"Şehrin en uzak ucundan bir adam koşarak geldi ve ‘Ey kavmim’ dedi, ‘Bu elçilere uyun!Sizden hiçbir karşılık beklemeyen ve kendileri doğru yolda olan bu kimselere uyun!" Yasin Suresi, 20-21 ...O adam bizim şehrimize de gelse. Bütün kirlerimizden arındırsa bizi.Rahman'ı anlatsa.Bizden hiçbir karşılık beklemeyen mübarek Elçi'yi ve dostlarını.Haydar'ı Kerrar'ın cenklerini,Sıddık'ın geniş yüreğini,Hattab'ın oğlunun adaletini ve Zinnureyn'in utanma duygusunu. Koşarak gelse.Biz tükenmeden,ruhumuzu tüketmeden önce gelse...
Kur'an da üç büyük sure İnsan,Allah ve Peygamberimizin sırrını açıklar. Bunlardan Rahman suresi ilahi sırları,Yusuf suresi insanın esrarını,Yasin suresi de Efendimizin hikmetlerini dile getirir.
Reklam
Hatice Âlime Hüma Hatun
Eski tarihlerimiz, oğluna daima "Yasin" suresi okuyarak emzirdiğini rivayet ederler... Çocuk, sure bitene kadar emer, bitince bırakırmış. Kendisine oğlunu nasıl yetiştirdiği sorulduğunda, verdiği cevap budur: "Mehmed' imi emzirirken, sürekli Yasin Suresi' ni okuyorum; oğlum Yasin dinleyerek büyüyor..." Başka söze ne hacet?
Sayfa 54 - iconinnKitabı okudu
Şehrin en uzak ucundan bir adam koşarak geldi ve “Ey kavmim!” dedi, “Bu elçilere uyun! Sizden hiçbir karşılık beklemeyen ve kendileri doğru yolda olan bu kimselere uyun!” Yasin Suresi, 20-21 * * * Benim kahramanım o adam. Şehrin öte ucundan kan ter içinde koşturup gelen adam. Kavmi elçileri yalanladığında, uğursuzlukla itham ettiğinde, zarar vermeye hazırlandığında kokarak gelen adam benim kahramanım. Can havliyle koşturmasını hayal ediyorum. Elçilere zarar gelmesin diye, hakikate omuz vermek için koşturduğunu hayal ediyorum. O adam bizim şehrimize de koşarak gelse diyorum bazen. Gelse ve yanımıza otursa. Bize hayatı anlatsa. İyilikten söz etse, gökyüzünden gelen kutlu sözleri hatırlatsa sabırla. Bir çay ocağında otursak. Hani o oyunsuz olandan, hani o tabureleri olandan, hani o Fatih’te Malta’dakine benzer birinde. Otursak ve onu dinlesek. Terini silse, demli bir çay söylesek ve anlatmaya başlasa. O adam bizim şehrimize de gelse. Bütün kirlerimizden arındırsa bizi. Rahman’ı anlatsa. Bizden hiçbir karşılık beklemeyen mübarek Elçi’yi ve dostlarını. Haydar’ı Kerrar’ın cenklerini, Sıddık’ın geniş yüreğini, Hattab’ın oğlunun adaletini ve Zinnureyn’in utanma duygusunu. Koşarak gelse. Biz tükenmeden, ruhumuzu tüketmeden önce gelse…
Sayfa 10
Bazı kişiler Kur’an ayetlerinde kıyamet günü diriltilen insanların “Kim uyandırdı bizi uykumuzdan?” (36 Yasin Suresi Ayet 52) demeleri gibi bu dünya hayatındaki gaflet uykumuzla bizi baş başa bırakın, uyandırmayın, hatırlatmayın, rahatsız etmeyin dercesine bu gerçekten kaçmaya, ölümü unutmaya çalışmaktadır. Ölümü düşünmenin yaşadığı anı tatsız kılacağına inanmaktadır. Oysaki yaşamı bu denli değerli kılan şey ölümdür.
"...çürümüş kemikleri kim diriltecek?" (Yasin Suresi,78)
Sayfa 130
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.