Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Diliyle benim dilimi okşuyor. Erotik kıvılcımların içimde dans etmesini sağlıyor. Onun mevcudiyeti ile zaten yeterince hassaslaşan bedenim şimdi bir işkence aletine dönüştü zira onun dokunuşunu beklemek bile dayanılmayacak bir acı veriyor. Ağır ağır ilerleyen istek dolu bir ağrı bacaklarımın arasında büyüyor Korunmak ve de zevk almak için
Sayfa 29
Beni kolumdan yakaladı ellerini çıplak tenimde hissetmek kalbimin gümbür gümbür çarpmasına neden olmuştu. Kendini yaralamadan ayağındakileri çıkarsan iyi olacak. Asla. Partiden ayakkabısı olmadan çıkacak bir kız değilim ben ‘ Sen bilirsin. Elimden tutarak beni kadife şeritle ayrılmış koridora doğru götürüyor. Ayağımın ne kadar ağrıdığını
Sayfa 28
Reklam
"Gözlerimi kapatıyorum,birkaç saniye sonra tekrar açıyorum.Evin içi bulanıklaşıyor sonra yavaş yavaş eski şeklini alıyor.Gücüm çekiliyor,beynim uyuşuyor."
Sayfa 58
Çölde Kaybolmak
Develerden sadece birini görüyorum! Diyor: ve çevreye baktığımızda anlıyoruz ki develerden biri kaybolmuş. Sen kal Zeyd, ben bakayım, diyorum, kendi izlerimi takip ederek geri dönmem zor olmayacaktır. Ve şafak sökerken, kum vadisinin içlerine doğru açılarak tepelerin ardında kaybolan yitik devenin ayak izlerini izleye izleye ilerliyorum. Bir
Sayfa 32 - İnsan Yayınları 22.Baskı
Umutsuzlar Parkı
I Biliyorsunuz parkların Sizi çağıran tarafları İnsanın gizli, karanlık köşeleriyle oranlı Orada saklanıyor onlar Çünkü her türlü saklanıyorlar orada Bir yağmur öncesinin loş sokaklarıyla
Donuyorum, çünkü kafam bedenimdeki her şeyi kendine çekiyor. Hiç de soğuk değil ve ben donuyorum. İstediğim kadar örtüneyim, donuyorum. Sonra kafam yine büyüdü, şişti: her şey bir tür yarı uykuya karıştı: şişmiş kafa soluk aldı ve nerdeyse göğsümü soluksuz bırakıyordu. Baldırlarım öyle soğuktu ki, ellerimle dokunduğumda, cansız oldukları hissine kapıldım; başka zamanlarda, ısınayım diye, bilmelisiniz, hep dışarıya doğru hareket ettirdiğim bacaklarım ve ayaklarım da... bu defa olmuyordu, artık kendimi ısıtmanın bir yolu kalmamıştı... Sabaha kadar bekleyeyim mi? diye sordum kendime ve gözlerimi kapattım. Gözleri yalnızca kapatmak, varoluşuma sancılı bir çentik atmak anlamına geliyor. Ve gözlerini açmak! Gözlerimi, kimsenin açmadığı kadar yavaş açıyorum, bir o kadar da yavaş kapatıyorum. Gözler, ağız ve kulaklar çok duyarlı bende; çünkü çok büyükler, büyük ağrılar duymama da neden oluyorlar.
Sayfa 250Kitabı okudu
Reklam
FERDİ TAYFUR İÇİN ORHAN BORAN, RADYODA “HOCAMDI” DEDİ Hep biliriz, tiyatroda yaşama vardır. Bu yaşama sadece yaşama mı olmalı? Yoksa aşamalı bir yaşama mı? Bence aşamalı bir yaşama. Günün tiyatrosu bunu veremiyorsa o tiyatroda iş yok demektir. Nutuk atmadan, ileri geri propaganda yapmadan, insanı insanda bularak, insanı insanla vererek, insanı
Yavaş yavaş gözlerimi açıyorum .
Gördüklerim çok acı veriyor .Bazen inanılmaz şiddetli ateş açılıyor, bazen titremekten kendimi alamıyorum ama Yinede korkmuyorum Artık korkmuyorum ..kazaların hatalar sonucu meydana geldiği kanaatine vardım. .kimse bir arabayı ya da uçağı enkaz hâline getirtmek istemez .. Saraybosna daki bu rezil savaş bu yüzyılın yarattığı son felaket (lütfen son olsun )
Sayfa 301 - ODTÜ yayınlarıKitabı okudu