Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
·
Puan vermedi
KISSALAR VE HISSELER
Kelimlerle anlatılmaz eser çok kıymetli mutlaka okunmalı. Yavas yavs okumak istiyor insan ki bitmesin her kıssa kendi hayatımızdan bi parca aslinda almamiz gereken cok hakikat var
Ruhul Beyan'dan Kıssalar ve Hisseler
Ruhul Beyan'dan Kıssalar ve Hisselerİsmail Hakkı Bursevi · Muallim Neşriyat · 201482 okunma
En tatlı bal bile tadıldıkça bıkkınlık verir, Aynı tat isteği, iştahı köreltir. Onun için ölçülü sev ki uzun sürsün sevgin, Hedefe hızlı giden yavaş kadar geç varır.
Reklam
Seyehat eden kardeş, ışık hızının yüzde yetmiş beşi hızında seyehat edip otuz yedinci yaş gününde Dünya'ya döndüğünde, Dünyadaki kardeşi elli yedi yaşında olur. Çünkü ışık hızında seyahatle zanan daha yavaş akar ve saatin tik takları arası uzar.
“Devlet diyorum, herkesin, iyilerin ve kötülerin zehir içtiği o yere: devlet, herkesin iyilerin ve kötülerin kendini kaybettiği yer: devlet herkesin yavaş yavaş intihar etmesine – “yaşam” adı verilen yer.
"En büyük acı, sevdiğimiz insanların yavaş yavaş yabancılaşmasıdır."
... hiç sıkılmazsanız, mükemmelliğe ulaşmak için çabalamak çok daha kolay olur.
Reklam
Mesela herhangi bir gün müthiş bir iç sıkıntısı seni boğar. Hayat sana karanlık, manasız gelir. İnsan, biraz evvel senin zırvaladığın gibi felsefeler yapmaya başlar. Hatta yavaş yavaş onu da yapamaz ve canı ağzını açmayı bile istemez. Hiçbir insanın, hiçbir eğlencenin seni canlandıramayacağını sanırsın. Hava sıkıcı ve manasızdır. Ya fazla sıcak, ya fazla soğuk, ya fazla yağmurludur. Gelip geçenler suratına salak salak bakarlar ve on para etmez işlerin peşinde, bir tutam otun arkasından koşan keçiler gibi dilleri bir karış dışarı fırlayarak dolaşırlar. Aklını başına derleyip bu pis ruh haletini tahlil etmek istersin. İnsan ruhunun çözülmez düğümleri bir muamma gibi önüne serilir.
Kendi inanç ve isteklerimizi sorgulamak en iyi zamanda bile zordur.
Ekmek Şarap Sen ve Ben
Ekmek şarap sen ve ben bir de sabahın dördü dışarda kar odamız ılık gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir çocukla yattığını aşkı tattığını, karım dediğini ve aldattığını Kıskandım Gogen’i Tahitilim terlemiş vücudunu silerken cüzzam mikrobunu ve yaktığı kulübesini saçların bağlamıştı ellerimi muz
Aynı şekilde, bazı insanlarda da sanki hiç akıl yokmuş gibi görünebilir, ama aslında bunun nedeni akıllarını kullanmıyor olmalarıdır. Not: Akıl ve vicdan bir kasla karşılaştırılabilir. Kullanılmayan bir kas da yavaş yavaş güçsüzleşir, gevşer.
Reklam
“Hangisi daha zor, bilmiyorum,” dedim., “Birini aniden kaybetmek mi, yoksa onu yavaş yavaş, günden güne kaybetmek mi?”
insan doğar. on-on beş yıl sonra dünyanın nasıl bir tezgâh olduğunu ve doğumla ölüm arasına nasıl hapsedildiğini fark eder. bu aslında bir histir, bilgi değil. ve ilk tepkisini verir. avazı çıktığı kadar bağırarak. bu çığlık, bir kalabalığın içinde cüzdanını çaldırdığını fark eden kişinin çaresiz haykırışna benzer. önce, aşağılayan ve umursamaz bakışlar atan kalabalık, sonra da aşırı gürültüye dayanamayıp, içlerinden birini, bağırıp çağıranla konuşmaya gönderir. o da gidip "biz de çaldırdık cüzdanı, ne var? senin gibi kıçımızı yırtıyor muyuz?" der. böylesi bilimsel bir müdahale için, genelde diplomalı olanlar tercih edilir. kalabalığın kayıtsızlığı karşısında yavaş yavaş sesi kesilen yaygaracı, gerçeği kabullenir ve çevresindeki boşluğu insanlarla doldurur. buna, büyüme denir. yetişkin olma. tam olarak, yetişkin uysallığı. yapay bir haldir. tasarlanmıştır. işlevselliği üzerinde hesaplar yapılıp öyle biçimlendirilmiştir.
Sayfa 120 - Doğan KitapKitabı okuyor
İnsanın hayatla kurduğu ilişki en çok ellerinden okunurmuş. Ellerimden okunuyor: Sakin, zarif, yavaş, kuru. Usul usul saça, yaprağa, suya, kapıya değiyor. Usulca günü geceye, geceyi güne çeviriyor. Ellerim, hayata karşı yeni bir merhamet.
Sayfa 48 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
Ölüm, hayatın acılarını anlamsızlaştırmaya, insanların hayatı bambaşka bir ışın altında görmelerini sağlamaya muktedir de olsa, insan, yapısı gereği, ölüm fikrini bütün gerçekliğiyle çok fazla içinde barındıramaz. Ölüm, insan ruhunun duvarlarını, oradaki eski acıları kapatarak bir başka renge boyar ama bir süre sonra, eski boyaları kazınmadan badana yapılmış bir duvar gibi insanın ruhundaki asıl renkler yavaş yavaş ortaya çıkar.
436 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Allah'ım son sayfalarda ağlayacaktın neredeyse. Önce sinirden sonra finalin güzelliğinden. @zeynepinkitapligi_ Zeynep müko kitap seçmişsin valla, çok sevdim. Mini @her yabancı grubu olarak (
Azra
Azra
@redcatsjournal @bestimlibrary @esranazeninsblog ve @zeynepinkitapligi_ )bu kitabı geçen ay seçmiştik. Tabii ben çok düzenli bir insan
Torn
TornCarian Cole · 201621 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.