Okuyanus Yayınevi'nin yayımladığı Yatmadan Ônce 100 Fırça Darbesi kitabının yazarı Melissa P.nin memleketimize birkaç gün önce teşrif etmesi, bu yeni "trend"in İstanbul'un bir-iki mahallesiyle ilgili olmadığını düşündürttü bana.
Kitaba bakınca, bir yeniyetmenin cinsellik deneyimlerini değil, bir kız çocuğunun kendisini nasıl bir arzu nesnesine dönüştürdüğünü, bununla övündüğünü, giderek bunu ticari bir soğukkanlılıkla yaptığını görebilirsiniz.
Ve ben aşka hep yarı yarıya inandım, onu gerçekten tanımanın olanaksız olduğunu düşündüm. Belki de sadece herkesten gizlediğim derinlerde bir yerlerde sakladığım aşkı kimse çekip ortaya çıkartmayı öğretmediği içindir. Bir yerlere gömülü kalmıştı, birilerinin kazıp oradan çıkartması gerekiyordu. Ve ben de aşkın sürgün olduğu bir evrene, arzularımla dalarak onu bulmaya çalıştım. Hiç kimse, hem de hiç kimse beni durdurup “Bak küçük, buradan geçilmez.”demedi.
Görkemli varlık, yaşamında mutlulukların en safını, en büyüğünü, en mükemmelini bulmanı ve ben de sen istediğin sürece bunun taraflarından biri olmayı isterim. Çünkü ben, şimdiden bil ki, arkana dönüp bakmadan gitsen bile seni istiyor olacağım.
İçimde, çok derinlerdeki benin, beni çevreleyen dünyaya çarpa çarpa ortaya çıkmasına izin veriyorum. Başkalarına hayır, kendime evet demeyi öğreniyorum. Öğreniyorum.