonuldennn
·1y
Hz. Mevlana'ya dil uzatanlara ithafen...
* * *
Hazret-i Mevlânâ bir gönül adamı, bir Hak âşığı olup bütün eserlerinde İslâm'ın ruhundan, esasından zerre kadar ayrılmamış, fırsat düştükçe Kur'ân âyetlerini ve eşsiz Peygamberimiz Aleyhisselâm'ın hadîs-i şeriflerini açıklamıştır. Onun ilham kaynağı Allah sevgisi, Kur ân sevgisi, Peygamber sevgisi, insan sevgisidir. Onun bütün eserleri dikkatle okunur incelenirse eserlerinde İslâm a aykırı düşen, İslâmî olmayan bir görüş bulunmayacaktır.
Sayfa 42 - Kurtuba KitapKitabı okudu
Mənə elə gəlirdi ki, sevgidə bəzən hisslərə qalib gəlmək, arabir ayrılıqlar yaşamaq lazımdır... Yalnız ayrılıqlar sevginin dəyərini dərk etdirə bilir aşiqlərə... Yeni görüşlərə başlanğıc olan ayrılıqlar... Yalnız ayrılıqlar yaşayanlar bilirlər ki, sevdiyi insanla yenidən görüşmək nə deməkdir. Yerdə qalan hər şey eşqin gücünü və sehrini zəiflədir. Təkliyin üzücü və magik dünyasını nə dəyişə bilər ki? Əgər hisslər vulkan kimi püskürmürsə, əgər tufanlar, qasırğalar, gecə, musiqi buna təsir edə bilmirsə... Və sevgi, eşq, məhəbbət... yaşamırsansa...
Sayfa 198Kitabı okudu
"Yol arkadaşım ... Yolda yalnız Bırakanım
Halil Kantarcı'nın kıymetli refikası Ayşe Hanım bugün şu yazıyı kaleme almış..
"Yol arkadaşım ...
Yolda yalnız bırakanım ...
gidişinden tam 4 yıl sonra ...
tam da gittiğin yaşta , gittiğin yerden yazıyorum ... 37. yaş gününe , üç ay kala ... Hani “yaşlanıyorum be Ayşem , bak aklar düşüyor saçlarıma ... yaş 35 , yolun yarısına
Çoğu dörtlüğün Hayyam'a aitliği belli değildir. Bunu bilerek okumanızı tavsiye ederim. Çevirmenler, yazarlar ve yorumcular arasında bile tamamen bilinmeyen bir durum. Fakat dörtlüklerin konuları çok geniş; sevgi, dostluk, yaşam, din, dil, fakir ve zengin, merhamet, bilgelik, felsefe... vb.
Dörtlüklerin çoğunu çok olumsuz buldum açıkcası sürekli ölüm ve hayatın boşluğuyla ilgiliydi. Dünyayı daha iyi görmemiz için sebep gördüğümüzden de çok iken, okuyacak kişilerin karamsarlığa düşmemelerini tavsiye etmek isterim. İyi okumalar.
Düşünce göklerinin baş konağı sevgidir sevgi;
Gençlik destanının baş yaprağı sevgidir sevgi;
Ey sevginin sırlarından habersiz yaşayanlar,
Bilin ki tüm varlığın baş kaynağı sevgidir sevgi.
Ömer Hayyam
