“Tevazu bitti. İncelik bitti. Hatıra bitti. Şarkı bitti. Bir aynalar pazarı ki, yaşıyoruz işte...”
İnsanlıktan uzaklaştık
Dünya üzerinde.. Yedi milyar insanız.. Ve yaklaşık.. Beş milyar yaşından.. Bir gezegende yaşıyoruz.. Bazen çok kalabalığız.. Bazense.. Bir ele..
Reklam
Açlık Oyunları
Nefis terbiyesinde çokça anlatılan kudsi bir hadistir. Allah (cc) nefse sorar; sen kimsin, ben kimim? Nefis; "ene ene, ente ente; sen sensin, ben benim" der. Keyfiyeti Allah (cc) tarafınca bilinen bir süre, ateşle terbiye görür. Sonra Rab yine sorar, cevap değişmez. Bu defalarca tekrarlanır, her defasında cevap aynıdır; Nefis;
Hayatımda aşka yer yok şükran. Olsaydı bilirdim. Olsaydı mutlaka bilirdim ama yok. Hayatımda bana bile yer yok be şükran. Fazlalığım kendi hayatımda. Aşk diyorduk. Doğru. İçimde aşka dair bir heves ve arzu da kalmadı ki. Kalp çarpan düşler kurmuyorum. Hülyalı ilk gençlik mazide kaldı. Benim bir kavgam var şükran, toyken kavgam aşktı herkes gibi.
Hayatta biriktirdiğim …
Dilden çıkanlar konuşulanlar neden önemli? Kelimelerin hayat bulma durumu var.. Kelimenin hay olma durumu değiştik.. Kelime ağızdan çıkınca bir ok gibidir yerini bulmadan sonu olmaz.. Bundan dolayıdır ki ya sus ya doğruyu söyle… Ve en güzel Doğru Dua dır En çirkin söz ise Bedduadır yerini bulmayanlar geri döner dedik… Duanın dönmesi ve Bedduanın
Anna, Tarık Tufan
"Biz her şeye, esirgeyen ve bağışlayan, çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan, hep esirgeyen ve hep bağışlayan rabbin adıyla başlayan adamlarız anna. büyücülerin, haramilerin, borsacıların, reklamcıların, korsanların, işgalcilerin, bankacıların elinden kurtulmamız da bundan. sanayi devriminde bile, karanlık, rutubetli, çok bağırışlı, çok
Reklam
Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek..
Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem çiçekleri saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
Bir çocuk kabri artık bu dünyada değil, Çocuklar çok yaramaz, işler yolunda gitmiyor, parasal sıkıntı yaşıyoruz, hastalıkları bir türlü atlatamadım, büyüklerimiz sorunlu, eşlerimiz ilgisiz alakasız, oğlanlar ayrı bir hava , kızlar ayrı bir hava, ne olacak bu toplumun hali gitgide bozulduk. bir sürü hırsız dolandırıcı yalancı , çocuklarımızı salsak adam olmuyorlar, tutsak isyan ediyorlar , Bizim gibi düşünmüyor anlamıyorlar, üstelik ekonomik krizde zirve, Konuşurken hiç sesinizin yankı bulmadığı oldumu? duvara çarpıp döndüğü oldumu? işte tam da böyle anlarda ve bu duyguları yaşadığın anda bizi 4 şey teselli etsin 👉Allah'a Güven sığın 👉Gökyüzü hala yerinde 👉İçindeki ahlak ilkeleri 👉Ahirete olan inanç..... Korkmayalım burası dünya bunlarda geçer hikaye bukadar...ve bukadar kısa
İyi geceler...
Biz her şeye, esirgeyen ve bağışlayan, çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan, hep esirgeyen ve hep bağışlayan rabbin adıyla başlayan adamlarız anna. büyücülerin, haramilerin, borsacıların, reklamcıların, korsanların, işgalcilerin, bankacıların elinden kurtulmamız da bundan. sanayi devriminde bile, karanlık, rutubetli, çok bağırışlı, çok nefessiz,
Felsefe işin şamatası. Asıl hakikat bilimdedir. Küçümsemiyorum felsefeyi. Lakin hayatı sadece felsefeye entegre etmiş insanlar saçma sapan bir melankoliye sürüklenip duruyorlar. Ve sonrada oturup niçin böyle sanrılı bir hayat yaşıyoruz diye soruyorlar Tanrı'ya. Oysa cevap çok basit. Kendinizi başka insanların düşünce alemlerine hapsediyorsunuz. Rasyonalistler, Empiristler, Sansüalistler, Pozitivistler, Materyalistler, Varoluşçular, Nihilistler, İdelaistler, Realistler, Pragmatistler... Böyle de devam eder. Unutmayın. İnsan zihinleri evren ahlakı değildir. Doğru olan doğadadır. Ve insana verilen akıl hakikatı görmeyi sağlar. İşte bu hakikat bilimdir. Değişken olabilir ancak değişkenlikle kesinliğe ulaşır. Matematik yanılmaz, fizik matematiğin işleyişini belirler. Doğa bize ahlak ilkesini öğretirken bilim bunun nasıl olduğunu gösterir. İşte bu insanı karamsarlığa, melankoliye, sanrılara iten felsefeden daha iyidir. Felsefe bilim olmadan karanlık bir kuyudan farksızdır. Bilim o kuyuyu aydınlatan ışık kaynağıdır.
Reklam
Mükemmellik
Mükemmel olmak zor değildir. Zorluk, mükemmel olamamaktır! Örneğin; hendese (geometri), matematik zor değildir, zorluk o mükemmelliği görecek kadar mükemmel olamamaktır. "İnsan vücudundaki damarların toplam uzunluğu yaklaşık 100.000 km'dir. Diğer bir ifadeyle damarlarımız Dünya'nın etrafını 2.5 kere dolaşabilecek kadar
"Ah dünya. Kâh ürkeklikle, Kah sevinçle yaşıyoruz seni işte.
"Bir aynalar pazarı ki, yaşıyoruz işte."
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
'nin muazzam satırları: "İnsanı ateş değil, kendi gafleti yakar. Herkeste kusur görür, kendi kör bakar. Neye nasıl bakarsan, o da sana öyle bakar."
Resim