Biz, millet olarak Hz. Hüseyin'in şehit edilmesinden tam 279 yıl sonra Müslüman olduk. Kerbela vak'asında, bizim millet olarak trilyonda bir bile vebalimiz yoktur. Şimdi Yezid'in mezarı da, kemiğinin bir miskal tozu da yoktur. Ama bizim Alevilerimiz, sanki Hz. Hüseyin dün şehid edilmiş, Yezid de ellerini kollarını sallayarak ortalıklarda dolaşıyormuş gibi, öfkeli ve kin yüklü ağıtlar yakıyorlar. Bu kinin, kime ne faydası olduğunu kat'iyyen bilmiyorum.
Sayfa 139Kitabı okudu
Alevi, yani Müslüman ve Türk! Alevilik, İslam'dan başka bir din değildir. Alevilik, İslam'ın içinde siyasi bir harekettir. Gerçek Alevilik'te ne cemevi vardır, ne samah, ne saz... Olsaydı, dün ve bugün, Suriye, Irak Alevileri de, İran ve Mısır Alevileri de cemevlerinde bir araya gelir, saz çalar, türkü söyler, samah yaparlardı. Türkiye'den başka hiçbir yerde cemevi de, samah da, saz da, türkü de yoktur! Çünkü bunlar, benim Müslüman anamın da bir türlü kurtulamadığı eski Türk geleneklerindendir. Kaynakları Şamanizm'e dayanmaktadır.
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
Bizim Alevilerimiz soy bakımından Türktürler. İnanç bakımından Müslüman'dırlar. Ama zamanla bilgisizliğin, cehaletin ve kırk ayrı sebebin, Türkiye'de meydana getirdiği gerginlikler, düşmanlıklar, kardeş kavgaları olmuştur. Bu farklılıkları körükleyen devletlerin oyununa gelmek, felaketimiz olacaktır. Alevîliğin nasıl doğduğunu, sonra nasıl şekiller aldığını Türkiye'deki Aleviler'e de, Sünniler'e de çok iyi anlatmak lazımdır.
Sayfa 133Kitabı okudu
Hz. Ali taraftarlarına, O'nun yolunda olanlara, biz Alevî diyoruz. Araplar ise Şia-i Ali diyorlar. Şia, taraf anlamında bir kelime. Arap yarımadasındaki ve İran'daki Hz. Ali taraftarlarıyla bizdeki Aleviler çok farklıdırlar. Bu fark, Şamanizmden ve İslam öncesindeki Türk âdetlerinden kaynaklanmaktadır. Şamanizm eski bir Türk dinidir. Mesela Arap ve İran Şiilerinde saz yoktur, samah yoktur, cem evi yoktur. Çünkü bunların hepsi Türk'ün İslam öncesindeki gelenekleri, görenekleridir. Bizim Alevilerimizde de 10 Muharrem dövünmeleri, feryatları, figanları yoktur.
Sayfa 133Kitabı okudu
Alevilik İslam dininin içinde doğan ve gelişen siyasî bir harekettir. Sevgili peygamberimizin vefatından sonra, Hz. Ali'nin halife, yani devlet başkanı olmasını isteyen Araplar'ın, yani Ali taraftarlarının, Şia'nın Kur'an'a ve sünnete bir itirazları olmamıştı. Hz. Ali'nin devlet başkanı olmasını isteyenler; "Biz namazı, niyazı, orucu, Hac'cı, zekatı, Kelime-i şahadeti kabul etmiyoruz! Veya Kur'an'ın, sünnetin şu hükümlerine uyuyor, şu hükümlerine yanaşmıyoruz!" dememişlerdi. Konuya sadece siyasî açıdan bakmışlardı. İlk halifenin, yani devlet başkanının Hz. Ali olması gerektiğini ileri sürmüşlerdi. Ama halifelik makamı için Hz. Ali'nin de bir isteği, bir ihtirası yoktu. Nitekim ilk üç halifeye itiraz etmemesi, Onun faziletinden, İslam ahlakından, yiğitliğindendir
Sayfa 132Kitabı okudu
Biz, Kur'an'ın ilk âyetine rağmen maalesef okumayan bir milletiz. Batı dünyasında kitap, bir insanın ihtiyaç listesinin 18. sırasındadır. Bizde ise 122. sırada. Batıda bir kişiye, bir yılda basılan kitaplardan 17 kitap, bizde ise 17 kişiye bir kitap düşmektedir.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.