480 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Elime ilk defa aldım Orhan PAMUK'u!.... Ve de çok heyecanlandım. Birçoğu kişi bana, şuan senin için erken; Okuma şimdilik Pamuk'u... Neden öyle söylüyorlardı!? Her neyse... Orhan Pamuk, Postmodernist bir yazardır. Edebiyatımızda asıl Postmodernist de zaten o'dur. Oğuz ATAY'da pek belli olmuyordu postmodernizm akımının çizgileri!.. Orhan Pamuk,
Kafamda Bir Tuhaflık
Kafamda Bir TuhaflıkOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201913,6bin okunma
Kendime Dair...
Birgün uyandım ve sakin başlayan bir günün ne kadar sürprizlerle dolu olduğunu tahmin edemedim. Herşey iyiydi gayet yolundaydı ya da ben öyle zannediyordum. Hayatımda asla olmaz dediğim şey hep oldu aslında. Büyük konuşmaktan mıdır bilmem. Biz insanoğlunun yapmaktan vazgeçemediği tek şey şüphesiz BÜYÜK KONUŞMAK zaten. Haketmediğim herşeyi yaşadım bu hayatta. Ya da fazlasıyla hakettim bilemiyorum. Huzurlu, mutlu, eğlenceli hayatımı hep kendim mahvettim. Neden hep bişeylere sığınma ihtiyacı hissettiğimi bende bilmiyorum. Önümde o kadar örnek varken gözümü kulağımı hep kapattım. Bazı şeylere kör, bazılarına ise sağır oldum. Doğru mu yaptım? Tabiki de hayır. Yaşadığım hiçbir şeyden pişman olmadım. Birde kimin ne dediği hiç umrumda olmadı. Hakkımda kim ne düşünüyormuş, kim ne konuşuyormuş hiç umrumda olmadı. Çünkü bu hayat benimdi. Bende olduğum gibi yaşadım hayatı. Herşeyi yaşayarak öğrendim. Bütün bilgilerim deneyimle sabitti. Canın yanıyor mu derseniz yanmıyor, belki de ben öyle zannediyorum ya da kendimi kandırıyorum. Şu hayat denen şey ne kadar da büyük sorumluluk istiyormuş meğer. Hiçbir şeyi düşünemedim, hiçbir şeyi olumsuz görmedim, ilerisini düşünemedim. Sonunu da göremedim. Şimdi müthiş bir hüzün ve geriye kalan acı anılar var. Sonumu kendim hazırladım çünkü bu tohumu ben kendim ektim!! -ÇAĞLA IŞIK
Reklam
352 syf.
10/10 puan verdi
Okunması gereken bir kitap. Bir kaç yüz sayfalık bir öykü yazarak, yüzyıllardan beri çeşitli coğrafyalarda çeşitli ölçülerde uygulanmaya çalışılan kontrol mekanizmalarının açıklayıcı biçimde ele alınması, yazarın üstün anlatım yeteneği sayesinde başarılmış. İktidar hırsı, koltuk sevdası, güç ya da kariyer tutkunluğunun insanlığı
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023167,4bin okunma
101 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Normal şartlar altında Aliya gibi bir şahsiyetin ismini, ekolünü ve duruşunu birçok mecrada görmemiz gerekirken yalnızca dini literatürde -fakat olabildiğince siyasal şiddet ve sokak diliyle harmanlanmış bir literatürde- görmek fazlasıyla incitti. Daha doğrusu bu kitabın yanında bir de Alev Erkilet’in Mazlum Ortadoğu’nun Mağrur Çocukları’nı da
İslam Deklarasyonu
İslam DeklarasyonuAliya İzzetbegoviç · Fide Yayınları · 20177,8bin okunma
111 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
53 günde okudu
Albert Camus'nün 1942 yılında yazdığı, Türkçeye yabancı olarak çevrilen kitap. Yazının devamı spoiler içeriyor. Hikaye, Meursault adında, asosyal bir adamın hayatıyla başlıyor. Camus, Meursault'nun işi ve komşularıyla olan ilişkileri üzerinde bir hayli duruyor. Bir zaman sonra Meursault'nun hayatındaki tek varlığı olan annesi hayatını kaybediyor
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019112,8bin okunma
Milliyetçilik Psikolojisi
20. yüzyılın bize öğretmiş olduğu bir ders varsa, o da kesinlikle güç ve milliyetçilik tehlikesi hakkında olmalıdır. Defalarca olduğu gibi, liberaller, sosyalistler ve enternasyonalistler bu güçlere ve yoğun mantıksızlıklara karşı savunmasızca yakalanırlar. George Orwell 1941 yılında milliyetçilik hakkında şunları yazmıştır: “…belirgin bir kuvvet
Reklam
47 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.