Acele gereksizdi, ölmek için verdiğim karar belli bir saatte yaşanmış bir kapristen kaynaklanmıyordu; zaman içinde olgunlaşmış, elle tutulur bir meyveydi, yavaş yavaş gelişip büyümüş, bir ağırlık kazanmıştı, yazgının rüzgârında hafifçe sallanıyordu, rüzgârın bir sonraki darbesinde düşecekti ağaçtan.
Sayfa 65 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
"Var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu! Düşüncemizin katlanması mı güzel, Zalim kaderin yumruklarına, oklarına, Yoksa diretip bela denizlerine karşı Dur, yeter! Demesi mi? Ölmek, uyumak sadece! Düşünün ki uyumakla yalnız Bitebilir bütün acıları yüreğin, Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun. Uyumak, ama düş uykularında, Sıyrıldığımız zaman yaşaman kaygısından, Ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu. Bu düşüncedir uzun yaşamayı cehennem eden. Kim dayanabilir zamanın kırbacına? Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine, Sevgisinin kepaze edilmesine, Kanunların bu kadar yavaş Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine. ... Bilinç böyle korkak hepimizi Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor Yürekten gelenin doğal rengini. Ve nice büyük, yiğitçe atışlar Yollarını değiştirip bu yüzden Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar."
Reklam
Unutmak, hatırlamamak değildir.
Yavaş yavaş unutmaya başladım geçen gece seni. Gözlerin yavru ceylan bakışları kadar güzel değildi artık. Saçlarının rengini, boyunu, yüzündeki gamzeni, omzundaki çukuru, ellerinin üzerinde maziden kalma o eski yarayı hâlâ hatırlıyorum. Ama bir bütün olarak yoksun. Seni içimde öldürdüm ve göğüs kafesimin tam ortasına gömdüm. Şimdi değil, ama bir gün hatırlayacaksın. Yaşarken ölmek can yakıcıdır. Öğreneceksin.
...Artık sevgi işlerine, Her birimize düşen elem yükünü Nasıl azaltacağımıza bakalım. Çünkü bugün duyurulmuş ölüm, Doğru düşünüyorsam şayet, aniden gelmeyecek, Yavaş yol alan bir şer olacak; Uzun günler alacak ölmek, acımız artsın diye Ve evlatlarımıza (ah, o bahtsızlara) intikal edecek.
Sayfa 422Kitabı okudu
depresyon
“Zor ve ıstıraplı bir hastalıktır bu. Önce insanların umutlarını kırar, yaşama sevincini yok eder. Sonra yavaş yavaş ruhsal çöküntü başlar. Ağır bir karamsarlık, olumsuz duygu ve düşünceler egemen olur. Kişi her konuda pişmanlık ve suçluluk hisseder. Kendine olan saygısı biter. Uykuları bozulur, iştah kesilir, zaman bir türlü geçmez ve ağır bir iç sıkıntıyla birlikte kişi ölmek ve bu ıstıraptan bir an önce kurtulmak ister.”
Reklam
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Korkuyorum senden Korkuyorum yanın sıra gidenden pencerelere doğru akşam üzeri el kol oynatışından söylenmeyen sözlerden Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan Korkuyorum senden. Sana büyük bir sır söyleyeceğim Kapat kapıları Ölmek daha kolaydır sevmekten Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam ~Louis Aragon
Bir vakitler cennet gibi gördüğü her şey -ırmağa bakan bahçeli ev, sevdiği koca, televizyon önünde patlamış mısır yiyen çocuklar- yavaş yavaş bir cehenneme dönüşmekteydi.
Can YayınlarıKitabı okuyor
Var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu! Düşüncemizin katlanması mı güzel, Zalim kaderin yumruklarına, oklarına, Yoksa diretip bela denizlerine karşı Dur, yeter! demesi mi? Ölmek, uyumak sadece! Düşünün ki uyumakla yalnız Bitebilir bütün acıları yüreğin, Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun. Uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü! Çünkü o ölüm uykularında, Sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından, Ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu. Bu düşüncedir uzun yaşamayı cehennem eden. Kim dayanabilir zamanın kırbacına? Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine, Sevgisinin kepaze edilmesine, Kanunların bu kadar yavaş Yüzsüzlüğün kadar çabuk yürümesine. Kötülere kul olmasına iyi insanın Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken? Kim ister bütün bunlara katlanmak Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek. Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa, O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya Ürkütmese yüreğini? Bilmediğimiz belalara atılmaktansa Çektiklerine razı etmese insanı? Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi: Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor Yürekten gelenin doğal rengini. Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar Yollarını değiştirip bu yüzden. Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.
Ama zaman zatürree kelimesini duysam kulaklarımı havaya dikerdim. Bana ölmek için çok kötü bir yol gibi gelirdi. Ciğerlerimin yavaş yavaş suyla dolmasını ve sonra kendi başıma ölmeyi, kendi içimde boğulmayı, bir gölde ya da nehirde değil, içimde boğulmayı istemezdim. Hep, zatürreeden ölünürken herkesin odanın dışında olduğu gibi bir hisse sahip oldum. Yardım çağırırdınız amaa kimse orada olmazdı ve geri döndüklerinde siz girmiş olurdunuz:boğulmuş bir halde.
Reklam
Farklı bir bakış açısı :))
"Yavaş yavaş olsun ki tadı çıksın, insanın her şeyi birden olursa sıra azmaya ge­lir"
Sayfa 173 - İletişim Yayınları - Pdf
216 syf.
·
Puan vermedi
İnsanın aslında her gün yaşadığı rutinden kurtulmayıp hayatı son günü gibi yaşama arzusuyla dolmadıkça yavaş yavaş öldüğünü, bir çoğumuzun da ölmeye karar verdiğimizin bile farkında olmadığımızı anlatıyor.
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202076,9bin okunma
Hamlet:
Var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu! Düşüncemizin katlanması mı güzel, Zalim kaderin yumruklarına, oklarına, Yoksa diretip bela denizlerine karşı Dur, yeter! demesi mi? Ölmek, uyumak sadece! Düşünün ki uyumakla yalnız Bitebilir bütün acıları yüreğin, Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun. Uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü! Çünkü o ölüm uykularında, Sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından, Ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu. Bu düşüncedir uzun yaşamayı cehennem eden. Kim dayanabilir zamanın kırbacına? Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine, Sevgisinin kepaze edilmesine, Kanunların bu kadar yavaş Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine. Kötülere kul olmasına iyi insanın Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken, Kim ister bütün bunlara katlanmak Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek, Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa, O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya ürkütmese yüreğini? Bilmediğimiz belalara atılmaktansa Çektiklerine razı etmese insanı? Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi: Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor Yürekten gelenin doğal rengini. Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar Yollarını değiştirip bu yüzden Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.
Sayfa 71 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Akasyaların rüyasında ölmek istiyorum. Yavaş esen rüzgarda -İkilem arasında gidip gelerek.
Resim