Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
''Her yıl,bahar Ağrıdağının üstüne yürürken,dağın yamacındaki Küp gölünün kıyısına o yörenin tekmil çobanları gelirler,kepeneklerini gölün bakır rengi toprağının,kırmızı çakmak taşı kayalıklarının üstüne serip halka olup otururlar. Çobanların her yıl sayısı değişir. Tanyeri ışırken bellerindeki kavallarını çıkarıp Ağrıdağının öfkesini hep birden
Düdükler iniltili, gemi ağlamaklıdır Teknemiz rıhtımdan koparken ağır ağır Bilirim, artık yuvam denizdir benim Yine de yaşla dolar gözlerim Ayrılırken dostlarım, ayrılırken Mutlu yaşadığım o liman kentinden Denizle ilgili bu şarkı Mişima'nın Denizi Yitiren Denizci romanındaki İkinci Kaptan Tyuji Tsukazaki'nin en sevdiği şarkıdır. Gemiler de
Reklam
464 syf.
6/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Kitap, aslında çoğu bilimkurguda ele alınan bir tema üzerine kurulu. Kaynakları tükenen dünya, yaşanacak yeni bir gezegen aramakta. Bunun güncel örneklerini Avatar ya da Yaşlı Adam’ın Savaşı serisinde görebilirsiniz. Dünyadan gönderilen uzay gemisi Godspeed, yaklaşık 300 yıl sonra Centauri-Dünya’ya varmıştır. Doğal olarak bu süreç içerisinde gemide doğup, büyüyen ve ölen birkaç nesil yetişmiş. Elbetteki bu süreç içierisinde gemide bir sürü şey ters gitmiş. Ayrıca yenidünyaya varmakla da kalmıyor. Orada da bir sürü yeni sorunla karşılaşıyorlar. Ancak harika bir incelikle, yazarın diğerlerinde hiç görmediğim bir bakış açısına hayran kaldım. Bahsi geçen 300 yıllık yolculuk sırasında, dünyanın daha hızlı bir yolculuk şekli keşfetmesinden ve ilk gemiyi sollayacak başka bir gemi yapması neden mümkün olmasın? Gayet mantıklı ve gezegenler arası yolculukta yepyeni bir pencere açacak bir fikir. Ancak edisyon gerçekten korkunç. Aslında boş zaman doldurmak, kafa boşaltmak için son derece uygun olmasına rağmen, resmen katledilmiş bir kitap. ucalisan.blogspot.com.tr/2015/11/dunyann...
Dünyanın Gölgesi
Dünyanın GölgesiBeth Revis · Olimpos Yayınları · 2014682 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın kapağında Cengiz Aytmatov yazmasa ve ben öyle okusaydım bu cümlelerin ondan çıktığını tahmin etmek zor olmazdı öylesine içten, yalın, temiz yazıyor ki Aytmatov.. Gelelim kitaba: (Ufak spoiler içerir!!) Beyaz Gemi bir çocuğun hayatını, iç dünyasını anlatan bir eser. Kitap boyunca ismi geçmiyor, yazar "çocuk" diye bahsediyor. Çocuğun masumluğu, dedesinden başka sahip çıkanın olmaması, ikisinin birbirlerine düşkünlüğüne şahit olacaksınız. Ben çocukla güldüm, çocukla üzüldüm fakat Mümin dedeyle asla gülemedim o haksızlığa uğrayıp susunca ben burdan bağırmak istedim ona böyle yapanlara. Ah Mümin dede, neden susarsın neden beni burda böyle üzersin? Bir masum yaşlı ve bir masum çocuk.. Beyaz Gemi' yi özellikle çocuk karakterlere dayanamayanlar bir beyaz mendille okusun.
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,7bin okunma
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Puslu Sözlük
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor... İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,5bin okunma
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
Reklam
Jarvinen, Okunen ve Gulbe Nasıl Kral Oldular? Reçel Kralı Jarvinen anlatıyor... Ben önceleri yoksul bir sokak çocuğuydum. Şimdi ise yurdumuz için büyük ve iyi bir güç olduğumu söyleyebilirim. Ben bu konumumu kime borçluyum? Tesadüfen dinlediğim bir konferansa değil mi? Daha önce de söylemiştim. Küçük dükkânımda kurabiye ve
76 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Ne zamandır Marquez okumak için fırsat kolluyordum kısmet bugüneymiş diyelim. Kitabın ön kısmında böyle bir yazı dikkati çekmekte "Benim en iyi yazdığım eser bu eser. Hatta Yüz Yılın Yalnızlığı 'nı bu eser okunsun diye yazdım" İlgi çekici bir itiraf. Ne kadar gerçek henüz araştırmadım. Gelelim yazarımızın "en güzel eserine" : Emekli, gazi bir albay çok yaşlıdır. Kendi gibi yaşlı karısı ile sefalet içinde yaşarlar. Albayın iki umudu vardır karınlarını doğru dürüst doyurmaları için : * Ordu için yaptığı bu kadar fedakarlıklara göre ona verilmesi gereken emekli maaşı *Ölen oğlunun emanet olarak bıraktığı horozun dövüş sırasında kazanması. (o zaman da para gelecek) Benim elimdeki kitabın kapağında horoz resmi var. Bence tam uymuş. Zira kitap tüm sayfalar boyunca horozun ne kadar yemek yemesi üzerinde tartışmalarla geçiyor. -_- Yazar bu kitabı bir yaşlı insanın gemi yolu bekleyen intizarlı bakışlarını görerek, kendi Paris'deyken habire yola bakıp bakıp dalınca yazmış (vatanını özlüyormuş) *Hikaye kısaydı. Güzeldi. Karamsardı. Yer yer duygusaldı. İsminden dolayı Spoiler içeriyordu. *Sonu bir yere bağlanmamış havası kattığı için tüm emekler boşa gitmiş hissini veriyor. Yine de keyifle okuyun :)
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,5bin okunma
820 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.