Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sözler
Sözler
17. Sözde "Beni dünyaya çağırma; ona geldim fenâ gördüm." diyor Bediüzzaman Said Nursi. Dünya telaşı bitmiyor. Ne zamanki köşeme çekiliyorum anlıyorum ne kadar yorulduğumu. Kalp ve ruh boşluk kabul etmiyor. Teneffüs vakitlerini uzatıp Maneviyat musluğundan tam beslenirsem ancak nefes alabiliyorum. Öteki türlü gıdasız kalınca yavaş yavaş kayboluyorum.. Taze ve diri bir ruha sahip olmak için bu düzeni dengede tutmak şart 🕊🌼
Kim dayanabilir zamanın kırbacına? Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine, sevgisinin kepaze edilmesine, Kanunların bu kadar yavaş yüzsüzlüğün kadar çabuk yürümesine. Kötülere kul olmasına iyi insanın. Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken? Kim ister bütün bunlara katlanmak Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek. Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa, o kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya ürkütmese yüreğini?
Hamlet
Hamlet
William Shakespeare
William Shakespeare
Reklam
Fazla düşünmekten ölüyoruz. Her şeyi düşünerek yavaş yavaş kendimizi öldürüyoruz. Düşünmek. Düşünmek. Düşünmek. Zaten insan zihnine asla güvenemezsiniz. Bu bir ölüm tuzağı.
Bugün muhteşem bir söz okudum. Şöyle diyordu;
Aniden olmadı, birikti. Yavaş yavaş doldu, sonunda taştı. Bugün attığım üç beş adım yormadı beni, dün yürüdüğüm kilometrelerce yol nefesimi kesti. Doldum taşıyorum artık. Ve siz bugün sadece taştığımı görebiliyorsunuz...
“Onu öldürecek olan şeyin yaşlanmak olduğunu zannediyor” dedi, “oysa insanı yavaş yavaş öldüren şey yanlış bir evliliktir.”
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgar esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken; Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık. Ağlar çekiliyor
Reklam
Yavaş insana tahammülüm sıfır🙄
Evrendeki yerini merak edemeyen insanlığın düştüğü durum tekerrür eden meselelerde boğulmasıdır. Düşüncelerini ve arzularını ona sunulan imkanlar sanal olan suni yaşam belirlemiştir. Geçici gündemlerde ruhunu yitiren İnsanoğlu, geçen zamanı manidar yaşamak yerine sebepsiz beklentileri onu geleceğe hapis etmiş, geçmişin sanrısı ise peşini bırakmamıştır. İnsanlığın düştüğü bu içler acısı durumun sorumlusu ve suçlusu ile ilgilenmek yerine herkesin geçen şu zamanda kendini suçlaması gerekli olmuştur. Yeryüzünün bir tarafında insanlara sunulan muazzam lezzetli bir yaşam insanın içindeki canavarı sadece usluca susturmak ve susutururken besleyip büyütmek içindir. Herşeyin bir anda bu kadar kolay ve çabuk ulaşılması insanlığı yavaş yavaş içindeki karanlığa doğru sürüklemektedir. Elinde meşalenin olduğunu iddia eden soytarıların ise karanlığa yürüme cesareti yoktur halbuki meşaleyi eline büyük bir hazla alanda yine onlardır...
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.