"Ölüm ruhları yok edemiyor."
Merhabalar... Bu kitabı da büyük bir beklentiyle aldım ve listemdeki kitapların önüne koyarak okudum... Bilinmeyene yönelik bitmek bilmez merakım, ilgim ve belki de yıllar yılı kafama takılan soruların cevaplarını bu kitapta bulabilirim diye. Beğendim mi, beğenmedim mi bilemiyorum. Yine de beğenmedim
SAPLANTILI
"Korku, insana normal zamanda yapmayacağı şeyleri yaptırabilir. Cesaretle yeni kararlar aldırırdı."
Güzel bir polisiye eseri okudum. Yasemin karakteri ile birlikte ilginç olaylar yaşadık. Hele kapısına bırakılan kutu ve içinden çıkanlar... Evlilik arifesinde başına gelenleri kimin yaptığını düşünürken ve herkesten şüphe duyarken tahmin etmediğimiz birinin çıkması sürpriz oldu. Tam bir saplantılı karakter, eserin ismi gibi. Hele o kişi ile baş başa kalması beni epey gerdi. Yasemin'e zarar verecek diye korkarken o anda gelen kişi ve onunla ilgili gerçekleri öğrenince şaşırdım. İnsan o kadar iyi oyuncu olabilir mi. Eserde görme engelliler için yapılan baston ve renklerinin de anlamlarını açıklaması güzel olmuş. Sonrasında kargocuların eve gelmeden evde yok ibaresini kullanmasını işlemesi de iyi olmuş. Çöplerin yere atılması konusuna da değinmiş olmasına sevindim. Bir çevreci olarak ben gördüğümde uyarırım. (Pardon çöpünüzü yere düşürdünüz deyince o yüz ifadeyi görmelisiniz. Şok ) Eserde kadının yakınında çöp bidonu olmasına rağmen çöpünü yere atması hiç hoş değildi. Bir de sakızların yere atılıp kuşların ölümüne sebep olmaları da çok kötü... Yazarımız ikinci çocuklar konusunu da güzel ifade etmiş. Evet bazı aileler ayırım yapıyor. İlk göz ağrısı başka diyor. İkinci hep ilkinin eskileri ile büyüyor. Eşitsizlik çoğu ailede görülüyor. Ben yakınım tarafından yaşananlara şahit oldum. O kadar üzdüklerinin farkında değiller mi. Nasıl ana baba... Yazarımızın emeğine yüreğine sağlık. Nice eserlerde buluşmak ümidi ile, sevgiler.
#şengüzelşen #saplantılı #okudumbitti #yorum
Herkese Merhaba,
Zalim prens’in serisinin 2. Kitabı olan kayıp varis kitabı ile karşınızdayım. Şaşkınlık içerinden kitabı bittirdim. Neden mi? İlk kitabı o kadar kötü yazarken , bu kitabı bu kadar güzel yazmazsının şaşkınlığı üzerimde hala... İlk kitap yüzünden seriye devam etmeyecektim ama kitap çıktığında konusu hoşuma gitti, bir şans vermeye
Yusuf suresini en temel bir tefsir kitabından okumak isteyenler için güzel bir başlangıç olmuş.
Ayrıca bu en güzel kıssa; aile,evlat,kardeş, ırk,toplumsal ayrıcalık,basiretli davranma,cinsi arzular, gurur ve dosdoğru karakter olma yönünde bir çok meseleye ışık tutuyor.
Neredeyse tüm kitabın altı çizilebilir derecede güzel sonuçlarla açıklayan Fatma hocamın kalemine sağlık.
En Güzel KıssaFatma Bayram · Timaş Yayınları · 2023265 okunma
Sürekli gaz şikayetiniz var, 5 aylık hamile gibi dolaşıyorsunuz, saklamakta güçlük çekiyor utanıyorsunuz, arada karın bölgenizde batıcı ağrılar oluyor, laksatif çayların bağımlısı olmuş durumdasınız. Üzülmeyin, yalnız değilsiniz!
Yazarın Araf serisinden sonra bir şans daha vermek isteyerek başladığım kitap olur kendileri. Keşke riske girmeseydim diyorum şu an. Kitapta neden şöyle bir anlatım var: "Yataktan kalktım. Banyoya gittim. Saçımı yıkadım. Saç kurutma makinesini elime aldım. Fişe taktım. Saçımı kuruttum. Dalgalı bir hale getirdim." dim, dim de dim dim...
HİS-CEHENNEM ATEŞİ
Yazarı: Durumavii
Yayınevi: Epsilon
Sayfa Sayısı: 312
Merhaba. Serinin üçüncü kitabına başlamadan önce kendi fikrimi söylemek istiyorum bana göre 2.kitabı ile final olmuş bir seri. Ki bunu yazar son sayfasında da belirtmiş. O yüzden ısınamadım. Özellikle bazı karakterler resmen kitabın devam etmesi için rolleri değişmiş. Neyse... Kitabın konusundan bahsedeyim...
Hare ve Ateş, birlikte Ruhlar Şehri'ndeki yıkımın izlerini silmeye çalışırken Hare üzerlerine çöken kara bulutları tek başına engellemeye çalışıyor. Diğer yandan ise abisi Hakan'ın Yasemin'i aldatması ile suçluluk urganı boynuna dolanıyor. Derin ile her sırrını paylaşması ona çözümler sunmaya yetmezken işler ayağına dolanıyor. Kraliçe Sofia'nın Ateş'e yaptığı büyü sayesinde birbirlerinden uzak düşerlerken ihtiyarın bir felaketi haber vermesi Hare'nin büyücülerin çadırına bir kez daha gitmesine neden oluyor. Ve büyücünün istediği şey ile Hare, bunu kabullenemeyip soluğunu mavi gözlü devin yanında aldığında belki de ilk defa Ruhlar Şehri'ne gelmemeyi dilemişti.
Kitaptan Alıntılar
Atmayan kalpleri alacakaranlıkta boğuldu. Acıyla yoğrulan isimleri keskin bir "AH" doğurdu.
Ve bir sonun başlangıcında, acının gözyaşı kaburgama damladı. Ateş mavisi, ruhuma ucu bucağı olmayan bir yangın bağışladı. Alevler büyüdü, büyüdü. Artık tüm cephelerimiz birer köz yığınından ibaretti.
"SEVGİLİM, YANGINLARINA AŞIĞIM. TANRI ŞAHİDİM OLSUN Kİ, YA KENDİ ELLERİMLE SÖNDÜRECEĞİM YA BİRLİKTE YANACAĞIZ."
HİS-ATEŞ MAVİSİ
Yazarı: Durumavii
Yayınevi: Epsilon
Sayfa Sayısı: 386
Merhaba. Fantastik serinin ikinci kitabı ile devam. Hare, Ateş'in yaptığı büyük fedakarlık ile dünyaya döndüğünde aylarca bir akıl hastanesinde kaldı. Nedeni ise yaşadıklarını ne ağabeyi ne annesi kabullendi. Bunların hepsi bir deli saçmalığıydı. Aylarca akıl
ve yolda bir ileti
bir gün geleceğim ve bir ileti getireceğim
ışık akıtacağım damarlara,
ve sesleneceğim: "eeeey sepetleri uyku dolu olanlar
elma getirdim,
güneşin kızıl elmasını!"
geleceğim, dilenciye bir dal yasemin vereceğim,
cüzamlı güzel bir kadına başka bir küpe bağışlayacağım
köre "bağ nasıl da seyre
Bu kez Kral Faysal sordu:
"Ne olmuş, Beyefendi?"
"Olan şu, Majesteleri, Nâsır, Kanal'ı millileştirdiğini ilan etmiş!"
Tüm konukların ağızları şaşkınlıktan bir karış açık kaldı. Olamaz! Eden tekrar etti. İlk şaşkınlık ânı geçtikten sonra, İngiltere Başbakanı, Nuri Said'e doğru eğildi.
"Ne düşünüyorsunuz?" diye sordu.
"Yapılacak tek bir hamle var," diye yanıtladı Iraklı, "vurun, hemen vurun ve tüm gücünüzle vurun. Yoksa çok geç olacak. Eğer bunu başarırsa, zaten bir hayli artan şöhreti, yüze katlanır!"
beklentimin oldukça üstünde olan bir kitaptı... gerçekten içerisinde oldukça duygu barındıran bir kitap hatta yer yer ağlattı beni. fakat insana çok şey öğretiyor. kitabın genel konusu bir anneyle kızının geçmişte ve günümüzde yaşadıklarını konu alıyor. geçmiş ise annenin kızına her doğum gününde yazdığı mektuplarla anlatılmış ki çok da güzel olmuş. üzücü unsurlar olduğu kadar umudun ne kadar değerli olduğunu anlatıyor bize. kendi açımdan anne kız ilişkisi olarak dikkat etmem gereken şeyler olduğunu farkettim bu kitapla beraber, çok şey öğrendim.
"ŞEYTAN ÇIKMAZI"
Hayatın ne denli zor olabilir ki!
Ruhu hapsolmuş, ölü bedenlere kıyasla.
İnişli çıkışlı hayat yolculuğumuzda nelerle karşılacağımızı bilmeden yol alırız. Yaşanılan acılar kimine başarıyı getirirken kimine ise imtikamı...
En dibi görünce insan, sanırım daha da büyük bir hırsla tutunur hayata.
İrademize bağlıdır bu